But why are you here translate Turkish
166 parallel translation
But why are you here?
Burada ne yapıyorsun?
But why are you here?
Niçin buradasınız?
But why are you here, not in Hawaii?
Ama niye Hawaii'de değilsin?
Christina, but why are you here in Japan?
Christina, senin Japonya'da ne işin var?
But why are you here, without your guard?
Korumalarınız olmadan, neden buradasınız?
But why are you here?
Ama neden buradasın?
I'm sorry, but why are you here?
Özür dilerim ama niye buradasınız?
Not that I'm complaining, but why are you here?
Şikayet ettiğimi sanmayın ama burada ne işiniz var?
But why are you here with me now?
Fakat neden buradasın, benimle birlikte?
But why are you here?
Ama niçin buradasınız?
My son-in-law is home! But why are you here so early? Well, I'm glad.
Herhalde bunların cümle sonunda yer alması gerektiğini biliyordur.
I don't mean to be rude, but why are you here?
Kabalık etmem istemem ama... ... neden buradasın?
Yeah, but why are you here in this neighborhood, in this place? I don't understand.
Evet, ama neden burada bu yörede, bu yerdesin anlayamıyorum.
But why are you here?
Ama neden buradasınız?
But why are you here with such a sad look on your face?
Yüzünde elemli bakışlarla burada ne yapıyorsun?
But... why are you still here?
Neden hala gitmedin?
I don't know why you are here, Mr. Marlowe, but I must ask you to go.
Neden buradasınız bilmiyorum bay Marlowe ancak gitmenizi istemek zorundayım.
But he knows who you are, and why you're here.
Ama kim olduğunuzu, neden burada bulunduğunuzu biliyor.
Hildy, I don't know why you're here, but I'm mighty glad you are.
Hildy, neden burada olduğunu bilmiyorum, ama geldiğin için çok memnunum.
But as you Americans might say, in case they blow it... I'd feel more secure with the jewel in my possession... which is why, naturally enough, we are here.
Ama siz Amerikalıların deyişiyle, işi batırmaları durumunda... mücevherin benim elimde olmasını tercih ederim.
You see, I wasn't warning you, but telling you why you are here... For all eternity.
Anlıyorsunuz ki, sizi uyarmıyordum... ama ilelebet neden burada... olduğunuzu söylüyordum.
But if you are not going to give it to us now, why have you come here?
Ama madem dosyayı şimdi bize vermeyecektin, niye buraya geldin?
My life has been blessed with success, but that is not why you are here.
Hayatım başarıyla lütuflandırıldı. Ama burada olma sebebiniz bu değil.
But why are you wandering here alone?
Ama neden burada yalnız başına geziyorsun?
But why are you still here?
Ama neden hala buradasın?
But, why are you here?
Ama, neden buradasın?
The House of Martok is an honored one with a proud tradition but I must know why you are here.
Martok Evi saygı duyulan bir evdir gururlu bir geleneği vardır ama neden burada olduğunu öğrenmeliyim.
I have a fair idea of why I'm here, but why are they doing this to you?
Gayet iyi niyetli davrandım, neden buraya getirildim?
Yes, we are deeply moved, Mrs. Quigley, but can you explain to my colleagues why you are here and what you hope can be achieved?
Çok duygulandık Bayan Quigley ama neden burada olduğunuzu ve ne elde etmeyi umduğunuzu meslektaşlarıma anlatır mısınız?
I don't like to pry, but why are you sitting here with your wiper blades on?
Affedersiniz, efendim, çok meraklı olmak istemem,... ama neden burada silecekleriniz çalışır durumda oturuyorsunuz?
I'm sorry, maybe you already answered this but why are we here?
Affedersiniz, bunu söylemiş olabilirsiniz ama niçin buradayız?
Mister, I don't know who the hell you are or why you're here, but... I want to thank you.
Bayım, kimsiniz veya neden buradasınız bilmiyorum ama size teşekkür etmek istiyorum.
But why are you shooting the craft service guy when I've got 5 male models in expensive suits over here?
Güveniyorum. Ama neden tamirciyi çekiyorsun, orada pahalı mankenler dururken?
but you must think why we are here in this village!
ama neden bu köyde olduğumuzu hatırlamalısınız!
But I know why you are here... and what you intend to do.
Ama, senin neden burada olduğunu ve amacının ne olduğunu biliyorum.
Which begs the question, and don't think I'm not glad to see you, but..... why are you here?
Aklıma bir soru geliyor. Seni gördüğüme sevindiğimi sanma ama, burada ne arıyorsun? Dur, tahmin edeyim.
You have fooled Damar into believing you're here to fight the Dominion, - but I know why you are here.
Damar'ı Dominion'a karşı savaşacağına inandırarak kandırmış olabilirsin ama ben neden burada olduğunu biliyorum.
I know who you are, and I know why you're here... but you are never, never going to find him!
Kim olduğunu biliyorum, ve niye burada olduğunu da... Fakat onu asla bulamayacaksın!
- But... why are you here?
- Peki... Neden hâlâ buradasın?
But... why are you here?
Neden geldiniz?
I was just explaining to the deputy director why you are being suspended, but I think your actions here speak for themselves.
Ben de tam müdür muavinine neden askıya alındığının nedenlerini açıklıyordum ancak sanırım buradaki hareketleriniz durumu açıklıyor.
Many things in life are a mystery, but I know why you are here.
Hayattaki birçok şey bir sırdır ama neden burada olduğunu biliyorum.
I know why your earnest friend's here, but why are you?
Azimli dostunun neden burada olduğunu biliyorum, peki sen neden buradasın?
I mean, I'm sure you probably think that your little visits here are a spontaneous surprise, but did you ever wonder why the only two candles I own are already lit when you walk in that door?
Buraya yaptığın küçük ziyaretlerin hazırlıksız olduğunu düşündüğüne eminim.Ama kapıdan girdiğinde evimdeki iki mumun neden yandığını merak ettin mi?
No offense, man. But why are you bringing these fuckin'people here?
Kusura bakma ama bunları buraya niye getirdin?
But it's a big part of the reason why you are here.
Burada olmanın asıl sebebi de bu.
But tell me, why are you here?
Söylesene bana. Neden buradasın?
Well, if I'm being intrusive, please tell me, but, I mean, why are you here?
Evet, eğer ben bir saldırgansam, lütfen söyleyin baba, ama, yani, neden burdasınız?
I am what you call an "Ancient"... and it is also true that I can never offer your people sanctuary... but you are wrong as to why I came here.
Kadim dediğiniz kişiyim ve ayrıca insanlarınıza asla sığınak veremeyeceğim de bir gerçek ama buraya gelme sebebimde yanılıyorsunuz.
A little shaken up, but I'm OK. Look, I must apologize for snapping at you earlier. But why are you still here, after all you've been through?
Bak sana öyle bağırdığım için özür dilerim ama neden hala buradasın?
I don't know who you are, don't know how come you know my father, but I give you one hour to remember why you're here and who you work for!
Kim olduğunu bilmiyorum, babamı nereden tanıdığını da bilmiyorum. Buraya neden geldiğini ve kimin için çalıştığını hatırlaman için, sana bir saat veriyorum.