By chance translate Turkish
3,643 parallel translation
By chance, if Your Highness were to be ill somewhere or were to go somewhere first, he'll become sour and do away with state affairs too.
Olur da Kraliçe hasta olursa ya da bir yerlere önce giderse Majesteleri burulur ve ülke işlerini boşlar.
Have I, by chance, summoned the tiger? Just to chase after the fox?
Yoksa tilkinin peşinden gitsin diye kaplanı mı uyandırdım?
If by chance, I unriddle the dates in this notebook, and that day I go to the heaven gate, and when I get there, the door's open, so then, I end up leaving.
Olur da bu defterdeki tarihleri çözersem ve geçide gittiğim gün... Oraya vardığımda geçit açılmışsa yani buradan gidersem ben gittikten sonra iyi olacak mısın?
Then, by chance, was there poison coated on the paper that was given to High Doctor as well?
O hâlde Hekim Başına verilen o kâğıda da zehir mi sürülmüştü?
You didn't, by chance, offend the sky spirits, did you?
Yanlışlıkla gökyüzü ruhlarını kızdırmadınız, değil mi?
You wouldn't happen to know a-a Sarah Vernon, by chance?
Sarah Vernon diye birini tanıyor olma ihtimalin yok değil mi?
Then, by chance, I met Mrs Moray on the street.
Sonra tesadüf eseri sokakta Bayan Moray ile karşılaştım.
Haven't we all wondered whether things happen by chance?
Olayların şansla olup olmadığını hepimiz merak etmedik mi?
And there, by chance, was Rigsby.
Ve gel gör ki... Rigsby de oradaydı.
I just met Mr. Hyuga by chance
Bay Hyuga ile şans eseri karşılaştım.
You often meet Mr. Hyuga by chance
Şans eseri, Bay Hyuga ile çok sık karşılaşıyorsunuz.
I met him by chance long before her
Ama ben sizden çok daha önce onunla tanıştım.
I saw you by chance down the...
Şans eseri sizi şeyde görünce...
By chance did you wire the money?
Acaba paraya mı sıkıştın?
I got into trouble by chance, he is after me!
Şansa başım belaya girdi ve burdayım
Master... always that, are you kids, by any chance?
Çocuk musunuz nesiniz arkadaş?
Well, so, she's gonna be constantly calling or dropping by, looking for answers, so there's a very good chance that she's gonna have a front-row seat for the final moment of humiliation.
Sürekli arayacak veya çağrı bırakacak cevapları arıyacak. Bu da insanlığın son anını ön koltuktan izlemesi için çok iyi bir fırsat.
Are you by any chance, a pervert?
Sapık mısın?
By saying strange event, do you... by any chance, mean "that" thing?
Tuhaf olay derken şeyden mi bahsediyorsunuz?
Excuse me... by any chance is your name... Simrin?
Affedersiniz adınızın Simrin olma olasılığı var mı acaba?
By the way, never got a chance to tell you this, but it was me who turned you in to the state bar.
Seni baroya ispiyonlayan bendim.
By the way, never got a chance to tell you this, but it was me who turned you in to the state bar.
Bu arada, sana söyleme fırsatım olmamıştı. Seni baroya ispiyonlayan bendim.
An immediate delivery is the only chance of avoiding the fits brought on by the trauma of natural birth!
Doğal doğumun getireceği travmanın getireceği hastalıklardan kaçınmanın tek yolu hemen doğuma girmektir!
Are you in town tonight and by any chance looking for something to do?
Bu akşam şehirde misiniz? Yapacak bir şeyler arıyorsunuzdur belki?
And was she, by any chance, black?
- Olabilir diye soruyorum, zenci miydi?
Mrs. forrest, by any chance, did you have sex last night?
Bayan Forrest, acaba dün gece sevişmiş olabilir misiniz?
By any chance... are you Korean?
Acaba Koreli misiniz?
By any chance, do you know these people?
Acaba bu insanları tanıyor musunuz?
If you by any chance, start a fire, I'm going to file a civil criminal complaint!
Olur da yangın çıkarsa bireysel suç duyurusunda bulunmak zorunda kalırım.
I'm calling to check and see if by any chance there's been any reports called in?
Herhangi bir gelişme olup olmadığını sormak için aradım.
There is a chance that we could save his leg by bypassing the injury area, but that may increase the risk of his leg becoming infected.
Bacağını kurtarmak için hasarlı bölgeye by-pass yaparak bacağını kurtarma şansımız var, ancak, bu bacağının enfeksiyon kapma riskini artırabilir.
By the time I got up, you were already gone. I didn't get a chance to say good-bye.
Kalktığımda çoktan gitmiştin ve sana hoşça kal deme fırsatım olmadı.
Yes? By any chance, is there someone named In Ju among your eonni's friends?
Acaba ablanın arkadaşları arasında In Joo adında bir kız var mıydı?
By any chance, did your car have a black box camera installed on it?
Acaba o araçta kara kutu bulunuyor muydu?
By any chance, do you go see movies often?
Acaba sık sık sinemaya gider misiniz?
Do you have the tickets by any chance?
Acaba biletleriniz duruyor mu?
By the way, do you really think you have a chance with April?
Bu arada, April'le şansın olabileceğine inanıyor musun cidden?
By the time we land then there's a 99 % chance That we'll crash
İniş yaparken tekerlekleri indiremezsek % 99 ihtimalle çakılırız.
- Dostoyevsky, by any chance?
- Bir ihtimal, Dostoyevski'dir?
Say, by any chance are you related to a Daryl Blodgett?
Daryl Blodgett ile akraba olma olasılığınız var mı?
Are you, by any chance, wearing pants with a metallic zipper?
Bir ihtimal, metal fermuarlı pantolon giyiyor olabilir misiniz?
Do you know Ahn Takap by any chance? ( Colloquially, it means unfortunate )
Ahn Takap'ı bilir misiniz?
By any chance... has he returned?
Yoksa... Geri mi döndü? He..
If anyone finds them, call. And if by any chance there's no signal from being in the mountains...
Eğer onları bulursanız arayın, ama dağda olduğumuz için telefonlar çekmeyebilir o zaman...
By any chance... did you find a nice video clip?
Ş ans eseri herhangi iyi videolardan ( porno ) mı aldın?
- Hey, by any chance...
Hey! Acaba sen...
- By any chance, what? What, what?
Acaba, acaba, acaba ne?
You didn't by any chance...
Yaptın mı..
If you say that you're going to make a return... And if by any chance you can't jump like you used to in the past... It may get even more difficult for you then.
Tekrar atlayacağını duyurduğun zaman, eskisi gibi atlayamadığında, bu yalnızca daha da zorlaşacak..
By any chance, if it's because you can't bowl, I'll teach you a thing or two.
yoksa bowling oynamayı bilmiyorsun diye mi gelmiyorsun ben sana bir iki şey öğretirim.
By any chance...
Yoksa...