English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / By your own admission

By your own admission translate Turkish

34 parallel translation
Dr Wieck, you were not in the administration from the years 1935 to 1943, by your own admission.
Doktor Wieck, kendi ifadenizde belirttiğiniz üzere.... 1935'ten 1943'e kadar yönetimde değildiniz.
By your own admission, you don't know if you did or didn't.
Kendin itiraf ettin, yapıp yapmadığını bilmiyorsun.
No, instead you raced into a situation of which by your own admission, you had no understanding attacked my client, who was, in fact, another pedestrian hurrying to help...
Hayır, bunun yerine olaya karışmayı tercih ettiniz ve kendinizin de itiraf ettiği gibi, olay hakkında hiç bilginiz yokken, gerçekten de şans eseri orada olup yardıma koşan müvekkilime saldırdınız.
By your own admission, you allowed your team-mate to fly when you knew he had difficulties maintaining formation.
Zor zamanlar geçirdiğini bildiğiniz halde kendi kararınızla ekip arkadaşınızın uçmasına izin verdiniz.
But by your own admission, Reyga was a difficult man to understand.
Ancak kendin de söyledin Reyga anlaşılması zor bir adamdı.
By your own admission you have difficulty distinguishing what's reality from fantasy, so is it possible?
Senin de kabul ettiğin gibi, gerçekle hayali ayırt etmekte zorlanıyorsun, bu durumda mümkün olabilir mi?
Well then, your criterion for greatness can't be honesty otherwise by your own admission you'd be a hypocrite.
O halde "iyilik" kriterin dürüstlük olamaz aksi halde ikiyüzlü olduğunu söylemiş olursun.
To whom, for example, to what are prayers directed, or are there such things as prayers in this, by your own admission, attenuated form of non-idolatrous religion?
Sanırım dua ederken kendimi sık sık kendimle bir çeşit diyalog içerisinde buluyorum.
By your own admission, your home is always clean, your clothes are always freshly pressed.
Anlattığına göre evin daima temiz, elbiselerin hep ütülü.
By your own admission, you cancelled your 8 : 00 flight and came here to talk to Margaret Nicholson.
Sizin itirafınıza göre, saat 20 : 00 uçağını iptal ettirdiniz ve buraya Margaret Nicholsın'la konuşmağa geldiniz.
By your own admission, the NID wants this over with as quickly as possible so they can move on to something they think is more important.
Siz de kabul ettiniz ki, NID bunun olabildiğince çabuk bitmesini istiyor, böylece daha ciddi gördükleri bir konuya geçebilecekler.
But by your own admission, you were responsible for waking the Wraiths.
İtirafınıza göre, Wraithleri uyandırmaktan sorumlu olan sizlersiniz.
- And by your own admission, you are responsible for the emergence of the Wraiths as a species.
Sizin de itirafınıza göre Wraithlerin bir ırk olarak ortaya çıkmalarından da siz sorumlusunuz.
Bearing in mind you were, by your own admission, "slightly intoxicated" and at least 20 yards away at the time, can you confirm that what you witnessed was an accident?
Kendi itirafınızla "birazcık sarhoş" ve olay anında en azından 20 m uzakta olduğunuzu akılda tutarak şahit olduğunuz şeyin bir kaza olduğunu kabul ediyor musunuz?
- Oh no, Mr Lefroy. Justice, by your own admission, you know little of, truth even less.
- Hayır, Bay Lefroy bana dürüstlükten bahsetmeyin, hele sadakâtten hiç!
By your own admission, you also wished to see her dead.
Onun ölmesini istediğinizi, kendiniz söylediniz.
By your own admission, these Replicators are machines.
Kabul ettiğiniz gibi bu Çoğalıcılar makinelerdir.
By your own admission, your way didn't exactly work.
Sizin de kabul edeceğiniz üzere, bu yönteminiz işe yaramadı.
By your own admission, you've never enjoyed it there.
Kendi itirafınla, oradan hiç hoşlanmamıştın.
By your own admission, you took the life of a 12-year-old girl, so the governor's apology is always gonna be within certain limits.
İzninizle, 12 yaşındaki bir kızın canını aldınız, Valinin özrü tabi ki de her zaman belirli sınırlar içerisinde olacaktır.
By your own admission, he didn't say any words.
Demin söylediğinize göre ağzından tek bir kelime bile çıkmamış.
By your own admission, you were drinking that night. How many beers had you had?
Kendi ifadenizde o gece içtiğinizi söylediniz.
By your own admission, if you give the patient steroids, two of the three outcomes could make him worse.
Senin iznin altında hastaya steroid verildiği takdirde üç sonuçtan ikisinde hastanın durumu kötüleşiyor.
Uh, well, Dennis, if by your own admission someone who has donkey brains could be considered reckless or moronic or idiotic, and my client Frank here has a state-issued certificate clearing him of having said donkey brains, then
Dennis, senin de kabul ettiğin gibi at kafası olan biri, sorumsuz, geri zekalı veya aptal olarak nitelendirilebilir. Müvekkilim Frank'in de devlet onaylı onun at kafası olmadığını onaylayan bir sertifikası var.
And by your own admission of blackout or psychotic break,
... göz önüne aldığımızda, psikolojinin düzelmesi için...
So, by your own admission, you attempted to intimidate Paul Spector, - threatened him with violence?
Paul Spector'ı şiddetle tehdit ederek korkutmaya çalıştığını kabul ediyorsun yani.
And by your own admission.
Kendi ikrarınla.
By your own admission, these creatures have sold their very souls for vengeance to the Devil. Is this not so?
Senin itirafına göre, bu yaratıklar ruhlarını intikâm uğruna şeytana satmışlardı.
By your own admission, it might be a trouble, but we're not pursuing it as a trouble.
Bunun bir sorun olabileceğini kendin söyledin ama buna bir sorunmuş gibi yaklaşmıyoruz.
And by your own admission in that article, your head is- - what did you say?
Makaledeki kendi itirafınla "Başın..." ne demiştin?
So in place of the head of Osbert, you offer me a bride... by your own admission... you have misplaced.
Osbert'in kellesi yerine bir gelin teklif ediyoruz fakat kızı kaybettik diyorsunuz.
By your own admission, you entered Ruth's compartment and rifled through her possessions.
Bayan Ruth Kettering'in kompartımanına girip eşyalarını karıştırdığınızı kabul ettiniz.
By your client's own admission, he followed her for about 20 minutes, waiting for the tire to go flat.
Müvekkilinizin itirafına göre, müvekkiliniz onu, tekerleğin inmesini bekleyerek yaklaşık 20 dakika izledi.
But by your client's own admission...
Ama müvekkiliniz kabul ett- -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]