Cabron translate Turkish
64 parallel translation
But you gave me two days, gringo cabron.
Sen bana gringo piçi için, iki gün verdin.
Que cabron es. Tiene plata.
Bu ibne oyun oynuyor.
Yeah, Nestor. That cabron. I should kill him.
Evet, o adi herif Nestor, onu öldürmeliyim.
You've grown, cabron.
Amma büyümüşsün ulan.
Yeah, cabron, I'm still here.
Evet, piç. Hala buradayım.
After that cabron, Charlie Wade.
Hele o aşağılık Charlie Wade'den sonra.
It's the last time I'm working with you, cabron!
Seninle birlikte son kez çalışıyorum piç kurusu! Sikik budala!
- Relax, cabron.
Rahatla dostum.
What the fuck would I have to be nervous about, cabron?
- Endişeli mi? Neden endişeli...
They said you grew another arm from drinking so much Tequila, cabron!
Çok fazla tekila içtiğin için diğer kolunun gelişmediğini söylüyorlar dostum!
- Let him go, or I fix your little bitch, cabron!
- Bırak gitsin. Yoksa küçük kaltağının icabına bakarım.
Cabron!
Çekil pislik.
That little cabron LaBonge!
Küçük LaBogne!
- I knew that cabron was behind this.
- Bunun arkasında o hainin olduğunu biliyordum.
A man who wants nothing is invincible, cabrón.
Hiçbirşey istemeyen birisi, ölümsüzdür, Cabron.
- You've been very, very bad, cabron!
- Cici! - Çok yaramazlık yaptın, "cabrón."
You gotta be fucking kidding me, cabrón.
Dalga geçiyor olmalısın cabron.
¡ Hola, la cabron!
Savulun kahpeler!
Cabron.
Lubinyalar.
Ha. I just cleaned the cabron out.
Tahsilatımı biraz önce yaptım.
You got a lot to learn about the streets, cabron.
Sokaklar hakkında öğrenmen gereken çok şey var dostum.
Ted, you're my cabron.
Ted, sen benim kankamsın.
I'll break my foot off in your ass, cabron.
Ayağımı kıçında bulursun, adi herif.
Realy?
Canını yakma, Cabron!
Cabron, I don't talk to the Feds.
Olmaz, Federaller'le konuşmam.
Kill this cabron!
Gebertin şu keçiyi!
What, you wanna die young, cabrón? Huh?
Genç ölmek mi istiyorsun cabron?
See you down there, cabrón.
Aşağıda görüşürüz, cabron.
Cops raided my crib, cabron.
Polisler mekanımı dağıttı.
Don't test me, cabron.
Beni deneme adi herif.
- cabron!
Pezevenk!
You do that, I take off the hit. If not... Cabron.
Değilse... şerefsiz.
You're going to need a bigger chopper, cabron.
Daha büyük bir helikopter lazım sana pezevenk.
You're all over the TV! Cabron! Come on get inside!
Televizyonlar senden bahsediyor.
- Hey, don't move, cabron!
- Sakın kıpırdama, adi herif!
That's more than at the movies! Cabron!
Filmden fazlası Cabron!
Este cabron thinks he's on one, yes?
Beyefendimiz kendisini tek sanıyor, evet?
This cabron comes in here with a gun and tells me to sit down and shut up, waiting for my uncle to come in.
Bu göt herif elinde bir silahla gelip bana oturup çenemi kapatmamı, amcamın gelmesini beklememi söyledi.
Spend it in hell, cabron.
Onları cehennemde harcarsın, adi herif.
Come out, cabron.
Çık dışarı, adi herif.
We're the cartel, cabron.
Karteliz biz, ibne.
Ten latigazos to go, cabron.
Bu amcık ağızlıya 10 kırbaç daha.
I'm an outlaw, cabron, not a suicide bomber.
Ben bir kanun kaçağıyım. İhtihar bombacısı değil.
Bad guys those two cabron.....
İki tane aşşağılık hıyar işte.....
Mr. Cabron, Mr. Alexander has a lot of triggers he can pull if we go to a ground war.
Bay Cabron, eğer bölge savaşına girersek Bay Alexander'ın çok fazla tetikçisi olacak.
Tienes lobulos jugosos, cabron hunky.
Tienes lobulos jugosos, cabron hunky.
Big cojones is what you got, cabron.
Sende büyük taşşaklar var.
Aqui nomas, me tiene trabajando como negro. Esta cabron.
Zenci gibi çalışıyoruz işte, piç herif.
- Pinche, cabron.
Yavaş ol.
Yeah, you got out of here, cabron! He's been hanging around here in the last couple of days and not drinkin'a din.
Hemen buradan defol pislik.
Cabron
Ama cinayet silahını üstünde bulduk Angel.