Call it what you will translate Turkish
81 parallel translation
Call it what you will.
Adına ne dersen de.
Call it what you will.
Ne dersen de.
Angst, Weltschmerz, call it what you will.
Güvensizlik, hüzün, nasıl isterseniz öyle deyin.
Call it what you will.
- Adına ne dersen de.
In birth, chance seems to be merely the visible part of an as-yet unknown... and uncomprehended natural law... which links us up with the central area of today's inquiry... secrecy and spying, or... call it what you will... watching.
Doğum sırasında, şansımız aslında bilinmeyen ve tam olarak anlaşılamayan, bir doğal kanunun görünen yüzüdür, bizi günümüz soruşturmalarının tam merkezine oturtur, gizlilik ve casusluk, ya da ona izlemek de diyebiliriz.
Call it what you will.
Nasıl istersen öyle adlandır.
We all have one, this nose, call it what you will- - sneezer, schnoz, beak, smeller, snout, schnoot " it all means the same thing.
Hepimizin sadece bir burnu vardır, ona ne derseniz deyin... aksırgaç, gaga, koklangaç, domuzcuk burnu... hepsi aynı şeydir.
well, call it what you will, but it has always been Freudstein's house.
Ne derseniz deyin,... orası hep Freudstein'in evi olarak kalacak.
Call it what you will - a hunch, women's intuition.
Buna ne istersen de - bir önsezi, kadın içgüdüsü.
Call it what you will.
İstediğiniz ismi söyleyin.
- Call it what you will, but you'll protect me, even though I've tormented you.
- Hayır, bu bir kudrettir. - Sen ne dersen de, ama size eziyet etmiş olmama rağmen, beni koruyacaksınız.
Call it what you will.
Nasıl istersen öyle de.
Well, call it what you will, Richie.
Ee, buna ne dersen de, Richie.
Metempsychosis, transmigration, reembodiment... call it what you will.
Ruh göçü, vücut değiştirme yeniden vücuda bürünme, ne istersen diyebilirsin.
- Call it what you will.
- Ne dersen de.
Call it what you will.
Ona ne diyeceksin.
Call it what you will.
Nasıl istersen öyle çağır.
Xena. You're obsessed with her. Call it what you will.
Zeyna... ona takıntıntılısın.
call it what you will.
Adını siz koyun.
Call it what you will... but, as my belief, it is the door to enlightenment.
Diyeceksin... Ama bana göre aydınlanma kapısı.
Call it what you will, my love. ... Just as long as you marry me.
Benimle evlen de, bunun adına ne dersen de, aşkım.
Call it what you will.
Ne istersen öyle söyle.
It is a new discipline, a new - - you may call it a tumor - - you can call it what you will,
Bu fizikte yeni bir alandır, hatta onu fizikte bir cins tümör olarak da görenler vardır.
- Call it what you will.
- Nasıl adlandırmak istersen.
Call it what you will.
Nasıl adlandırırsan adlandır.
Oh... - It's all right. - Demon, ghost, entity - call it what you will, it is not natural.
Şeytan, hayalet, varlık ; adına ne dersen de...
Wellsanctuary, asylum, call it what you will.
Korunma, himaye. Hangisini tercih edersen.
Call it what you will, but Pope Sweet Jesus is taking half.
Ne dersen de ama Papa Yüce İsa... yarısını alır.
Hey, call it what you will.
Ne isim verirsen ver.
Call it what you will, dear.
İstersen hissedersin, sevgilim.
I mean, you you can call it what you will.
Sen nasıl demek istersen öyle de işte.
Call it what you will, Divinity, fate, an alignment of forces beyond mortal understanding.
İstediğini diyebilirsin, ilahi bir olay, kader fani anlayışların çok ötesindeki güçlerin bir araya gelmesi.
Call it what you will.
- Orası sana kalmış.
Call it what you will, mr.
Ne istersen onu söyle, Bay Callen.
Call it what you will, call it fear, call it cowardice, call me a spoilsport...
Valla ne dersen de. Korkak de, yüreksiz de, oyunbozan de...
- Call it what you will, fate, destiny.
- İster alın yazısı de ister kader.
Call it what you will, but don't fuck it up.
İstediğini de, ama bok etme.
Call it what you will.
Ne isterseniz diyebilirsiniz.
Call it what you will, Lord Stark, Ser, the city is packed with people and more flooding in every day.
Nasıl isterseniz öyle deyin Lord Stark, efendim şehir insanlarla dolup taşıyor ve her gün daha fazlası geliyor.
- Well, call it what you will...
- Adına ne dersen de...
Call it what you will.
Adını siz koyun.
What will you call it?
Bunu ne olarak isimlendireceksiniz?
- What will you call it?
- İsmi ne olacak?
What will you call him, because as yet these babies don't have names, and it's important for baptism.
Ona ne isim vereceksin ne de olsa bu bebeklere henüz bir isim verilmedi. Ayrıca isim vaftiz töreni için de önemli.
You, this body you're in, it's just one of your incarnations, avatars, call you what you will.
Sen, içinde bulunduğun bu beden vücut bulduğun hallerinden yalnızca biri sadece. Avatarlar de istersen. Adına ne dersen de.
That one day, Turk will be able to deal with my, well, let's just call it what it is, meteoric rise to prominence, you know.
Bir gün, Turk de kaldırabilir duruma gelecek. Neyi mi- - Mütevazılık yapmayalım.
You know, when they call me and they all call me... it is so important to them that I know that I know that what they ask is the Lord's will.
Biliyor musun, beni aradıklarında ki beni herkes arar istedikleri o kadar önemlidir ki istedikleri şeyin Tanrı buyruğu olduğunu bilirim.
You call it that one more time, I'll nod to our secretary and then what it will be is over.
Eğer bir kez daha aynı ifade ve ses tonunu kullanırsanız, sekreterime işaret edip toplantıyı sonlandıracağım.
Okay, whatever you want to call it, you'd better start telling your boyfriend what's going on or I will.
- Peki, adına her ne dersen de neler döndüğünü sevgiline anlatsan iyi edersin, yoksa ben anlatırım.
The common factor is they all heard what they call "His Voice." If His Voice turns out to be something that you set up, it will become a matter of the utmost concern.
oda "Onun sesi" diye bir ses duymaları. son derece endişe duyulacak durumdayız.
If it's a girl What will you call her?
- Onun adını da...