English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Calmer

Calmer translate Turkish

252 parallel translation
Calmer?
Sakinleştin mi?
Wait till I'm calmer.
Sakinleşmemi bekle.
He would look at it again after he had slept, when he was calmer, and he would laugh at this fantastic idea.
Biraz dinlendikten ve sakinleştikten sonra yeniden bakacaktı. Daha sonra bunlara gülecekti.
Then she seemed calmer and started down the stairs.
Sonra sakinleşir gibi oldu ve merdivenlerden inmeye başladı.
Perhaps another day, when things are calmer.
Belki başka bir gün, ortalık daha sakin olduğunda.
- I'm calmer than Baron.
- Sakin ol. - Ben Baron'dan daha sakinim.
- She'll stay till you're calmer.
- Sen sakinleşene kadar yanımda kalsın.
She's a bit calmer now, doctor and all that.
Şimdi biraz daha sakin. Doktor ve diğerleri yanında.
He is much calmer now, isn't he?
Artık çok daha sakin, değil mi?
We will all feel calmer.
Öyle hepimiz daha huzurlu oluruz.
The atmosphere is calmer at night.
Atmosfer geceleri sakin.
She likes making love too but she's calmer.
Oda sevişmeyi seviyor ancak etkisi daha çok yatıştırıcı gibi.
If you want to win, you must be calmer... and more serene.
Ama kazanmak istiyorsan, daha sakin olmalısın.
Obviously, one could have announced the same things in a much calmer way.
Yeteneğimiz, kararlılığımız, Alman işçiler iş başına.
Can't we talk about it in a calmer place?
Daha sakin bir yerde konuşamaz mıyız?
I'd feel a hell of a lot calmer... if I could get another medical opinion.
İkinci bir doktora danışsak daha Güvencede hissederdim kendimi.
- Agra is calmer.
- Agra sakinleşti.
Peckinpah has moved into the calmer and more lyrical waters Of julian slade's salad days.
Son filminde, Julian Slade'in Salata Günleri'nin daha sakin ve lirik sularına çekildi.
The people had been calmer.
Halk rahatlamaya başladı.
And then, when it would have been easy enough to stay out of danger, he used his own body as a guinea pig to give me a calmer brain
Ve sonra, tehlike yeterince uzaklaştığı zaman daha dingin bir beyni bana vermek için, kendi bedenini deneme tahtası olarak kullandı...
I feel much calmer.
Kendimi sakin hissederim.
- I'm calmer now.
- Şimdi sakinim.
- Bohm is calmer now.
- Bohm, artık daha sakin.
She's calmer than she user to be.
Çok uslu özellikle 2 yıl öncesine göre.
I feel calmer now, thanks to Watson's ministration.
Artık daha sakinim, Watson'a yardımlarından dolayı teşekkür ederim.
I could see the people were calmer, reassured by what they'd heard, and they began to undress.
İnsanların rahatladığını görebiliyordum... Duydukları onlara güven vermiş ve soyunmaya başlamışlardı.
I can transer you to a calmer jail.
Ben seni sakin bir hapishaneye transfer edebilirim.
I'll try again in a few days... when you're a bit calmer.
Bir iki gün içinde yeniden deneyeceğim. Sen biraz daha sakinleşince.
He is calmer.
Daha sakin.
I am writing this long after,... because only now do I feel calmer.
Sana çok sonra yazabiliyorum çünkü ancak sakinleştim.
Or in fact, restore them in a calmer, more ample situation
Ya da aslında onları daha rahat ve geniş bir yerde muhafaza edecek.
Couldn't be calmer, babe. Could you put the instructor back on, please?
Daha sakin olamam, güzelim.Eğitmeni geri verebilir misin, lütfen?
The calmer and firmer you remain, the faster we will be done with those Fellagha thugs.
Daha sakin ve soğukkanlı davranırsan Fellagha eşkıyalarından o kadar çabuk kurtuluruz.
You seem much calmer.
Çok daha sakinsiniz.
"Seven days to a healthier, calmer you."
"Yedi Günde Daha Sağlıklı Daha Dinç"
I've given him a mild sedative and Troi's been speaking with him and he seems much calmer.
Hafif bir yatıştırıcı verdim. Troi onunla konuşuyor.
Are you calmer now?
Sakinleştin mi şimdi?
Perhaps we should abandon this project until after the war when calmer conditions will allow for more thoughtful approach.
Yapılacak şey şu, bu projeyi savaş sonrasına bırakmak. O zaman sakin koşullar daha dikkatli bir yaklaşıma izin verir.
Our guest has regained consciousness and she's a little calmer this time.
Misafirimiz yeniden bilincine kavuştu ve bu sefer biraz daha sakin.
The heavier the pressure, the calmer she got.
Üzerindeki baskı arttıkça, daha da soğukkanlı oluyordu.
I'll come back when it's calmer.
Sakinleştiğinde geri gelirim.
Calmer than you are.
Senden daha sakinim...
Calmer than you are.
Senden sakinim...
In fact... things with Esteban are so much calmer.
Aslında... Esteban'la çok daha huzurluyum.
She's calmer, but she's still in a lot of pain.
Daha sakin. Ama hâlâ ağrısı çok doktor.
We chatted, David became calmer, less edgy,
Sohbet ettik. David sakinleşti.
After the bath, you'll be calmer.
Banyodan sonra, sakinleşeceksin.
She's a little calmer.
Biraz daha sakin.
I would feel safer in protective custody, with passions calmer.
Öfkenizin yatışmasını ve koruma gözetiminde kendimi güvende hissedeceğimi bilin isterim.
Calmer now?
Rahat ol lütfen.
You'd be calmer.
04 00 : 38 : 12 : 14 hastaneye yatman olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]