English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Can i call you back

Can i call you back translate Turkish

761 parallel translation
Can I call you back in about five minutes?
Seni yaklaşık 5 dakika sonra arayabilir miyim?
Betty, can I call you back?
Betty, seni sonra arayabilir miyim?
Can I call you back?
Sonra arasam olur mu?
Can I call you back?
Seni daha sonra arayabilirmiyim?
- Can I call you back?
- Seni daha sonra arayabilir miyim?
Can I call you back? Thank you.
Seni sonra arasam, olur mu?
Can I call you back?
Sizi geri arayabilir miyim?
Can I call you back?
Can I call you back?
JANET, CAN I CALL YOU BACK?
Janet, seni sonra arasam?
Can I call you back?
Seni sonra arasam?
Can I call you back?
Seni sonra arayayim mi?
Can I call you back?
Sonra arayabilir miyim?
- Can I call you back?
- Ben sizi birazdan ararım.
Deborah, can I call you back in the morning?
Annem pek iyi değil. Deborah, seni sabah yeniden arayacağım.
Can I call you back?
Sizi sonra arayabilir miyim?
Can I call you back?
Seni arayabilir miyim?
Marcie, can I call you back?
Marcie, seni sonra arayabilir miyim?
So, listen, can I call you back in a few minutes?
Dinle beni, seni birkaç dakika sonra arayabilir miyim?
Can I call you back on this?
Seni bu konu için sonra arasam olur mu?
C-Can I call you back?
Seni sonra arayabilir miyim?
Honey, can I call you back?
Tatlım, seni sonra arayayım mı?
Can I... Can I call you back?
Seni, seni sonradan arasam olur mu?
Michelle, can I call you back in a few minutes?
Michelle, seni sonra arayabilir miyim? Teşekkürler.
Doug, can I call you back in, say, ten minutes?
Doug, seni 10 dakika sonra arayabilir miyim?
You know very well that I can't go back to the gutter, as you call it, and that I have no real friends in the world but you and the Colonel.
Senin deyiminle bataklığa geri dönemeyeceğimi ve şu koca dünyada senden ve Albay'dan başka dostum olmadığını çok iyi biliyorsun.
Can't I call you back, Margie?
Seni sonra geri arasam... Margie?
I'll call you back as soon as I can.
Seni mümkün olduğunca çabuk aramaya çalışacağım.
I'll call him back and you can ask him.
Buraya çağırayım da kendisine sorun.
She has your memo and she can see you now. Good. Call her back and tell her I'll be right there.
Böyle bir şey belirttiğimi hatırlamıyorum.
I'll see what we can do and I'll call you back.
Öğrendikten sonra seni ararım.
Can't you speak any louder? Will you be there if I call back?
Alo, sesin çok aşağılarda Kalacaksın aşağılarda, anımsadığımda seni.
I need him! - Can he call you back?
- Seni geri arasa olur mu?
Can I call you right back?
Sizi birazdan arayabilir miyim?
Can I call you back?
Vali'yle görüşeceğim.
I can either use the main entrance, and answer all the questions that are being asked, or I take the back door and you call your men back.
Ana girişi de kullanabilirim, ve sorulan tüm soruları cevaplarım, veya arka kapıdan çıkarım ve tüm adamlarınızı geri çağırırsınız.
- I can't guarantee that he'll call you back. - Yes.
- Sizi arayacağını garanti edemem.
Can I call you right back?
Seni biraz sonra arayabilir miyim?
Sorry, I can't come to the phone right now, but if you'd like to leave a message please do so after the beep, and I'll call you back as soon as I can.
Üzgünüm, telefona bakamıyorum, ama bir mesaj bırakırsanız en kısa zamanda geri ararım.
Can I call you right back?
Seni az sonra arayabilir miyim?
Look, if it means that much to you, I'll call everybody back and you can tell them it's time to go to dinner.
Ey, sen söyleyebilirsin. Hey, millet, durun!
I can't call you back.
- Burası ödemeli telefon. Geri dönemez.
Can I call you right back?
Sana söyleyeceğim gerçekten önemli bir şey var, Kate.
I'm not in right now to take your call at the moment, but if you'll leave your name, number and the time you called, I'll get back to you just as soon as I can.
Şu anda telefonunuzu yanıtlayamıyorum isim ve numaranızı ve aradığınız saati söylerseniz en kısa zamanda sizi geri aramaya çalışırım.
Garland left some notes on his bedside table I can call you back with them.
Garland yatağının başucunda bazı notlar bırakmış. Onları alıp, sizi ararım.
Can I call you right back, Mrs. Holtzman?
Hiç yolu yok... ( MARTIN ŞARKI SÖYLER ) Sizi geri arayabilir miyim, Bayan Holtzman?
Sorry I can't take your call now, but if you'd leave your name and number, I'll get right back to you.
Şu anda yanıt veremediğim için üzgünüm. Ama adınızı ve numaranızı bırakırsanız, size ulaşacağım.
Let me call you back as soon as I can.
Seni daha sonra mümkün olduğunca yakında ararım.
I guess you want me to let you go so you can run back in the house and call them.
Sanırım seni bırakmamı istiyorsun böylece eve koşup onları arayabileceksin.
Hello, Wayne, can I have a number where I can call you back?
Selam, Wayne, seni arayabileceğim bir telefon numarası alabilir miyim?
See what else you can find on him from the NCIC..... and call me back - at this number, or on my cellular. - I just examined the girl.
- Kızı inceledim.
Can I call you back?
Seni sonra arayabilir miyim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]