Can we just talk about this translate Turkish
200 parallel translation
Can we just talk about this?
Bunu konuşabilir miyiz?
Please, can we just talk about this later?
Lütfen, bunu daha sonra konuşabilir miyiz?
- Can we just talk about this?
- Konuşup anlaşamaz mıyız?
- Can we just talk about this later?
Bunu daha sonra konuşabilir miyiz?
Can we just talk about this while we're driving, okay?
Bunu yolda konuşsak olur mu?
Can we just talk about this outside?
Bunu dışarda konuşabilirmiyiz?
Can we just talk about this? Let's go out.
Bunu konuşabilir miyiz?
Can we just talk about this a minute?
Bu bir dakika sadece konuşmak mi?
Can we just talk about this?
Bunu konuşsak?
Can we just talk about this some other...
Bunu başka bir zaman konuşamaz mıyız?
Hey, can we just talk about this later?
Bunu sonra konuşabilir miyiz?
Oh God, can we just talk about this later?
Aman Tanrım, bunu daha sonra konuşabilir miyiz?
Can we just talk about this?
Bunun hakkında biraz konuşabilir miyiz?
Uh, you know what, can we... can we just talk about this later?
Bak, bunu daha sonra konuşabilir miyiz?
The whole of London... Honey, can we just talk about this, please?
Tatlım, bunun hakkında konuşabilir miyiz, lütfen?
Can we just stop for a minute and, please, can we just talk about this?
Sadece bu konuda konuşmalıyız.
- Of course not, can we just talk about this tonight?
- Tabii ki hayır. Bu konuyu bu gece konuşamaz mıyız?
Can we just talk about this for a second, please?
Şu konu hakkında bir saniye konuşabilir miyiz, lütfen?
Can we just talk about this when I get home?
Bunun hakkında eve geldiğimde konuşabilir miyiz?
Walter, honey, can't we just try and talk about this?
Walter, tatlım, bunu konuşmayı deneyemez miyiz?
Don! Can't we just talk about this?
Don, bu konuyu konuşamaz mıyız?
- Can we just not talk about this now?
- Bu konudan bahsetmesk olmaz mı?
Can we please just talk about this some more?
Lütfen bu konuda konuşabilirmiyiz?
Can we please just talk about this?
Bunu konuşabilir miyiz?
Can we just hook up later and talk about this?
Sonra buluşup, bunu konuşsak?
Can we just not talk about this?
Bundan konuşmasak olur mu?
I mean... can't we just talk about this some more?
Demek istediğim... Bundan biraz daha konuşamaz mıyız?
Marina, can we please just talk about this?
- Lütfen bu konuyu konuşabilir miyiz?
Can we just try not to talk about Max for just this once, just tonight? Is that possible?
Max hakkında konuşmamayı deneyebilir miyiz tek seferlik, sadece bu akşam?
- Can't we just talk about this?
- Bunun hakkında konuşamaz mıyız?
- Can't we just talk about this?
- Bu konu hakkında konuşabilir miyiz?
Before we talk about this, it's so funny, my mom has just been dying to ask you... how your wife is doing.
Bunu konuşmadan önce size garip gelebilir ama, annem eşinizin nasıl olduğunu öğrenmek için can atıyordu.
Just let me out and we can talk about this, all right?
Beni bırakın ve ben de konuşayım, olur mu?
Tina, please, can we just sit down and talk about this?
Tina, lütfen. Oturup konuşabilir miyiz?
Can't we just talk about this?
Bunu konuşamaz mıyız?
So we can just solve this problem by going inside and trying to get calm and we'll talk about it.
İçeriye girip sakinleşerek bu sorunu çözebiliriz. Bunu konuşuruz.
Wes, I got a United States senator waiting'for me... so just find out whatever you can about this Boretz thing, and we'll talk later, okay?
Wes, şu anda yanımda Birleşik Devletlerin bir senatörü var. Şu Boretz iblisi hakkında ne bulabiliyorsan bul, bu konuyu sonra konuşalım, tamam mı?
Rory, can't we just sit down for a second and talk about this?
Rory, bir saniye oturup bunu konuşamaz mıyız?
Please, just promise me as soon as this is over, we can talk about everything that's happened.
Sadece bu biter bitmez olanlar hakkında konuşabileceğimize söz ver bana.
Look, let's just, can we talk about this dream for a second?
Rüyadan bahsedelim mi?
Can we please just talk about this?
Lütfen bunu konuşabilir miyiz?
Okay, can't we just all talk about this, please?
Tamam, neden hepimiz bunun hakkında konuşamıyoruz, lütfen?
Andrew, please, can't we just talk about this?
Andrew, lütfen, en azından konuşamaz mıyız?
can we please just talk about this?
Bunu konuşabilir miyiz?
I can tell you're mad, but can we just talk about this?
Kızdığını biliyorum ama konuşabilir miyiz lütfen?
Come on, can't we just talk about this?
Hadi konuşalım şu meseleyi?
Nora, can't- - can't we just talk about this?
Nora, biz... .. bu konuyu konuşamaz mıyız?
I just need 40 minutes and... Please stay. Promise me that you'll just stay and we can talk about this.
Bana kırk dakika daha ver ve lütfen burada kal.
- Can't we just all talk about this like adults?
- Yetişkin gibi konuşamaz mıyız?
I'm just saying... can't we talk about this somewhere in private... like the Bahamas for the weekend?
Tarım alanlarının ekimi, hasadı ve mahsulün uzak mesafelere taşınması için çok büyük miktarda mazota ihtiyaç var.
Look, the fact is you had a family and you suffered a great loss and until you can discuss that and we can really talk about that this is all just an exercise.
Bak. Gerçek şu ki, bir ailen vardı ve büyük bir kayıp yaşadın. Sen bundan bahsedene, biz bunu gerçekten konuşabilene dek bunlar sadece bir egzersiz.