Can you keep a secret translate Turkish
460 parallel translation
Can you keep a secret Kriemhild?
Bir sır tutabilir misin Kriemhild?
Can you keep a secret?
Sır tutabilir misin?
- Mr. Pirovitch, can you keep a secret?
- Bay Pirovitch, sır tutabilir misiniz?
- Norval, can you keep a secret?
- Norval, sır tutabilir misin?
Can you keep a secret?
Sır tutabilir misiniz?
Moraldo, can you keep a secret?
Moraldo, bir sır tutabilir misin?
Can you keep a secret?
Sır saklayabilir misin?
Can you keep a secret?
Sır tutabilirsen sana bir şeyler söylemek istiyorum?
RosaIia, ConsueIo, my adorable friends, can you keep a secret?
Rosalia, Consuelo, harika arkadaşlarım. - Sır tutabilir misiniz?
Can you keep a secret, hmm?
Sır saklayabilir misin?
- Can you keep a secret'Arvid?
- Sır tutabilir misin, Arvid?
- Can you keep a secret?
- Sır tutabilirmisin?
Can you keep a secret?
- Sır tutabilir misin?
- Can you keep a secret?
- Sır tutabilir misin?
- Can you keep a secret, sir?
- Sır tutabilir misiniz?
- Can you keep a secret?
Sır saklayabilir misin?
Can you keep a secret?
Bir sır saklayabilir misin?
CAN YOU KEEP A SECRET?
Sır saklayabilir misin?
can you keep a secret?
Sır saklayabilir misin?
Can you keep a secret?
Sır saklayabilirmisin?
Aviya, can you keep a secret?
Aviya, sır tutabilir misin?
- Gentlemen can you keep a secret?
- Sır saklayabilir misiniz beyler?
Can you keep a secret?
- Sır tutabilir misini?
- Can you keep a secret?
- Bir sır saklayabilir misin?
Can you keep a secret?
Sir tutabilir misin? Ben de tutabilirim. Üzgünüm.
- Can you keep a secret, Tom?
- Sır tutabilir misin, Tom?
Can you keep a secret, Larry?
Bir sır saklayabilir misin, Larry?
Kids, can you keep a secret?
- Çocuklar, sır saklayabilir misiniz?
- If you can keep a secret.
- Eğer sır saklayabilirsen.
Julia, can't you keep a secret?
Julia, sır tutamaz mısın?
- I bet you can keep a secret, can't you?
- Bahse varım ki, sır tutabilirsin. Değil mi?
I swear, you can't keep a secret in this town.
Yemin ederim, bu kasabada sır tutmak mümkün değil.
I hope you can keep a secret.
Umarım sık saklayabiliyorsundur.
You can't keep gold a secret.
Altın sır olarak kalmaz.
You can keep a secret.
Sır olarak saklayabilirsin.
There's only so long you can keep a secret like that.
Bunun gibi bir sırrı uzun süre saklı tutmak mümkün değil.
You can't keep anything a secret.
Gizli saklı hiçbir şey kalmıyor.
I hope you can keep a secret.
- Ağzın sıkıdır umarım.
You can tell me, I can keep a secret.
Söyleyebilirsin, ben sır tutabilirim.
.Can you swear to keep a secret?
- Sır saklayacağına yemin eder misin?
Can you guys keep a secret?
Sır saklayabilir misiniz?
I know where you can find a lot of gold coins... but you've gotta keep it a secret.
Bir sürü altın parayı nerede bulacağını biliyorum ama bu sırrı kimseye söylememelisin.
You don't think you can keep something like that a secret, surely!
Size söyleyeceğimi gerçekten de düşünmüyorsunuz herhalde?
Good thing you guys can't keep a secret.
Allah'tan sır saklayamayı beceremiyorsunuz.
You can't keep him a secret for ever!
Onu sonsuza dek saklayamazsın!
How the hell can you keep a conspiracy going between the mob, CIA, FBI, Army intelligence and who knows what else when you can't keep a secret in this room between 12 people?
Kennedy'yi vurduğu için ona madalya versinler! Neyle suçlandığımı bilmiyorum... ama suçlamaları kesinlikle reddediyorum.
If I do, can you keep it a secret?
Eğer söylersen, sır tutabilir misin?
- You can't keep a secret in this town.
- Bu şehirde hiç bir şey sır olarak kalmıyor.
- You can never keep a secret.
- Sen asla sır tutamazsın.
Maybe you can't even keep a secret.
Belki de sen sır saklamayı bilmiyorsun.
I can keep a secret if you can.
Sen söylemezsen ben de söylemem.