Cargo translate Turkish
3,297 parallel translation
I'll scrounge a re-breather from the cargo hold and help the rookie out.
Kargoda bulunan nefes alma aletlerinden birini aşırıp çaylağa yardım edeceğim.
I mean, given our cargo?
Hele de yükümüzü düşünürsen.
Now, when the fire department was putting out the delivery truck, the majority of the cargo got wet, and I noticed something.
Şimdi, itfaiye teslimat kamyonunu söndürürken yükün büyük bir kısmı ıslandı ve bir şeyler fark ettim.
He's stuck itemizing cargo crates of stolen cellphones.
Çalıntı cep telefonlarının kargo kutularını listelemek zorunda.
A general cargo freighter left Boston Harbor at 10 : 22 this morning, the Talos.
Genel bir kargo gemisi bu sabah 10 : 22'de Boston'dan Talos'a hareket etmiş.
I wasn't sure how wheel-to-wheel big-rig racing would prepare us for delivering cargo, but I certainly was ready to see how fast my Peterbilt would go.
Teker tekere büyük kamyon yarışında... yükleri nasıl teslim edeceğimizden emin değildim, ama Peterbilt'imin ne kadar hızlı gittiğini... görmeye hazırdım.
We had to deliver precious cargo to a depot 40 Miles away.
65 km ilerdeki bir depoya kıymetli bir yük teslim etmek zorundaydık.
The person that arrived with the least amount of damaged cargo would win.
Yüke en az zarar veren... kişi kazanacaktı.
Foust : Coming up, Rutledge delivers his cargo early.
Sırada, Rutledge yükünü erkenden teslim ediyor.
Hauling cargo 40 miles on the open road.
Açık yolda 65km yük taşıyorduk.
Foust : Coming up, we make the final push to deliver our cargo.
Sırada yükümüzü teslim etmek için son hamleyi yapıyoruz.
Who could deliver their cargo without completely destroying it?
Kim yükünü tamamen... mahvetmeden teslim edecekti?
Least damaged cargo.
En az zarar gören yük.
I delivered my cargo and turned it into art.
Ben yükümü teslim ettim ve onu bir sanat eserine döndürdüm.
The whole point was to finish the challenge with the most intact cargo.
Asıl nokta yarışmayı... en sağlam yük ile bitirmekti.
Let's hope they have a wealth of cargo.
Hadi mallarını ele geçirelim.
We have a match on the cargo ship.
Kargo gemsiyle uyuşuyor.
Maybe to unload the stolen cargo.
Belki çalınan kargoyu boşaltıyorlardır.
Yes, we are looking at them right now, a cargo vessel and three of your starships.
Evet. Şu anda onlara bakıyoruz. Bir kargo gemisi ve sizin üç yıldız geminiz.
There's a cargo ship, the Fearless.
Korkusuz adında bir yük gemisi var.
She knows your life story, your childhood, what you saw in that cargo container.
Hayat hikâyeni biliyor. Çocukluğunu, o kargo konteynerinde gördüklerini.
There are at this moment three thousand cargo ships being built in Korea, China and Japan which provide 90 % of world production.
Şu anda, Dünya gemi üretiminin % 90'ını elinde bulunduran Kore, Çin ve Japonya'da 3.000 adet kargo gemisi üretilmekte.
Uh... Cargo train exploded outside of Jersey City.
Jersey'in hemen dışında patlayan bir kargo treni bu.
From their transponders, I can identify 136 commercial and cargo flights, 18 private planes and six helicopters.
Sinyal vericilerinden 136 adet ticari ve kargo uçuşu tespit ettim, 18 özel uçak ve 6 helikopter.
I had no idea how roomy this cargo area is, did you, Jane?
Bagajın bu kadar geniş olduğunu bilmiyordum, sen biliyor muydun Jane?
Rico over there. Flies for his cousin's cargo company.
Şuradaki Rico kuzeninin kargo şirketi için uçuyor.
I'm the owner of the Vasquez Cargo Company.
Vasquez kargo şirketinin sahibiyim.
I want to make sure that every bit of my cargo is accounted for.
Tüm kargomun tamam olduğuna emin olmak istiyorum.
I think our best move is to let Vasquez have his cargo.
Bence en iyi hamle Vasquez'in kargoyu almasına izin vermek.
We followed the cargo to a drop.
Kargoyu bırakılana kadar izledik.
They're responding to a suspicious blaze on a cargo ship less than a mile from the warehouse fire.
Depo yangınından yaklaşık 2 km. uzakta kargo gemisinde şüpheli bir yangın çıkmış.
Turned out to be some tarps on top of a cargo hold.
Kargo bölümündeki muşambalar tutuşmuş.
Cargo? Empty.
- Kargo ne durumda?
Why the hell was our guy burning tarps on an empty cargo vessel?
Neden boş bir kargo gemisindeki muşambaları ateşe verdi ki?
The source of the flash-fire on the cargo ship.
- Yangının kaynağı kargo gemisi.
He's been this way ever since he got back from the cargo ship.
Kargo gemisinden döndüğünden beri bu durumda.
You saved my butt on the cargo ship.
Kargo gemisinde hayatımı kurtardın.
It's easy to lose cargo if it's not strapped down.
Eğer bağIı değilse yükü kaybetmek kolaydır.
Well, a diplomatic pouch can be as small as an envelope or as big as a cargo container.
Diplomatik kutu zarf kadar küçük olabilir, veya kargo konteyneri kadar büyük.
I'm am wearing cargo shorts because all of my pants are in the dry cleaners, and I don't know which one we go to.
Komando şort giyiyorum, çünkü bütün pantolonlarım kuru temizlemede. Ve hangisine gittiğimizi de bilmiyorum.
Marine First Lieutenant Eric Ramsey, a combat cargo officer.
Denizci Üsteğmen Eric Ramsey. Muharebe yükleme subayıymış.
It'll be barged out to the ship in a couple hours and put in the cargo bay.
Geminin yanaşıp kargo bölümünün açılması birkaç saat sürer.
We're going to stake out the cargo bay and wait to see who comes for the thermite.
Kargo bölümünde bekleyip, termiti almaya kimin geleceğini öğreneceğiz.
Tommy is the hopper, the most dangerous position on the crew. He has to leave the truck to pick up and drop off cargo.
Tommy yükleme hunisi olarak çalışıyor, o da ekipteki en tehlikeli pozisyon oluyor çünkü kargoyu alıp, kamyonete koymak için dışarı çıkması gerekiyor.
Your cargo is their employees'tax returns.
Alacağınız şey, işçilerin vergi ödemesi.
They're checking the cargo hold.
Kargo bölümünü kontrol ediyorlar. Hiçbir şey yok.
Checked the cargo?
Yük deposunu kontrol ettiniz mi?
Is cargo connected to where this was left?
Bunun düştüğü yerle yük deposunun bağlantısı var mı?
- What's your cargo?
- Yükünüz nedir?
Well, they took my cargo ship.
Kargo gemimi aldılar.
While the astronauts occupied themselves with various tasks, a video camera at the rear cargo bay door captured footage that NASA dams no longer exists.
Nasanın artık var olmadığını iddia ettiği bir görüntü yakaladı.