Carpe diem translate Turkish
178 parallel translation
- Do you know what "carpe diem" is?
- "Carpe diem" ne, biliyor musun?
The Latin term for that sentiment is "Carpe diem."
Bu duygunun Latince karşılığı "Carpe Diem" dir.
Carpe diem. That's "Seize the day."
Carpe diem. "Anı Yaşa" demektir.
Carpe diem.
Carpe diem.
- Carpe diem!
- Carpe diem!
- Carpe diem. - Hey little girl
Carpe diem.
What about carpe diem and sucking all the marrow...
Carpe diem ve hayatın iliğini...
Carpe diem!
Carpe diem!
Carpe diem, okay?
Günü yaşamak, tamam mı?
- Carpe diem.
- Carpe diem.
Carpe Diem, as Victor says.
Victor'un dediği gibi, "Carpe Diem".
- Carpe diem, You told me that once.
- Carpe diem. Bunu bir kez sen söylemiştin.
Came diem.
Carpe diem.
But first, carpe diem, seize the day.
Ama önce, carpe diem, günü yakala.
I just decided, you know, carpe diem.
Sadece düşündüm ki, bilirsin işte, günü yaşa.
As the leaders enter the pivotal turn, it looks like True Love is out front but Carpe Diem, in a bold move here, they are gaining ground.
Öndeki tekneler dönüşlerini yaptı. "Gerçek Aşk" önde görünüyor. Ama "Carpe Diem" cesur bir hareket yaptı, arayı kapatıyorlar.
Hey, give us room! True Love and Carpe Diem are neck and neck.
- Gerçek Aşk ve Carpe Diem baş başa.
Carpe Diem is not giving ground.
Carpe Diem yol vermiyor.
Carpe Diem is not acknowledging True Love's request for sea room at the mark.
Aslında Carpe Diem, Gerçek Aşk'ın yol isteğini kabul etmiyor.
Carpe Diem does cross the line first. - Oh, boy, there's gonna be a protest.
Carpe Diem çizgiyi birinci olarak geçiyor.
Carpe Diem, they didn't back off at all.
Carpe Diem geri çekilmedi.
Carpe diem. Seize the day.
"Carpe diem." Anı yaşa.
Carpe diem.
Carpe diem. ( anı yaşa )
Carpe diem.
Anı yaşa.
Carpe diem, baby.
Gününü gün et bebeğim.
"Carpe Diem!"
"Carpe Diem!"
The school counselor told me I need to look forward, embrace living, carpe diem.
Okul danışmanı bana ileriye yönelmemi ve hayata sarılmamı söyledi.
Carpe Diem.
Carpe Diem.
- Let's really live it up. Carpe diem, baby.
- Anı yakala bebeğim.
I say "Carpe Diem," right?
"Carpe Diem" derim, değil mi?
Enjoying the day, carpe diem.
Günün keyfini çıkarıyorum. Carpe diem.
Carpe diem and all that.
Carpe diem falan filan.
You know carpe diem.
Carpe diem'i bilirsin.
Carpe diem, man.
Carpe diem adamım.
No more carpe diem, man.
Artık carpe diem yok.
Carpe diem, my friend.
Carpe Diem, dostum.
Carpe diem, my friend.
Gününü gün et dostum.
Carpe diem.
Gününü gün et.
Well, carpe diem, Josh.
Pekala, yarını düşünme, gününü gün et, Josh.
I mean, you're so carpe diem-ish.
Siz çok anı yaşayan tiplersiniz.
" Carpe diem, Virgo.
" Carpe diem, başak burcu.
Carpe diem.
Carpe diem. ( Anı yaşa )
Look, Mase, there's a whole ocean out there for you to dip your rod in. Come on, carpe diem, you know?
Bak Mas.. etrafta bir sürü güzellik var Haydi "Anı Yaşa" bilirsin dostum.
the Carpe Diem.
06 00 : 41 : 46 : 18 hayatın geçiciliğinin.
Carpe per diem.
Carpe per diem.
I think that we've still got one thing left to do on our "carpe diem" road trip.
Bu cesaret gezimizde bir durağımız daha kaldı.
Carpe the diem!
Gününü gün et!
What is it you're always saying to me, Barrett? Hm? Carpe diem, my lovely.
Henüz elinde değil ama yerini biliyor.
So we'd better be ready.
Carpe diem, bitanem.
Carpe deez nuts.
Carpe siktiğimin Diem'i.
Carpe motherfucking diem, baby!
Yaşayalım ulan günü artık!