Caruso translate Turkish
245 parallel translation
- He is the greatest tenor since Caruso.
- Caruso'dan sonraki en büyük tenor.
One little lemon-colored fellow with top notes like Caruso.
Limon renkli küçük bir tane var, şakıyor adeta.
No, Mr. Caruso, he's not in.
Hayır, Bay Caruso. Yazıhanede değil.
Caruso shattered a wineglass by merely singing at it. - True.
Ayrıca bir şarap kadehini de şarkı söyleyerek kırdı.
But I'm the only sane person on this ship!
Caruso! Ama bu gemideki tek aklı başında adam benim!
Carmen Trivago, a poor man's Caruso, an unemployed opera singer in search of an opera.
Carmen Trivago, fakir bir adam, Çalışacak bir opera arayan, işsiz bir opera şarkıcısı.
- Caruso's Pagliacci.
- Caruso'nun Pagliacci'si.
- ll maestro.
- Caruso'nun Pagliacci'si. Ustaca.
This season at the Opera we have Caruso...
Bu mevsim Opera'da Caruso söyleyecek...
What's your name, kid? - Caruso!
İsmin ne evlat?
- Caruso the busboy!
- Caruso. Komi Caruso.
How are you, Caruso?
Nasılsın Caruso?
Quiet, Caruso!
Sessiz ol Caruso!
Caruso, Planpin, here!
Caruso, Planpin, önümüzü kapatın!
Caruso, wake up!
Caruso, uyan!
Got Caruso's new barber pole third day in a row.
Caruso'nun yeni berber tabelasına da peş peşe üçüncü gündür yapıyor.
Johnny Caruso...
Johnny Caruso...
With the same elation that I felt when I shook the hands of the great Caruso I happily present to you this Grammy Award for your warm contribution to the recording industry.
Caruso'nun elini sıktığımda hissettiğim heyecanın aynısıyla müzik dünyasına yaptığın katkılarından dolayı bu Grammy ödülünü sana mutlulukla takdim ediyorum.
Who's singing here all the time?
Kendini Caruso zanneden, otelin yaşlı bir müşterisi. Onu da gönderiyorum.
Caruso sang Pagliacci at the Met, Arturo Toscanini was conducting.
Caruso, Met'te Pagliacci'yi söylerken Arturo Toscanini orkestrayı yönetiyordu.
And De'Medici and Caruso and Sophia Loren.
Medici, Caruso, Sophia Loren.
Caruso.
Caruso.
Caruso went to tell him there's a fight in the galley.
Caruso ona söylemeye gitti. Mutfakta da savaş var..
- I'll have your ass for this, Caruso.
- Bunun için Kıçını tekmeliyeceğim, Caruso.
Caruso!
Caruso!
Get lost, Caruso.
Kaybol, Caruso.
Caruso, what can I tell ya?
Caruso, Ne diyebilirim ki?
Caruso, no personal belon...
Caruso, Kişisel eşya yok,
Caruso, give me some help.
Caruso, Bana biraz yardım et.
We're going to miss Caruso if you don't put some fire under it.
Biraz acele etmezsen Caruso'ya yetişemeyeceğiz.
For two days and two nights I've been rowing to see Caruso once in my life.
Caruso'yu görebilmek uğruna tam iki gün iki gecedir kürek çekiyorum.
I'm going to build an opera house in Iquitos and Caruso'll open it.
Iquitos'da bir opera binası yaptıracağım, ve açılışını da Caruso yapacak.
Fitzcarraldo will build it and Caruso will sing at the premiere.
İnşasını Fitzcarraldo yaptıracak, Caruso da galasında şarkı söyleyecek.
To Caruso.
Caruso'ya!
Now it's Caruso's turn.
Şimdi sıra Caruso'da.
He comes with the voice of Caruso.
Caruso'nun sesiyle gelecek.
Enrico Caruso!
Enrico Caruso!
I have to keep a promise to a pig that loves Caruso so much.
Caruso aşığı bir domuza verilmiş sözüm var.
- Caruso, not ChaIiapin.
- Caruso, Chaliapin değil.
She's Joe Caruso's sister.
O, Joe Caruso'nun kızkardeşi.
Get Dr. Caruso.
- Dr. Caruso'yu çağır.
Get Caruso.
Caruso'yu çağır.
[Caruso] What did it feel like?
- Nasıl hissetmiştin?
- Come on, Caruso.
- Hadi ama Caruso.
[Caruso] I'm not getting anything.
Hiç bir işaret gelmiyor.
I suppose Caruso, for example, is quite as good, if not better than any of the men you have mentioned.
Mesela Caruso, en az sözünü ettikleriniz kadar iyidir.
O, I'd give anything to hear Caruso sing.
Ben Caruso'yu dinlemek için çok şey verirdim.
Then I am Enrico Caruso.
- O zaman ben Caruso'yum.
[Caruso] Who?
- Kim?
At that time, Freud's young nephew, Edward Bernays was working as a press agent in America.
O zamanlarda, = ENRICO CARUSO = Dünyanın en iyi sesi... Freud'un genç yeğeni Edwars Bernays, = ENRICO CARUSO = Dünyanın en iyi sesi... Amerika'da bir basın ajansında çalışıyordu. = ENRICO CARUSO = Dünyanın en iyi sesi
His main client was the world famous opera singer Caruso who was touring the United States.
En önemli müşterisi, Amerika turnesine çıkmış olan dünyaca ünlü opera sanatçısı Caruso'ydu.