English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Caz

Caz translate Turkish

2,551 parallel translation
Yeah, man, modern jazz is a lonely road.
Evet, dostum. Modern caz yalnız bir yoldur.
You selling jazz now, huh?
Caz satmaya mı başladın?
'83, second weekend of jazz festival.
Ben mi? 1983. Caz festivalinin ikinci haftasında.
Jazz died at 115 years or whatever it is.
Caz 115 yıl falan yaşında ölmüştür.
You put out a modern jazz recording, a good one.
Delmond, haydi. Modern caz albümü çıkardın. İyi bir albüm.
Because I can't find a couple hundred thousand discerning Americans to shell out for a jazz quintet's latest I'm fired? Come-
Bir caz dörtlüsünün son albümünü satın alacak birkaç bin Amerikalı bulamadım diye mi?
But in jazz, Jelly Roll Morton is considered prehistoric.
Ama Jelly Roll Morton'un cazı tarih öncesi sayılıyor.
I want to do a modern jazz record that'll ring true to New Orleans.
New Orleans havası olan bir modern caz albümü yapacağım.
♪ in the jazz flow, homeboy, no stopping it ♪
Cazın akışında, genç çeteciyi Durduramaz kimse.
See, now that is jazz music being invented right there.
Bakın bu, caz müziğinin icat edilişi.
I'm hearing, you know, just some real jazz from a box-
Aynı zamanda başka bir şey duydum. Bir teypten caz çalıyordu.
It's not straight jazz and it's not straight New Orleans.
Sadece caz değil. Sadece New Orleans'tan değil.
Leroy Jones and the palm court jazz band.
Leroy Jones ve The Palm Court Caz Orkestrası.
He's at the forefront of contemporary jazz.
Modern cazın ön saflarında.
Every New Orleans jazz musician came out of a school band.
Koşacağınız kulvar bu. New Orleans'ın bütün caz sevenleri bir okul bandosundan çıkmıştır.
- Daddy, you trying to show Ron Carter, who been the bottom of about 1,000 jazz recordings, - how to play the bass?
Bin caz albümünde çalmış olan Ron Cartera nasıl bas çalacağını öğretmeye mi çalışıyorsun?
- I'm not even gonna tell you how I'm working on getting a late slot at jazz fest. - Y'all don't need to hear it. - Yeah, right right.
Caz festivalinde geç de olsa yer bulmak için nasıl canımı dişime taktığımı anlatmayacağım bile.
But jazz fest cards been out for two months now,
Duymanıza gerek yok. Ama caz festivali katılımcıları açıklanalı iki ay oldu.
Two classic jazz men right up your alley.
Senin tarzında iki klasik caz müzisyeni.
The Shondell-gate matter is in the early stages of investigation, as opposed to the Rampart Scandal, which as you know is a longstanding highly complex and multifaceted issue
Elimizden geleni yapıcaz, sorgulama başlatıldı zaten Polislerimiz bu şekilde değildir
What about the Crystal Market?
Seks yapıcaz orda
It was worse than a jazz concert.
Caz konserinden bile kötüydü.
Improvisational jazz - -
Doğaçlama caz.
Jazz?
- Caz mı?
Let's write a phony love letter.
Sahte bir mektup yazıcaz
Now what are we going to do?
Ne yapıcaz şimdi biz?
It's just business.
Sadece iş yapıcaz.
This is motherfuckin'jazz!
Caz dinlemek mi?
Caz this, this is already over.
Çünkü bu iş çoktan bitti.
We will soon part.
Yakında ayrılıcaz
FYI, I told you earlier Told you it was a bad idea to climb!
- Tamam canım seni çıkarıcaz ordan
- What are we going to do?
- Napıcaz şimdi peki?
What are we gonna do, Henry?
Napıcaz, Henry?
What we gonna do now?
Şimdi napıcaz?
What we gonna do with that money?
Bu parayla napıcaz?
To get a spot like that with a big jazz band, and nobody giving her any help but herself?
Kendinden başka yardımcısı olmayan biri büyük bir caz grubunda böyle bir yer bulsun.
We're getting there.
Oraya ulaşıcaz.
And then we'll go up tomorrow morning and put it back in the bike.
Biz de yarın öğlen oraya gidip alıcaz
( jazz music playing )
( Caz müzik çalar )
A friend of mine's playing at a jazz club.
Arkadaşlarımdan biri, bir caz klübünde çalıyor.
And when you finish your worksheets on ladybugs, we will go outside and see if we can find some.
Ve elişi böceklerle işinizi bitirdiğiniz zaman, dışarı çıkıp gerçek böcek bulup bulamıyacağımıza bakıcaz.
Drop it off in a bad part of town, and let social decay... take its course.
Şehrin bir kıyısında bırakıcaz ve, birileri... alıcak.
When we were preparing him for his show, he had to learn four jazz standards.
Onu gösterisine hazırlıyorduk. 4 standart caz kalıbı öğrenmeliydi.
And for an 8-year-old to play jazz, it was quite difficult, but he was up for it.
Tabiki 8 yaşinda caz çalmak, oldukça zordu ama o çok istiyordu.
That's bad ass. , I can guarantee you, that if there is anything paranormal, anything freaky happening in this joint, we gonna catch it.
Garanti veriyorum, eğer paranormal herhangi birşey olursa onu yakalıcaz.
It's jazz, man.
Caz bu, dostum.
Thank you, jazz fans.
Teşekkür ederiz, caz severler.
Now that's jazz.
İşte caz budur.
- From a boom box-
Bir kulağımda o caz vardı.
We just gonna be buy you man.
Sen ne dersen onu alıcaz
Whoever made this door did not want anyone to enter in. Or get out. - I'm ready, let go.
Buraya girmek için kimden izin alıcaz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]