Chameleon translate Turkish
350 parallel translation
It is also the only fish to have, like a chameleon, a prehensile tail which enables it to attach itself to seaweed or another seahorse's neck.
Bukalemunun sahip olduğu gibi kavrayıcı bir kuyruğu sahip olan tek su canlısıdır, su yosunlarına ve diğer denizatlarının boynuna tutunabilir.
Excellent, i'faith, of the chameleon's dish.
Çok iyidirler, maşallah. Bukalemun misali, hava yiyip, umut içiyorum.
I can add colors to the chameleon... change shapes with Proteus for advantages... and set the murderous Machiavel to school!
Bukalemunun renkleri benim renklerimin yanında hiç kalır, Proteus'la * kılık değiş tokuşu yaparım, katil Makyavelli * yanımda okul çocuğu gibidir.
You are the cutest little chameleon I ever did see.
Sen gördüğüm en hoş küçük bukalemunsun.
I'm a chameleon, other people's ideas make me change color.
Ben bir bukalemun gibiyim, başkalarının fikirlerinden renk değiştiriyorum.
It's called a chameleon circuit.
- Buna bukalemun devresi deniyor.
The way the chameleon uses... its protective coloring... an ability retained from its primitive state.
Bukalemun'un korunmak için renk değiştirmesi gibi. İlk oluşumundan beri süregelen bir yetenek.
Monster... traitor... outlaw... Chameleon! criminal renegade!
Bandit, rezil, salak, bukalemun, aşağılık!
Where I was born there is a creature called the chameleon.
Doğduğum yerde bukalemun denen bir hayvan var.
- Chameleon?
- Bukalemun?
He is always a chameleon.
Hep bukalemun olarak kalıyor.
- The chameleon?
- Bukalemuna mı?
GEAT TOAD AND CHAMELEON CIRCUS
KURBAĞA VE BUKALEMUN SİRKİ
The chameleon, whose eyes move independently so he can see where he's going and where he's been.
Bukalemun, gözleri birbirinden bağımsız hareket edebilir ve böylece nereye gittiğini ve nerede olduğunu aynı anda görebilir.
You disgusting, revolting chameleon.
İğrenç, tiksindirici bir bukalemunun tekisin.
- Chameleon.
- Chameleon.
Chameleon, I thought I was the one that discovered this system.
Chameleon, bu sistemi benim keşfettiğimi sanıyordum.
Chameleon...
Chameleon...
Look, it didn't connect until I saw Chameleon with Starbuck but when that young noman plucked those laser boles, I could swear he was looking straight at Chameleon.
Bakın, Chameleon'ı Starbuck ile birlikte görene kadar bağlantı kuramamıştım ama o genç Nomen lazerini çektiğinde direk Chameleon'a baktığına eminim.
- You think they're after Chameleon?
Chameleon'ın peşinde olduklarını mı düşünüyorsun?
But I think Mr Chameleon could use some rest.
Ama sanırım Bay Chameleon biraz dinlenmek isteyebilir.
If these nomen were after Chameleon, why didn't he ask for protection?
Bu Nomenlar Chameleon'ın peşindeyse, neden korunma istemedi?
Has anyone checked out Chameleon's story?
Chameleon'ın hikâyesini kontrol ettiniz mi?
You could always confront Chameleon.
Chameleon ile de yüzleşebilirsiniz.
Boomer and I want a word with Chameleon alone.
Boomer ve ben Chameleon ile yalnız konuşmak istiyoruz.
Cassiopeia, there's a... there's a chance that Chameleon is pulling a hoax.
Cassiopeia Chameleon'ın bir dolap çeviriyor olma ihtimali var.
Er... Chameleon, we're very sorry.
Chameleon, çok üzgünüz.
Yeah, we just left Chameleon in the Officers'Club.
Evet, Chameleon'ı şimdi Subaylar Kulübü'nde bıraktık.
Apollo, that security check on Chameleon just came through.
Apollo, Chameleon'ın güvenlik kontrol raporu şimdi geldi.
When we met this Chameleon on the Rising Star...
Rising Star'da Chameleon ile karşılaştığımızda...
There is a remote chance that Chameleon is Starbuck's father.
Chameleon'ın Starbuck'ın babası olma ihtimali var.
That is very interesting, because according to fleet records, this Chameleon doesn't exist.
Bu çok ilginç çünkü filo kayıtlarına göre Chameleon diye biri yok.
Find Starbuck and Chameleon.
Starbuck ve Chameleon'ı bulun.
Where's Chameleon?
Chameleon nerede?
Chameleon...
Chameleon.
Chameleon, I thought I was the one that discovered this system.
Chameleon, bu sistemi keşfeden tek kişi olduğumu düşünüyordum.
Look, it didn't connect until I saw Chameleon with Starbuck but when that young noman plucked those laser boles,
Bak Chameleon'ı Starbuck ile birlikte görene kadar bağlantı yoktu. ama o genç Noman lazerleri kopardığında
I could swear he was looking straight at Chameleon.
Onun direk Chameleon'a baktığına yemin edebilirdim.
- You think they're after Chameleon?
- Chameleon'ın peşinde olduklarını mı düşünüyorsun?
But I think Mr Chameleon could use some rest.
Ama sanırım Bay Chameleon biraz dinlenebilirdi.
If these nomen were after Chameleon, why didn't he ask for protection?
Eğer bu Noman'lar Chameleon'ın peşindeyse, neden korunma istemedi?
That makes two of us.
Kimse Chameleon'ın hikayesini kontrol etti mi?
Has anyone checked out Chameleon's story? How do you check something that happened 20 yahrens ago on Caprica?
20 yıl önce Caprica'da olan bir şeyi nasıl kontrol edebilirsin?
You could always confront Chameleon. - I'd be practically calling the man a liar.
- Pratik olarak, yalancı denen adam olacaktım.
Boomer and I want a word with Chameleon alone.
Boomer ve ben Chameleon ile yalnız kouşmak istiyoruz. Tabii.
Cassiopeia, there's a... there's a chance that Chameleon is pulling a hoax.
Cassiopeia, bir... Chameleon'ın bir oyun çeviriyor olması ihtimali var.
Chameleon, we're very sorry.
Chameleon, biz çok üzgünüz.
Apollo, that security check on Chameleon just came through.
Apollo, Chameleon'ın güvenlik kontrolü şimdi geldi.
That is very interesting, because according to fleet records, this Chameleon doesn't exist.
Bu çok ilginç, çünkü filo kayıtlarına göre Chameleon diye biri yok.
Chameleon... ls that your real name?
Chameleon... Bu senin gerçek adın mı?
Is that really necessary?
Chameleon ile her zaman yüzleşebilirdin.