Cheeks translate Turkish
1,456 parallel translation
But if your eyes would go and the stars come down to your face,... the shine from your cheeks would embarrass the stars just like the sun would embarrass a candle light.
Ama gözlerin göğe çıksa ve inse yıldızlar yüzüne, utandıracaktı yanaklarının parıltısı yıldızları güneşin bir mum ışığını utandırması misali.
I'd say a very little one, with rosy cheeks and blue eyes, and probably not too much hair.
Bence minik bir tane pembe yanaklı, mavi gözlü ve her halde saçsız.
Get your fine Corinthian footwear and your cat cheeks out of my face!
Çek su ayaklarini ve yüzümdeki kuyrugunu!
You want some rouge, or should I just pinch your cheeks?
Dudağına mı süreyim yoksa yanağına mı?
Pinch my cheeks, kids'show or not, I'll put you through the wall.
Yanağıma, çocuk oyunu falan anlamam, duvara yapıştırırım.
You look terrible, almost yellow right around the cheeks and forehead.
Berbat görünüyorsunuz. Yanaklarınız ve alnınız sapsarı.
I know this is going to sound disgusting, but... when you jump, keep your legs together and clench your ass cheeks. Or else, water will fly up your butt hole and pulverize your intestine.
Biliyorum, iğrenç bulacaksınız ama atlayınca bacaklarınızı birleştirin ve kıçınızı sıkın yoksa kıçınızdan su girer ve bağırsaklarınızı deler.
I'm too skinny to turn you on. Tits, cheeks...
Seni baştan çıkaramayacak kadar çok mu cılızım?
He said he wanted to take skin from my ass cheeks and put it on my face.
- Kıçımdan biraz deri alıp yüzüme koyacağını söylemişti.
White cheeks.
Allık yok.
( Elsie ) And Duke Andrew's little nephew, Viscount Ludlow, affectionately known as "James of the Cherub Cheeks,"
Ve Dük Andrew'in küçük yeğeni, Vikont Ludlow, bilinen sevimli haliyle "Melek Yanaklı James,"
I'll be your bodyguard tonight, sweet cheeks.
Bu gece senin koruman ben olacağım, tatlı yanaklı.
In that dream, my whole body... fingers, cheeks, fingernails, heels, and even the tips of my hair are painful with loneliness.
Rüyada, tüm bedenim, parmaklarım, yanaklarım, tırnaklarım, topuklarım ve hatta saçlarımın ucu bile yalnızlıktan acı çekiyor.
Squeeze those cheeks, sister.
Kalçalarını sık.
Listen to her litany as the tears glisten on her cheeks
Yaşlar yanağına akarken, bir ağıt yakar.
At last you've got some color in your cheeks I haven't seen you look this way in weeks
Sonunda renk gelmiş yanaklarına. Ne zamandır görmedim seni bu havada, kaç haftadır, aydır, hatta kaç yıldır.
To a place where ice cubes never run down girls'cheeks.
Kızların yanaklarından, eriyen buzların akmadığı bir yere.
Now, without embarrassing myself, I'd like to introduce... a man who has undeniably brought a dash of pink... to the cheeks of others.
İnsanalrın yanaklarını... pembeleştiren adamı... gururla takdim ediyorum.
It's called extortion, sweet cheeks.
Buna soygun denir tatlım.
That backdoor tourist with wrong clothes and droopy cheeks.
Evet o yanlış kıyafetli, yüzsüz turist.
'cause my cheeks were wrapped around my ears... and my eyelids went up over my head and everything.
Sana ihtiyacı var. Hepimizin sana ihtiyacı var. Geri dönmezsen Bay Cosby ne düşünür?
He'll inject something in your cheeks, fiddle behind your ears, and no one will recognize you anymore.
Yanaklarına bir madde enjekte edecek yanağını kulaklarının arkasına gerecek, kimse de bir şey fark edemeyecek.
She even had rosy cheeks.
Gül gibi yanakları bile vardı.
We can have kids... who take after you in looks ; eyes, nose, lips, cheeks et al
Bakışları, gözleri, burunları, dudakları yanakları seninkine benzeyen.
It's been a long time since I've seen the dimples of your cheeks.
Yüzünde gülücüklerinin bıraktığı gamzeleri görmeyeli uzun zaman oldu.
Here I sit, cheeks a flexing', giving birth to another Texan.
"Oturdum, yükü boşalttım, S.çmanın dayanılmaz hafifliğini yaşadım."
He slapped me on both cheeks, like this and took the bike.
Her iki yanağıma böyle tokat attı ve bisikleti aldı.
Shit's coming together like butt cheeks.
Tereyağından kıI çeker gibi oldu.
Personally, I love the feel of a stiffbreeze against my rosy cheeks.
Şahsen, çıplak kıçıma sert rüzgarın vurmasından çok hoşlanıyorum.
Blush on the cheeks... lipstick.
Yanaklarında allık var. Ruj.
Some blistering on the cheeks, but the face didn't suffer the same degree of burns as the chest and the hands. There's something... gooey here.
Yanakları biraz su toplamış, ama yüzü, göğsü ve elleriyle aynı derecede yanmamış.
I think the walls of his cheeks have gotten too thin as he's gotten older because you're gonna ear the crunching and the spitting and the swallowing.
Sanırım yaşlandıkça yanak duvarları zayıflıyor çünkü çiğnemesini, çıtırdatmasını ve yutmasını duyabiliyorsunuz.
I can pick up a dollar bill with my butt cheeks.
Popomun yanaklarıyla bir dolarlık banknotu alabilirim.
- Just a little more cheeks.
- Yanaklara biraz daha.
Now the cheeks.
Sıra yanaklarımda.
If we can properly close and reconstruct the tissue in your cheeks soon... there'll be very little permanent scarring.
Yanaklarınızdaki dokuyu, hemen düzgün bir şekilde kapatıp düzeltirsek... çok çok az iz kalır.
That'll allow me to reconstruct the nerve endings in your cheeks... so that after we re-suture the scar... you'll be re-booking that cover in no time.
Böylece yanaklarındaki sinir uçlarını onarabileceğim. Böylece yaraya dikiş attıktan sonra... yeniden kapak kızı olabileceksin.
All right, all six of your butt cheeks just tightened up.
Tamam üçünüz de tamamen gerginsiniz.
Say what you want, those big round cheeks are warm in the morning.
Ne dersen de, o büyük yuvarlak yanaklar sabahları sıcak oluyorlar...
Now, one baby in, and I'm gonna ruin my bum cheeks.
Şimdiyse, tekrar bebeğim olacak olursa kalçalarım mahvolur.
Look at you, with your bright eyes and your rosy cheeks.
Kendine bir bak, parlak gözlerinle ve pembe yanaklarınla
Now, I would like it very much if I could unclench my ample ass cheeks... if you don't mind, and rid myself of that discomfort.
Şimdi, eğer bu sıkıntılı durumu çözebilseydim bu çok fazla hoşuma giderdi eğer kusura bakmazsan bu sıkıntılı durumdan çıkmak istiyorum.
I wanna see salt deposits on your cheeks when you're through.
Ağlarken yanağında tuz görmek istiyorum.
It feels like my cheeks are going to get sucked in!
Sanki yanaklarım içeri doğru emiliyormuş gibi!
What war of red and white within her cheeks!
Yanaklarındaki kırmızı ve beyaz savaşı!
With her rosy cheeks and beating heart.
O pembe yanakları ve çarpan kalbiyle.
A few days of help will put colour on those cheeks.
Bir kaç günlük yardımla yanaklarına biraz renk gelsin.
What quirks lurk beneath those rosy cheeks?
O pembe yanaklar arkasında hangi beklenmedik davranışlar saklı?
Hey, Rosy-cheeks.
Selam Rosy tatlısı.
Even if your butt-cheeks are stuck to the seat.
Pardon tatlım.
Hey, sweet cheeks.
Selam, bebek.