Cheetah translate Turkish
542 parallel translation
Cheetah!
Çita!
Cheetah baby.
Çita tatlım.
Look at Cheetah.
Çita'ya bakın.
Cheetah certainly deserts us when we get near water, doesn't she?
Suya yaklaşınca Çita bizi terk ediyor, değil mi?
Throw that down to me, Cheetah.
Onu bana at Çita.
Cheetah, that isn't funny.
Çita, hiç komik değil.
Throw it down to me, Cheetah.
Onu bana at Çita.
Down, Cheetah.
Aşağıya in Çita.
Cheetah will let us know if you have any trouble.
Bir sorununuz olursa Çita bize haber verecek.
Good Cheetah.
Aferin Çita.
Cheetah, look out!
Çita, dikkat et!
I'm all right, dear, but Cheetah...
Ben iyiyim hayatım, ama Çita...
She's gone, Little Cheetah.
O öldü Küçük Çita.
There, there, Cheetah.
Merak etme Çita.
There, there, Cheetah.
Tamam Çita, tamam.
What is it, Cheetah?
Ne oldu?
What is it, Cheetah?
Ne oldu Çita?
- We'll follow Cheetah.
- Çita'yı takip edeceğiz.
Cheetah can show us the way after.
Çita bize yolu sonra gösterir.
Cheetah, come back!
Çita, geri gel!
Go on, Cheetah!
Koş Çita!
Cheetah, go on!
Haydi Çita!
Cheetah.
Çita.
Oh, Cheetah, you might turn on that fan for a while, will you?
Çita pervaneyi açar mısın?
Thank you, Cheetah.
Teşekkür ederim Çita.
Friend, as Tarzan was Cheetah's friend to help her when she was in the trap. - Trap? Yes, trap.
Arkadaş, Tarzan Çita'ya tuzağa düştüğünde yardım ettiği gibi.
Cheetah, stop it.
Çita yapma.
Goodbye, Cheetah.
Hoşça kal Çita.
Stay here with your jungle flies your funny little Cheetah and all the trouble she gets into and Tarzan.
Sen burada sinekler, küçük Çita, Tarzan ve boğuştuğu sorunlarla kal.
I've seen a cheetah in the park.
Parkta bir çıta gördüm.
Cheetah, don't get too rough.
Çita, bu kadar acımasız olma.
You better stop, Cheetah.
Oyunu bıraksan iyi olur Çita.
Cheetah, stop teasing Buli.
Çita, Buli'ye sataşma artık.
Cheetah, I warn you now.
Çita, seni uyarıyorum.
Buli happy, Cheetah happy, Jane happy...
Buli mutlu, Çita mutlu, Jane mutlu...
Cheetah's choking on the gold.
Çita altını yuttu, boğuluyor.
Are the eggs done yet, Cheetah?
Yumurtalar pişti mi Çita?
Here, Cheetah, take these and cool them in the brook.
Çita, şunları alıp ırmakta soğut.
Now, Cheetah, you bring the eggs over here, and no monkey business.
Çita, yumurtaları getir ve yaramazlık yapma.
Cheetah, stop that.
Çita, kes şunu.
No monkey business now, Cheetah.
Yaramazlık yok Çita.
Come on, Cheetah.
Haydi Çita.
Cheetah, you've had enough grapes.
Çita, yeterince üzüm yedin.
Cheetah, go home.
Çita. Eve dön.
Cheetah, you have to go home.
Çita, eve dönmelisin.
Hurry up, Cheetah!
Acele et Çita!
Like Cheetah and me.
Çita ve benim gibi.
Cheetah like pictures.
Çita sevmek fotoğraf.
O'Doul good little man, like Cheetah.
O'Doul küçük iyi adam, benzemek Çita.
What's the matter, Cheetah?
Sorun ne Çita?
Cheetah must be seeing things.
Çita bir şey görmüş olmalı.