Chord translate Turkish
391 parallel translation
I bet that struck a chord. Am I right?
Eminim bu bir şeyler çağrıştırmıştır, haksız mıyım?
Then we'll put them together and have a chord.
Sonra bir araya getireceğiz ve tonumuzu elde edeceğiz. İlk burayı alalım.
You got your notes? We hit them all together and we got a nice chord.
Aynı anda söyleyeceğiz ve iyi bir tonumuz olacak, tamam mı?
You got chord number one, chord number two, chord number three.
Bir, iki ve üç numaralı tonlarımız var.
Chord from the orchestra, amber spot, and I'm on.
Orkestradan bir tın, amber spot ve sahnedeyim.
To the chord and the key
# Notaların ahengine #
I knew that the major chord on flattened supertonic was D flat, F and A flat, in the key of C, of course.
Süpertonik dizinin D ( Re ), F ( Fa ) ve E ( Mi )'den oluştuğunu biliyordum.
Her name strikes no chord.
İsmi birşey hatırlatmıyor.
The Brontosaurus had a second brain in the middle of its spinal chord.
yani onun aşağıda, ikinci bir beyni vardı!
That's a C-major chord.
Bu do majör akor.
"smote the chord of self... " that, trembling, passed in music out of sight. "
"Kişilik tellerine öyle bir vurdu ki, titreşim, müzikle bütünleşti, görünmez oldu".
For me, a piano chord had infinite charm
# Benim için piyano akorunda Sonsuz zarafet bulunurdu #
Now you got a complete chord change.
Şimdi tam bir akor değişimi yaptın.
Smoke, fog. It's like a chord vibrating in the mist.
Sis ve duman bulutları arasında titreyen bir tel!
Pull his chord.
İpi çekin.
That's the only chord I know.
Tek bildiğim akor bu.
Listen to this chord... or this one.
Şu akordu dinle... bir de şunu.
Well, I thought I struck a chord or something.
Belki de sinirimin bozulacağını düşündünüz.
Golden - golden chord.
Altın tel.
It's a chord!
Bir tel!
- ( Translates ) - Or strike the spinal chord.
Omuriliğe de isabet etmemiş.
And I cut my little finger on a tin can this morning opening some peaches... and it hurts like a son of a bitch every time I play a chord.
Ve bu sabah şeftali konservesini açarken serçe parmağımı kestim... piyano çalarken sızım sızım sızlıyor.
- Isn't that a beautiful chord?
- Çok güzel bir müzik değil mi?
I don't think it disappropriate to play a personal chord here.
Sanırım bir iki laf etmemin zamanıdır.
( Hattie ) THAT'S NOT A CHORD.
Bu akort değil.
THIS IS A CHORD.
Akort, bu.
exactly, and when you have that, you have what you call a major chord.
Aynen, bunu yaptığında esas akordu yapmış olursun.
What's a major chord?
Esas akort ne?
A major chord is when everything in your life works out perfectly, when you have everything you could ever possibly want.
Hayatında her şey yolunda gidiyorsa istediğin her şeye sahipsen, bu durumuna esas akort denir.
That's a major chord.
İşte bu esas akorttur.
Didn't you understand when I said "major chord" that I meant it about you?
"Esas akort" dediğimde seni ima ettiğimi anlamadın mı?
Miles and miles of Medusan chord The electronic sonic boom
Millerce Medusa teli Elekrtonik sonik patlama
She struck a chord women wanted to hear.
Kadınların bam teline bastı.
The chord shorter?
Ton daha mı kısa?
Let me know if you're staying behind now you can play a covered chord or a rhythm chord.
# Sen burada kalacaksan, söyle bileyim. Şimdi bareli ya da beşli akorla çalabilirsin.
- Good. Now, let me show you the width of the fingers and the strength of the chord,
Pekala izin ver sana parmak aralarının genişliğini ve akordun gücünü göstereyim.
This first chord, I think, is...
Sanırım ilk nota...
This struck a chord.
O anda kafamda bir zil çaldı.
The final chord, Kevin.
Son akor Kevin.
But I found this new way of extending the chord changes so it was like a whole new song.
Ama akort geçişlerini uzatarak yeni bir tarz buldum ve tamamen başka bir şarkı gibi oldu.
When he plucks the chord of his bow Ghandiva, every living creature trembles.
Cesaret, yayı Ghandiva'yı akord ettiğinde yaşayan her canlı titremeye başlar.
I seemed to have struck a chord with you today, Homer.
Homer, sana göre bugün nasıldım?
It would be rather like attempting to hold... a single note or a chord for an hour, and trying to pass that off as music.
Bu aynen suna benzer, bir saat boyunca elini bir notanin yada bir telin üstünde tutmak, ve bunu muzik olarak adlandirmak.
I mean, there's something about it that definitely strikes a chord.
Yani, kesinlikle bir akor grev olduğunu bu konuda bir şey var.
Oh, we did it. We actually sang a chord.
Bir koro gibi söyledik.
Yeah, you sang a chord for two seconds.
İki saniyeliğine söylediniz.
... Paderewski's hangnail, an E minor chord from the organ at Westminster Abbey, a doorknob off the Grand Canyon suite and three...
... Paderewski'nin şeytantırnağı, Westminster Abbey'deki orgun mi minör tuşu, Grand Canyon süitinden bir kapı tokmağı ve Librace'nin ceketinden üç...
Let's leave out that last chord.
Son notayı basmayalım.
I wanted to ask, during the second arpeggio of the first movement, you played an F-minor chord, not a diminished D.
Sormak istedim, ilk hareketin ikinci arpeji sırasında, azalan bir "re" notası yerine küçük bir "fa" notası tonu çaldınız.
The final chord of Shostakovich's symphony "The First of May".
Son müzik olarakta Shostakovich'in "1 Mayıs" senfonisi.
Hold that last chord...
Bitti işte, son kısmına bir aksan koruz.