Chère translate Turkish
55 parallel translation
Tell me, chère Amélie, hasn't this revelation changed your your affections towards Donovan?
Söyleyin, chère Amélie, bu açıklamadan sonra fikriniz, Donovan'a karşı duygularınız değişti mi?
Yes, ma chère.
Evet hayatım.
" Ma chère, I've seen this Lenin.
Monşer, şu Lenin'i gördüm.
You got something to say to me, chère?
Bana Ne Söyleyceksin Canım?
You not win the game yet, chère.
Henüz kazanmadın, tatlım.
You can drain my energy anytime, chère.
İstediğin zaman enerjimi alabilirsin, tatlım.
Hey, watch the road, chère! Where you learn to drive?
Hey, yola dikkat et tatlim, araba sürmeyi nerede ögrendin?
Not when I'm talking about you, chère.
Senin hakkinda konusurken sikilmiyorum, tatlim.
Any sign of the old man, chère?
İhtiyardan haber var mı?
Man been a pain since the get-go, chère.
O adam doğduğundan beri acı içinde, tatlım.
What's wrong, chère?
Birine dokunduğumda neler olduğunu biliyorsun!
Hey, chère, where can you and me go and get some good Cajun food in this town, huh?
Tatlım,... sen ve ben, nerede güzel bir yemek yiyebiliriz?
You like it, chère?
Beğendin mi tatlım?
I don't know, chère.
Bilemiyorum tatlım.
Just thinking out loud, chère.
Sesli düşünüyordum tatlım.
Don't worry, chère.
Merak etme tatlım.
- Promise, chère.
- Söz, tatlım.
Chère, wait.
Tatlım, dur.
Course, chère.
Elbette tatlım.
Face it, chère, those monks kid themselves.
Yüzleş artık bununla tatlım, o rahipler kendileriyle ilgileniyorlardı.
C'est arien, chère.
- Önemli değil, önemli değil.
You almost gave your mama a heart attack, chère.
- Annen kalp krizi geçiriyordu.
Too bad, chère.
Çok kötü tatlım.
You need some company, chère?
Arkadaş lazım mı tatlım?
Just a little off the top, chère.
Üstlerden biraz alman yeterli.
Ah, chere Madame quelle surprise!
Afedersiniz. Chère madame, quelle surprise!
Well, ma chère, until that moment in history, Jesus was viewed by many of his followers as a mighty prophet, as a great and powerful man, but a man nevertheless.
Tatlım, o güne kadar İsa, müritleri tarafından yüce bir peygamber, önemli ve güçlü biri ama yine de bir insan olarak kabul ediliyordu.
You must not say that, ma chère.
Öyle söylemeyin, hayatım.
Don't let'em get to you, chère.
Seni sinirlendirmelerine izin verme canım.
Oh, chère.
Canım.
My chère is right there.
Benim canımın içi orada.
Take it easy, chère.
Rahat ol, canım.
Chère madame, do you know of any murder that has taken place recently?
Bayan, son zamanlarda bu binada bir cinayet işlendi mi? Haberiniz var mı?
I warned you to be careful, chère madame.
Sizi dikkatli olun diye uyarmıştım, sevgili bayan.
Chère madame, have you ever seen the girl smile?
Sevgili bayan, o kızın gülümsediğini hiç gördünüz mü?
Chère madame, if you want to know the real truth about Mademoiselle Norma Restarick, you will accompany me on a journey.
Bayan, Norma Restarick hakkındaki gerçeği öğrenmek istiyorsanız benimle birlikte bir geziye çıkarsınız.
Oh, ma chère maman, pourquoi?
Sevgili anneciğim, niye?
Au revoir, ma chère.
Hoşça kalın.
No, ma chère.
Hayır, canım.
- Chère, Mademoiselle Girard.
- Chère, Mademoiselle Girard.
And what would have been your place, ma chère demoiselle?
Peki ya kendi evin olduğunundan emin olsaydın? ma chère demoiselle? ( Genç bayan )
Ma chère, you're exhausted. And who can blame you?
Yorulmuşsundur şekerim.
Ma chère, Claire.
- Canım, Claire.
Chère Madame, do not trouble yourself.
Sevgili Madam kendini fazla zorlama.
This, ma chère, will stay between you, me, and God.
Bu sen, ben ve Tanrı arasında kalacak canım.
I'm sorry, ma chère, there has been no word.
- Çok üzgünüm canım, hiç haber yok.
So, ma chère, you have found a deep enough sea.
Demek ki yeterince derin bir deniz buldun canım.
Don't worry, chère.
Sigortan karşılar.
No thanks to you, chère.
Sayende, tatlım.
And what do the rest of us do? We go hunting, chère.
Hiyerogliflere benziyor.
Hang on, chère, If this be our last ride, we take it together... ( ALL GROANING )
Dayan tatlım, bu son uçuşumuz olacaksa, birlikte gideceğiz.