English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Cinderella

Cinderella translate Turkish

980 parallel translation
I'd go looking for a Cinderella... that could wear this for a garter.
Jartiyer yerine bunu takabilen bir Sinderella aramaya giderdim.
What about "Cinderella" or a real hot love story?
Külkedisi'ne ya da bir aşk hikayesine ne dersin?
And who are you, Cinderella's brother?
Kimsin sen, Kül Kedisi'nin kardeşi mi?
" A statement made by Longfellow Deeds, New York's new Cinderella Man,
" New York'un yeni Külkedisi Erkeği Longfellow Deeds'in bir sözü.
"Cinderella Man." That's sensational, Babe, sensational.
"Külkedisi Erkeği." Bu müthiş Babe, müthiş.
"Cinderella Man." That'll stick to him for the rest of his life.
"Külkedisi Erkeği." Hayatının sonuna kadar bundan kurtulamaz.
- What do they mean, "Cinderella Man"?
- "Külkedisi Erkeği" ne demek?
"Cinderella Man"?
"Külkedisi erkeği"?
- What about this "Cinderella Man"?
- "Külkedisi Erkeği" ne ne diyorsun?
"Cinderella Man." The dope.
"Külkedisi Erkeği." Sersem.
"Cinderella Man."
"Külkedisi Erkeği."
Pretty soon everybody'll be calling me Cinderella Man.
Yakında herkes bana Külkedisi Erkeği diyecektir.
The Cinderella Man.
Külkedisi Erkeği.
- I'm dying to see the Cinderella Man.
- Külkedisi Erkeği'ni görmek isterim.
- Slippers ready for the Cinderella Man?
- Külkedisi'nin terliği hazır mı?
" Cinderella Man woos mystery girl.
" Külkedisi Erkeği, gizemli kıza kur yapıyor.
Cinderella Man.
Külkedisi Erkeği.
The Cinderella Man?
Külkedisi Erkeği mi?
The writer of these articles, whose integrity in the newspaper world is unquestioned, held him in such contempt that she quite aptly named him the Cinderella Man.
Gazetecilik dünyasında saygınlığı sorgulanmayan bu gazeteci onu o kadar küçümsemiş ki, Külkedisi Erkek adını takmış.
Well, if it isn't Cinderella!
Eh, eğer bu külkedisi değilse! Ne düşünüyorsun?
Cinderella just told Prince Charming to go take a flying leap.
Külkedisi az önce Beyaz Atlı Prens'e yol verdi.
This is where Cinderella gets off.
Cinderella burada inecek.
Cinderella's slipper.
Cinderella'nın ayakkabısı.
- Yes, and we must be careful not to shock Cinderella.
- Evet, Külkedisi'ni şaşırtmamak için dikkatli olmalıyız.
Cinderella steps into her pumpkin coach and becomes queen of Holiday Inn.
Sinderella, kabak arabasına biner ve Holiday Inn'in kraliçesi olur.
Cinderella wants to take another peek at the ashes.
Külkedisi küllere tekrar göz atmak istiyor.
This is like Cinderella's slipper.
Cinderella'ya benziyor.
- Cinderella, with a husky voice.
- Kısık sesli Külkedisi.
The next three weeks were out of a fairy tale, and I was Cinderella in the last act.
Sonraki üç hafta masal gibiydi, ben de son perdedeki Sinderella'ydım.
Cinderella
KÜLKEDİSİ Külkedisi
Cinderella
Külkedisi
Cinderella
Külkedisi Külkedisi
Here, in a stately chateau, there lived a widowed gentleman and his little daughter, Cinderella.
Burada, bir şatoda dul bir adam ve küçük kızı Külkedisi yaşarmış.
And so, he married again, choosing for his second wife a woman of good family, with two daughters just Cinderella's age, by name, Anastasia and Drizella.
Ve bu yüzden, yeniden evlenmiş. İkinci eşini Külkedisi'nin yaşlarında iki kızı olan iyi bir aileden seçmiş : Kızların isimleri, Anastasia ve Drizella'ymış.
Cold, cruel, and bitterly jealous of Cinderella's charm and beauty, she was grimly determined to forward the interests of her own two awkward daughters.
Kadın soğuk, acımasızmış ve Külkedisi'nin çekiciliğini ve güzelliğini kıskandığından kendi garip kızlarına ilgi göstermeye kararlıymış.
For the family fortunes were squandered upon the vain and selfish stepsisters, while Cinderella was abused, humiliated, and finally forced to become a servant in her own house.
Ailenin serveti kendini beğenmiş ve bencil üvey kardeşler için telef edilirken Külkedisi hırpalanmış, küçük düşürülmüş ve sonunda kendi evinde hizmetçi olmaya zorlanmıştı.
And yet, through it all, Cinderella remained ever gentle and kind.
Yine de, bütün bunlara rağmen, Külkedisi nazik ve iyi huylu kalmayı başarmıştı.
- Over there, Cinderella.
İşte orada.
Cinderella!
Külkedisi!
- Cinderella! - In a minute.
Bir dakika.
Close the door, Cinderella.
Kapıyı kapat, Külkedisi.
Cinderella! I've warned you never to interrupt...
Bunu asla bölmemen için seni uyarmıştım...
Cinderella!
- Külkedisi!
I guess my dress will just have to wait. Cinderella!
Sanırım giysim beklemek zorunda.
Cinderella!
Cinderella!
- Cinderella?
- Külkedisi?
Why, Cinderella, - you're not ready, child. - I'm not going.
Neden, Külkedisi, hazır değilsin, çocuğum?
Cinderella! Coming, coming.
Geliyorum, geliyorum.
- Cinderella! - I'm coming.
Geliyorum.
- Cinderella!
- Külkedisi!
- Cinderella!
Külkedisi!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]