Circle translate Turkish
6,872 parallel translation
Somehow we are put together and we become a circle.
Şans eseri aynı çemberi oluşturan zincirler olduk.
This circle has the magic to make everything look pretty.
Büyüsü var bu çemberin her şeyi güzel kılan.
The Circle Park renovation was complete, and a young man named Thomas Haverford was still two years away from getting hired.
Meydan Parkı'nın yenileme çalışmaları sona ermiş ve Thomas Haverford adlı genç adamın aramıza katılmasına 2 yıl kalmıştı.
Those in my intimate circle call me Fats.
Yakın çevremde bana Şişko derler.
Also, you may have to rescue me in case anyone pulls me into a dance circle.
Zaten ne olur ne olmaz biri beni dans pistine çekerse sen kurtaracaksın.
What about a dance circle made up of clowns?
Ya dans pisti palyaçolarla kaplıysa?
I'm not really cut out for a dance circle, so...
Dans çemberi için biçilmiş kaftan sayılmam pek, o yüzden...
♪ ♪ Alone in a dance circle.
Dans çemberinde yalnız kaldım.
You left me alone in a dance circle.
Beni dans çemberinde yalnız bıraktın.
Well, how do we disrupt Finn from channeling our parents in there if we can't even get to the bloody binding circle?
Daha lanet çembere bile giremezken nasıl olacak da ailemizden güç almasını engelleyeceğiz?
Jean-Claude reached the Arctic Circle.
Jean-Claude Kuzey Kutup dairesine ulaştı.
Do you want to pass me a note and have me circle yes or no?
Bir kağıda evet veya hayır diye yazmamı ister misin?
My wiccan circle's getting weird.
Cadılar çemberimiz tuhaflaşmaya başladı.
Maybe we should take turns leading a prayer circle.
Belki hepimiz sırayla dua çemberine liderlik etmeliyiz.
Circle, circle.
Çember, çember.
- If not her, then her sewing circle.
- O izlemezse dikiş arkadaşları izliyor.
Knights of the southern kingdoms guard its ramparts, ever fearful of the mysterious north, where some clans, led by a wise circle of druids, are content to work their lands in peace, while others envision a day
Güney krallıklarının şövalyeleri, gizemli ve korkutucu kuzeye karşı kalelerini koruyordu. Kuzeydeki bazı klanlar, topraklarına barış getirmek için uğraşan bilge bir rahip grubu tarafından yönetiliyordu, Diğerleri ise, bir gün yıkılacağını öngörüyordu.
I'm beginning to doubt this druid circle can effectively lead the Celts any longer.
Artık bu rahip grubunun Kelt'lere iyi bir lider olacağı konusunda şüphe duymaya başladım.
I was an apprentice with the White Circle, preparing to take the Great Trial and earn this robe.
O zamanlar bir çıraktım ve bu cübbeyi haketmek için, Beyaz Çember'de sınanmaya hazırlanıyordum.
The Druid's Circle, where I was to get my robe.
Kahinler Çemberi, cübbemi aldığım yer.
The writer should be someone from outside the Boston circle.
Bildirgeyi yazacak kişi Boston çevresinin dışından biri olmalı.
Send officer Jeremy and his partner to 12 Westmont Circle.
Jeremy ile ortağını, Westmont Meydanı, 12 numaraya gönder.
I've got a report of a signal 42 at 12 Westmont Circle.
Westmont Meydanı 12 numarada bir kod 42 ihbarı aldım.
I'm gonna hea into the woos, circle back.
Ben ormana gireyim de çevreden dolaşıp dönerim.
All right, we'll circle back an fin them.
Tamam, çevreden dolaşıp onları bulalım.
Then you can get back to your drum circle.
O zaman davul çemberinize geri dönebilirsiniz.
Crossback, crossback, circle, bend.
Çapraz geriye, çapraz geriye, daire, eğil.
Crossback, circle, bend, step, corner.
Çapraz geri, daire, eğil, adım, köşe.
So in your little circle you're the smartest?
Diğer zekilerden de mi zekisin? Ne oldun şimdi?
So, he has to be hiding in that circle.
Yani bu çemberde gizleniyor.
By cleaning up after the repo man, I had completed the circle of economic justice.
Ben de arabacının arkasını toplayarak ekonomik adalet zincirini tamamladım.
So what circle do you tide from?
Siz hangi döngüden muzdaripsiniz?
I hope I don't collapse in the middle of the circle.
Umarım düşüp bayılmam.
WOMAN : Show circle, everybody.
Gösteri halkası millet.
Obviously, there's a full-circle story based on how I was raised, but these guys have just been so amazing.
Aslında bakarsan buna nasıl yetiştiğimle ilgili uygun bir hikaye var ama o çocuklar bir harikaydı.
I'm out of the inner circle.
Merkezin dışındayım.
We gotta circle back, take the long way back north- -
Biz geri north - uzun yoldan geri daire lazım
There was a little fire in the fireplace, and we all huddled around in a circle and closed our eyes, and then...
Şömine hafifçe yanıyordu. Ve biz kalabalık bir şekilde çember olup gözlerimizi kapatmıştık ve sonra.
You know, the circle of people who know about our past is miniscule.
Onunla geçmişimizi bilen çok dar bir çevre var.
I suppose the circle was even more miniscule than you realized.
Sanırım o çevre zannettiğinden bile daha darmış.
It's the circle of life.
Hayatın döngüsü.
That's moving in a circle.
Bir çemberin içinde dönüp duruyorsun.
Backstrom is in a prayer circle? [Chuckles]
Backstrom bir dua çemberi içinde mi?
Okay, show circle.
Pekala, gösteri çemberi.
You stole that from the homeless shelter, so full circle.
Siginma evinden caldin onu. Yani yerini bulmus olur.
We're gonna retire to Mars and the Mariner Valley circle of life.
Mars'a çekilip Mariner Valley yaşam döngüsüne katılalım.
All right, everybody, let's circle up!
Tamamdır, herkes çember oluştursun.
The show circle.
Gösteri çemberi.
[Cheering] Dance circle.
Dans çemberi.
The final circle.
- Tabii ama bir saniye bekleyin.
Can we circle back?
Geri dönebilir miyiz?