Claustrophobic translate Turkish
415 parallel translation
He's claustrophobic, paranoid, depressive.
Bak, Jack... Haklı olduğun yerler var. Mary...
A little claustrophobic, General?
Klostrofobik misiniz, General?
Your clothes are gonna get claustrophobic in this closet!
Kıyafetlerin bu dolapta klostrofobik olacak!
I'm a bit claustrophobic.
Benim klostrofobim var.
I've been sitting here for weeks, till I felt quite claustrophobic, staring at the phone... till I could hardly see anymore, till my brain went numb.
Haftalardır burada oturuyorum, Kendimi kapana kısılmış hissedene dek, telefona bakıyorum... artık zar zor görebilene dek, beynim uyuşana dek.
Gets really claustrophobic in here with a lot of people.
Çok kişi varsa eğer, gerçekten boğucu oluyor.
A kind of claustrophobic reaction which can occur...
Bir çeşit kapalı yerden korkma tepkisi...
Hotel is claustrophobic, it's crawling with government goons.
O yüzden, Bölük Lideri Janklow'u çağırdım. Bay Dalton da orada mıydı? Janklow, onu da çağırdı, çünkü bilgisayar bilgisi kuvvetlidir.
I'm claustrophobic.
Ben klostrofobiğim.
Wilkesy's claustrophobic as shit.
Wilkesy'de kapalı yer fobisi var.
I got no time to fuck around with a claustrophobic vampire... who freezes every time he lies down in the coffin.
Uzanınca, donup kalan klostrofobik bir vampirle uğraşamam ben...
- I'm not claustrophobic.
Ben de klostrofobi yok.
Especially when you're so claustrophobic.
Özellikle de kapalı yerde kalmaktan korkarken.
I'm a little claustrophobic.
Bende biraz klostrofobi var.
I'm a little claustrophobic.
Biraz klostrofobiğim.
I hope they're not claustrophobic.
Umarım klostrofobileri yoktur.
- I'm claustrophobic.
- Kapalı yer korkum var.
- It's very claustrophobic in here- -
Burası çok klostrofobik bir yer...
I told you I was claustrophobic.
Klostrofobik olduğumu söylemiştim.
I'm claustrophobic.
Bende klostrofobi var.
I hope you ain't claustrophobic.
Umarım klostrofobin yoktur.
You're a claustrophobic.
Sen klostrofobiksin.
I'm claustrophobic!
Kapalı yerde kalma korkum var benim!
Some people are claustrophobic, Fairlane. I'm allergic too.
İnsanların klostrofobisi olabilir, Fairlane. Ayrıca alerjim de var.
She was so claustrophobic she'd choke in Yankee Stadium.
Öyle klostrofobikti ki Yankee Stad'ında bile nefesi kesilirdi.
A couple more months, she's still claustrophobic.
Hayır. Birkaç ay sonra hala klostrofobikti.
All I know is after that session, she wasn't claustrophobic any more.
Tek bildiğim o seanstan sonra artık klostrofobik olmadığı.
- Are you claustrophobic?
- Klostrofobik misiniz?
I just get a little claustrophobic in the bathroom.
Banyodayken kapalı kalmaktan korkuyorum bazen.
- I'm a world-renowned claustrophobic.
- Sakin ol deme! - Ben dünyaca ünlü bir klostrofobiğim.
- I'm claustrophobic.
- Klostrofobim var.
Storm's claustrophobic!
Storm kapali alandan korkar.
- I'm claustrophobic!
- Bende klostrofobi var!
Luckily, I'm not claustrophobic but on rainy days, I still feel a tightness in my left shoulder.
Klostrofobim olmadığı için şanslıyım. Ama yağmurlu günlerde sol omzum hala sızlar.
The quarters on this "vessel" are rather claustrophobic.
Gemideki odalar bir hayli klostrofobik.
But witnesses did report the last suspect displayed a claustrophobic reaction.
Ama şahitler, son zanlının, klostrofobik bir tepki gösterdiğini söylüyorlar.
Taber was claustrophobic.
Taber'da klostrofobi vardı.
I hope you're not claustrophobic.
Umarım klostrofobik değilsindir.
A little claustrophobic maybe.
Bir parça klostrofobi galiba.
- I'm claustrophobic! my God!
- Oh, Tanrım.
I'm claustrophobic.
Benim klastrofobim var.
Well, I get claustrophobic sucking'strange dick.
Benim de yabancı sikleri yalama klastrofobim var.
I'm claustrophobic.
Benim klostrofobim var.
Now would be a bad time to discover that I was a claustrophobic, wouldn't?
Klostrofobik miyim, değil miyim, anlamak için berbat bir zaman, değil mi?
I fear much remains unresolved. Storm's claustrophobic trauma will pass. I am more concerned about Logan.
Storm, kendini tehlikeye atarak ve inancınla Polemachus'u kurtardın!
I know you're claustrophobic.
Klostrofobin olduğunu biliyorum.
Claustrophobic? Very.
- Kapalı alan korkun mu var?
I meant sometimes it makes me feel... claustrophobic.
Yani, kimi zaman kendimi bir yere tıkılmış hissettiriyor.
No way. I get claustrophobic.
Olmaz, klostorofobim var.
I get claustrophobic.
Ama klostorofobim var.
- Claustrophobic, I guess.
- Klostrofobisi var sanırım.