English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Closure

Closure translate Turkish

1,345 parallel translation
I need closure.
Açıklamaya ihtiyacım var.
And the JIC are meeting with the Education Secretary to discuss the comprehensive closure of schools.
Ve JIC, Eğitim Bakanı ile okulların kapsamlı olarak kapatılmasını tartışmak üzere toplanıyor. - Onlar tereddüt ederken...
It's called closure.
- En azından Sam kurtulacak.
You bet, but closure is vital.
İzninizle.
Look, John... "Closure," don't they call it?
- John, bak şimdi- - - "Müzakere sonu" diyorlardı değil mi?
You want some closure?
Kapanış mı istiyorsun?
I need some closure on this topic.
Hayır, Öcü Adam konusuna.
Give these people's families closure, man!
Bu insanları ailelerine geri ver!
Give them closure.
Geri ver onları.
An historic firehouse in Lincoln County, which has been slated for closure later this week is being credited with one last lifesaving rescue.
Lincoln County'de bu hafta kapatılması planlanan eski bir itfaiye istasyonu, son defa hayat kurtaran bir görevle anılıyor. 55.
Give them closure.
Kapanışı yap.
- I'll activate the protocol for a high tide closure.
Suyun olağan yükseliş verileriyle ilgili bilgileri bilmek istiyorum. Sorun değil.
Due to the high spring tide and the storm damage in Scotland, we are planning a precautionary closure.
Bildiğiniz gibi biz de bu konuda birkaç tahminde bulunduk..
Our guys don't think it's anything major, but with this early closure, and seeing's how we pay you guys so much just to sit around,
Emin değilim, daha kötüsü olamadan kapatmak mantıklı. ama... Belki de size etrafta dolanasınız diye bu kadar para veriyorlar
- What's your deadline for closure?
Bir an önce kapatma gerekiyor.
- Initiate the gate closure now.
Kapıları kapatma işlemine başlayın, hemen.
The Barrier has initiated closure, and evacuation procedures have been activated.
Bariyer kapakları kapatılıyor ve tahliye işlemi başlatıldı. Efendim...
I've moved on, I've found closure, and there's nothing between us anymore that would cause me to want to make a scene.
Ben devem ettim, çıkış buldum. Artık bırakıp gitmeme neden olacak bir şey yok aramızda.
People keep saying you need to find closure.
İnsanlar bu olayı kapatmanızı söyleyebilirler.
There is no closure.
Olay kapanmaz.
And even if there was, somewhere in some corner of his mind there is a memory, a lingering memory, searching for closure.
Ve aklının bir köşesinde varsa bile hafızası, kaybolan hafızası bir son arıyor.
He wants closure on this.
Bu konuda sonuç istiyor.
The only thing bigger than Wyms'body count is our closure rate.
Hızımız Wyms'in ceset sayısından büyük olur.
There will be closure.
Dosya kapanacak.
And that's all you've come back for... Closure?
Her şeyi kapatmak için mi döndün yani?
We never really had any closure.
Hiç doğru düzgün ayrılmadık.
Tell the Paxon family Dad's chest closure went really well.
Gidip Paxon ailesine, babanın göğüs kapatma ameliyatının iyi geçtiğini söyleyebilir misin?
Physically he's fine, fully recovered, but emotionally, he needs closure.
Görünüşte iyi. Tamamen sağlıklı. Ama duygusal açıdan olayı aşması lâzım.
It's about you getting closure.
Neredeyse vardın sayılır.
So... You go, and you give her a little closure.
Yani, gidip, küçük bir kapanış verebilirsiniz.
That would give her some closure here.
Böylece burası aklında kalmaz.
I THINK I WOULD HAVE BEEN ALL RIGHT WITHOUT THAT PIECE OF CLOSURE.
O gelmese şu an daha iyi bir hayatım vardı
This idea won't disappear with the closure of the old party.
Bu fikir parti kapanmasıyla ortadan kalkmaz.
Now you have closure and our grass will be green all winter.
Böylece bu iş de kapandı ve çimlerimiz tüm kış boyunca yeşil görünecek.
I think that's sweet - you giving them closure like that.
Onlarla ilişkilerini bu şekilde sonlandırman bence çok hoş.
Closure.
Son vermeye.
We Bring Closure To People Who Need It.
İnsanların ihtiyacı olan sonları biz söyleriz.
Closure.
Kapanışa.
Some closure.
Olay kapansın.
Maybe if I just talked to her, I could get some closure.
Belki de onunla konuşursam,... bazı şeyleri bitirebilirim.
Well, I got a feeling the body we find is gonna give you anything but closure. And where do you get that idea?
Bulacağımız cesedin sana "Kapanış" dışında her şeyi verebileceği gibi bir hisse kapıldım.
Maybe now we can all find some closure.
Belki şimdi hepimiz bunu konuşabiliriz.
It's just that i'm planning the service, and it's just hard without closure.
Bir tören ayarlamaya çalışıyordum, Bir sonuç olmadan bunu yapmak çok zor.
For some closure?
Son defa mı?
He asked me for a coffee again, but I'd decided to pay that money into the bank - you know, the whole closure thing?
Yine kahveye çağırdı, ama ödeme için bankaya gitmeye karar verdim. Şu hesap kapatma işi için filan.
If it's true, and vince is out there- - look, I could stand here all day and talk to you about unfinished business and the importance of closure, but there's much more at stake.
Dediğin doğruysa, Vince buralarda. Bak, bütün gün burda durup seninle bitmemiş işler ve bunu bitirmenin öneminden bahsedebilirim. ... ama daha çok risk mevcut.
Stephen, if you're looking for closure, I'm a little bit busy.
Stephen, farkındaysan biraz meşgulüm.
But I provide a service to those in pain who seek closure from those they cannot reach.
Ama ben ulaşamadıkları sevdiklerinden dolayı acı çekenlere hizmet veriyorum.
Look, Chuck, I know that Jill hurt you. But maybe seeing her again will give you the closure you've wanted.
Chuck, Jill'in kalbini kırdığını biliyorum belki bu sefer hep istediğin gibi onunla yakınlaşırsın.
Closure.
Kapanış.
- Closure.
"Kapanış"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]