Coats translate Turkish
1,191 parallel translation
Be right back with the coats, honey.
Paltoları alıp geliyorum tatlım. İnanmıyorum.
Let's do it in the coats!
Mantoların arasında yapalım!
Right here in the fur coats, honey.
Kürk mantoların arasında.
You'll pick up the coats.
Paltoları toparla.
Get your coats off.
Montlarınızı da çıkarın.
And now, people, you may go to the cloakroom to get your coats.
Şimdi çocuklar vestiyere gidip paltolarınızı alabilirsiniz.
Throw your coats on the floor.
Ceketlerinizi yere atın.
Let's do it on the coats.
Montların üstünde yapalım.
He doesnt like our sheepskin coats!
O bizim koyunderisi ceketlerimiz gibi değil!
It's the same reason that cosmetics sales staff wear white coats, because fools like you think that something with a Swiss name that calls itself a skin treatment is better for you than a tub of cold cream, which is all you're actually getting.
Kozmetik dükkanlarında çalışanlar aynı sebepten beyaz önlük giyer. Çünkü senin gibi salaklar İsviçreli tarzda bir cilt bakımının, bir tüp kremden daha iyi olduğunu düşünüyor.
Hey, Gramps, I told you two coats of wax on my car, not just one!
Hey dede arabama iki kat cila çek demiştim, bir kat değil!
Had 10 coats of hand - Rubbed candy - Apple
Elle sürülmüş, on kat, elma şekeri renginde cilası vardı.
They're mean little animals, but their coats are worth a fortune.
Haşin hayvandırlar. Ama derileri bir servet eder.
It coats and seals the flake... -... prevents the milk from penetrating it.
Gevrek tanesini kavrayıp sütün girmesini engelliyor.
Come on, guys. Get your coats on.
Paltolarınızı giyin çocuklar.
My girlfriend out in Fenton, we tan them... and we try to make coats, gloves and animals out of the furs.
Fenton'da ki kız arkadaşımla derileri tabaklıyoruz Kürklerinden paltolar, eldivenler ve küçük hayvanlar yapmaya çalışıyoruz.
Get your goddamn coats on!
Paltolarınızı giysenize be!
Right, get your coats and shoes outside as usual.
Kabanlarınızı alın, ayakkabılar dışarıda.
Get your coats now.
Kabanlarınızı giyin.
Change coats with me.
Ceketini bana ver.
There were 7 visits to the doctor last year, 5 to the dentist, and winter coats, summer coats, tennis shoes.
Geçen yıl yedi kez doktora, beş kez dişçiye gittik. Bunun kışlık ve yazlık elbisesi, tenis ayakkabısı da var.
Don't hang around here in your coats, you thieves
Bu katlara çıkıp hırsızlık yapmayın.
- Well, hang our coats.
- Ceketlerimizi asalım.
I came in to fetch our coats, and I just flung off the cape on the sofa there.
Paltolarımızı almak için içeri girmiştik ve pelerinimi oradaki koltuğun üstüne attım.
FURS, DIAMOND RINGS, MINK COATS -
Yatlar, köşkler, kürkler, elmas yüzükler, vizon kürkler.
BOATS AND COATS.
Yatlar, katlar.
Coats of the highest gloss.
Nasıl da parlıyorlar.
Children, get your coats.
Çocuklar, paltolarınızı giyin.
He had lots of coats and keeps himself and his car in great shape.
Hem bir sürü kot pantolonu vardı, hem de kendine ve arabasına da özen gösteriyordu.
These two guys in real long cowboy coats and real nice suits. I think Armani.
Kovboy ceketli iyi giyimli iki adam. Sanırım elbiseleri Armani'dendi.
Henry, I need suits, not coats.
Takım elbise lazım Henry, palto değil.
What'll I do with fur coats?
Kürkleri ne yapayım?
Four A and B. I'll take your coats.
Dört A ve B. Montlarınızı alayım.
Come on, Coker, get inside and throw out the coats.
Hadi Coker, içeri girip paltoları getir.
Hang our coats.
- Paltolarımızı as.
If a window went up, they'd have been on the radio! We'd be watching the crowd : packages, rolled-up newspapers, coats.
Cebinde 14 doları olmasına rağmen, 75 sentlik bileti almadı.
Take off your coats.
senin kat çıkar.
Clothes, letters, an electric iron, fur coats!
Elbiseler, mektuplar, elektrikli ütü, kürk mantolar!
Now, would you like to see where we hang our coats?
Şimdi de ceketlerimizi nereye astığımızı görmek ister misin?
Could be, but it'll take more coats than you think.
Olabilir, ama sandığından daha fazla boya gerekir.
The boys in blue coats are from Rajput college.
Mavi ceketliler Rajput Kolejinden. Zengin ailelerden
I think I can handle taking people's coats... and showing them where the bathroom is.
Yani insanların ceketlerini alıp,... tuvaletin yerini gösterebilirim.
Come on, Charlie, get the coats.
Haydi Charlie, paltolarımızı alalım.
You don't earn other people's wives'fur coats, okay?
Başkasının karısının kürklerini hak etmezsin tamam mı?
People don't need fur coats from their boyfriends'wives'closet.
İnsanların, sevgililerinin karısından gelen kürke gerek duymadıkları yere.
I wonder why you all want to dress always the same, with the same hats and the same coats.
Gizli kaldığını düşündüğünüz şeyleri meydana çıkarın. Merak ediyorum, kişiliğinize hiç bu açıdan baktınız mı?
Wear two coats.
İki kaban giy.
Wolves with blue coats, scouts to help us fight the renegades.
Mavi üniformalı kurtlar olursunuz, asileri beraber alt ederiz.
I fought them along time, General... and I figure if I was one of them, I'd be standing next to Geronimo... shooting at the blue coats.
Onlarla çok savaştım generalim... ve düşünüyorum da, onlardan biri olsaydım, Geronimo'ya katılıp... mavi üniformalıları temizlerdim.
Coats?
Palto mu?
Come on, everybody get their coats.
Hadi!