English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Cocaine

Cocaine translate Turkish

3,350 parallel translation
He testified in court that in order to to get the defendant involved in his cocaine smuggling scheme he tricked her into believing that she was carrying gemstones.
Kokain kaçakçılığı planında sanığı dahil ettiğine dair ifade verdi. Değerli taşlar taşıdığına inandırarak onu kandırmıştır.
We also found a couple of vials of cocaine on Mr. Rivas.
Ayrıca, Bay Rivas'ın üzerinde birkaç poşet kokain bulduk.
Crack cocaine and heroin.
Taş kokain ve eroin.
It was cocaine.
Kokoindi.
Cocaine?
Kokoin mi?
Cocaine?
Kokain mi?
Jamie Kirk, I am arresting you for possession and sale of cocaine.
Jamie Kirk, seni kokain bulundurmak ve satmaktan tutukluyorum.
For causing criminal damage to a nightclub and for selling cocaine to a Cape Town CID officer.
Bir gece klubüne hasar vermekten ve Cape Cod narkotik polisine kokain satmaktan.
Today, we are carrying out the destruction of 22 tons of marihuana, 7 tons of cocaine, 3881 counterfeit products, including CDs and DVDs, as well as 10 slot machines.
Bugün, Yirmi iki ton marihuana, yedi ton kokain, 3881 sahte para, CD'ler Dvd'ler, n adet slot makinesi ele geçirildi.
Cocaine.
- Kokain.
And then a year later, saved his partner from a boring cocaine-free weekend by helping him seize two kilos of that good raw.
Bir yıl sonra da ortağının iki kilo malı el koymasına yardım edip onu kokainsiz sıkıcı bir hafta sonundan kurtarmış.
Cocaine is the cat's pajamas!
Kokain en iyisidir.
Cocaine is the cat's pajamas!
En iyisi kokain.
Cocaine again.
Tekrar kokain.
Her thing was cocaine.
Onun sorunu kokaindi.
Mom, I've watched you lick cocaine crumbs out of a shag carpet.
Anne kabarık halıdan kokain kırıntılarını yalayışını seyrettim.
The best cocaine in Moscow, ok?
Moskova'daki en iyi kokain. Tamam mıdır?
Snorting cocaine. Current?
- Kokain içerken...
Looks like Mr. Harwood's served time in several prisons, most recently on cocaine possession three years ago.
Görünüşe göre Bay Harwood değişik hapishanelerde yatmış en son üç sene önce, kokain bulundurma suçundan.
Rodney Harwood had one partner... rock cocaine.
Rodney Harwood'un tek bir iş ortağı vardı o da kokain.
I'm arresting you for possession and sale of cocaine.
Seni kokain bulundurmak ve satmaktan tutukluyorum.
Overdose of cocaine.
Aniden vefat etti.
The worst thing you said that happened was the cocaine. What? !
- Sen sadece kokain rezaleti oldu demiştin!
Cocaine?
- Ne? Kokain mi?
! Cocaine is drugs.
Kokain uyuşturucudur!
I didn't do any cocaine though.
- Orada kokain vardı ama ben kokain filan çekmedim.
I could maybe rustle up some cocaine or something?
El altından biraz kokain bulabilirim.
- Cocaine?
- Kokain?
So... let's just do some bloody cocaine.
Yani... Hadi biraz koko çekelim.
Cocaine is the devil in a bottle. I mean, yes, bliss and euphoria. But for what?
Kokain şişedeki şeytan gibi, yani evet, öfori ve ecstasy de var, ama ne kadarlığına?
What is the point of having your own hospital if all you can find is cocaine.
Kokain bulamıyorsan, hastanenin olmasının anlamı ne?
Specially with a giant cocaine erection.
Özellikle de dev kokain ereksiyonuyla.
But I hate cocaine.
Ama kokainden nefret ederim!
Wait, do you have cocaine?
Bekle! Kokainin var mı?
- No. That's the cocaine.
Hayır, o kokainden.
She got one of those tests, where you send it to the lab, and they found methamphetamine, marijuana, cocaine.
Laboratuvara gönderdiğin testlerden birini almış, metamfetamin, marihuana ve kokain bulunmuş.
What's a former prosecutor planning to do with a kilogram of cocaine?
Eski bir savcinin bir kilo kokainle ne isi olabilir?
Do you think Ms. Watkins plans to traffic cocaine?
Sizce Bayan Watkins kokain satisi mi planliyor?
Ms. Watkins is beginning to look more and more like a victim, although I can't explain why a victim would procure such a large amount of cocaine.
Bayan Watkins zaman gectikce daha da kurbanmis gibi gorunuyor ama kurban kimsenin neden boyle buyuk miktarlarda kokain temin etmeye calistigini aciklayamiyorum.
Had a brick of cocaine identical to the one Reginald gave Vanessa.
Reginald'in Vanessa'ya verdigi ayni bir kiloluk kokain onun evinde bulundu.
I lied about that because I didn't want April to know I was doing cocaine.
Yalan söyledim çünkü April'ın kokain çektiğimi öğrenmesini istemedim.
He's probably having cocaine snowball parties with models in there.
Model arkadaşlarıyla Büyük ihtimalle uyuşturucu partisi vermiştir.
we found the cocaine behind a green hamper.
Kokaini yeşil bir çamaşır sepetinin arkasında bulduk.
man, you were totally right about the cocaine, and you were also right about rosa.
Kız, kokain konusunda haklıydın. ... ve Rosa ile ilgili de haklıydın.
hey, peralta, when you're done, can you help me wrap up this massive cocaine bust i just pulled off?
Hey, Peralta, işin bitince, şu başarmış olduğum devasa kokain baskınını toparlamamda bana yardım eder misin?
Ah, cocaine. I miss the'80s.
Kokain. 80'leri özledim.
- My guess is cocaine.
- Tahminimce kokain.
Cocaine could have contributed to her anxiety disorder.
Kokain onun anksiyete bozukluğuna katkı yapmış olabilir.
Yeah, and her blood tested positive for cocaine and GHB, so she was definitely roofied.
Evet, bir de kanında kokain ve GHB * bulunmuştu. Kız resmen uçmuştu.
The tox panel on Darcy Blaine's blood that we found in the car trunk definitely had high levels of cocaine, but... we're saying that she was roofied, right?
- Arabanın yolu üzerinde Darcy Blaine'nin kanında bulunan çok miktarda kokain toksin testi. Kız uçmuş vaziyetteydi değil mi?
There was cocaine there.
- Ne demezsin Gene.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]