Cochon translate Turkish
48 parallel translation
Les cà ´ telettes de mouton sont fraà ® chement cuites, et les pieds de cochon sont merveilleux.
Koyun eti çok güzel pişmiş durumda ve domuz ayakları da harikadır.
"Cochon."
"Cochon."
A regular little cochon, and that means pig.
Sıradan bir "cochon", yani domuz.
- Pied de Cochon.
- Pied de Cochon.
Are you ready for our boys'night out at Le Cochon Noir?
Erkek erkeğe Le Cochon Noir'da bir geceye hazır mısın?
Le Cochon Noir gave us a fabulous dinner.
Le Cochon Noir, bize harika yemekler sundu.
Espece de cochon.
Cins domuz.
Toi, tu es vrai cochon parfois, tu connais?
Harry Amcan nasıl içileceğini daha öğrenememiş.
I think it hardly qualifies as a date, so I have a surprise for you.
Sana bir sürprizim var. Bu akşam için Pied du Cochon'da yer ayırttım.
Since you two couldn't go to Au Pied de Cochon this evening, my faithful companion and I would bring it to you courtesy of their caterer.
Siz Au Pied Du Cochon'a gidemediğinize göre sadık dostum ve ben oradaki hizmeti ayağınıza getirmeye karar verdik.
Cochon what?
Oochon Americain! Oochon ne?
Laissez-moi, cochon!
Bırak beni, domuz herif!
- Le Cochon, Mass Avenue.
- Le Cochon, Mass Caddesi.
Cochon!
Domuz!
Tu es un cochon.
Sen bir domuzsun.
"Cochon" is French for "pig." You go.
- "Cochon" Fransızca domuz demektir.
Cochon.
Domuz.
- You keep your beak shut. - Cochon.
- Kapa gaganı.
Cochon. No, sir, I don't.
Ne yapman gerektiğini biliyorsun değil mi?
No, sir. Cochon.
Hayır efendim.
Cochon. I spit at you.
Domuz.
- Cochon. Cochon. You are a pig.
Sen bir domuzsun.
Cochon.
Git buradan domuz.
They're going to Cochon!
Cochon'a gidiyorlar!
Let me tell you about Cochon.
Sana Cochon hakkında bir şey söyleyeyim.
Because you know what? When I asked you if you would take me to Cochon you laughed at me.
Cochon'a gitmek ister misin diye sorduğumda bana güldün.
Let me tell you something about Cochon.
Cochon hakkında sana bir şey söyleyeyim.
- Cochon is full of assholes...
- Cochon aynı o götoş gibi...
Fine. I'll take you to fucking Cochon. We'll...
İyi senin koduğumun Cochon'ına götürürüm.
- Ohh! - Cochon!
Seni kokoş!
- And this one! Cuir de cochon.
Bir de bu var.
O restaurante is chama "Pied de Cochon!"
Sadece "Pied de Cochon" Bu bir emir.
Let me take you to Cochon.
Seni Cochon'a götürmeme izin ver.
Is the cochon prepared?
Koçan hazır mı?
You have the cochon.
Koçan sende mi?
The cochon... I need to see it right now.
Koçanı görmem lazım.
I need to see the cochon.
Koçanı görmeliyim.
Un cochon.
Domuz.
I made reservations for tonight at Au Pied de Cochon.
Sonra Starlight Room'a dans etmeye gideceğiz.
Tu es un cochon.
Domuz.
Cochon!
Domuz.
- Cochon.
O zaman çeneni kapatırsın.