Cocked translate Turkish
312 parallel translation
Come on, fellas, and keep those guns cocked.
Haydi çocuklar, tüfeklerin horozlarını kaldırın.
- I'm not going to go off half-cocked.
- Vakti gelmeden harekete geçmeyeceğim.
Well, keep it cocked. Keep it up there.
Tekrar yap, kaldır elini.
- The cocked hat, you fool!
- Tören şapkasını sersem!
I'm waiting for an opening with me right cocked but it don't come.
Hazır bekleyen sağım için uygun anı kolluyorum.
I wait for an opening with me right cocked.
Sağ yumruğum için uygun anı kolluyorum.
Don't let's go off half-cocked and do something we'll be sorry for.
Düşünmeden hareket edip pişman olacağınız bir şey yapmayın.
Why? When it comes to seeing the future, something once happened to me that knocks your theories into a cocked hat.
İş geleceği görmeye gelince bir zamanlar yaşadığım bir şey sizin teorinizi yerle bir eder.
It's cocked, sir.
- Hazırım, efendim.
Don't you think you're going off half-cocked'cause she didn't show up once?
Kız, bir defacık gelmedi diye fevri davrandığını düşünmüyor musun?
- Well, don't go off half-cocked again.
- Bir daha böyle berbat bir iş yapma. - Tamam efendim.
But you going off half-cocked like that...
Ama senin böyle düşünmeden hareket etmen...
If anything knocks this into a cocked hat, it'll be a firefight.
Eğer ilerleyişimiz belli olursa, hepimiz ölürüz. Hepsi bu mu, efendim?
You always keep that carbine cocked?
Silahının emniyeti hep açık mıdır?
Don't go off half-cocked.
Biraz düşün. Yeterince düşünmeden hemen harekete geçme.
Me, yes. I could run off half-cocked.
Ben ise evet. Apar topar topuklardım.
It's cocked and ready to fire.
Şarjörlü ve ateşe hazır.
- Was this revolver loaded and cocked?
- Silah dolu ve ateşe hazır mıydı?
Don't go off half-cocked.
Konuyu bitirmeden gitme.
Barter's dead, Minton had a broken shoulder, and Chester had been cold cocked pretty bad.
Barter ölmüştü, Minton'ın omuzu kırıktı ve Chester bayıltılmıştı.
Try not to go off half-cocked.
Hazırlıksız gitme.
I couldn't leave it there with you cocked out, dead to the world? Could I?
Sen öyle ölü gibi içmiş halde uyurken seninle bırakamazdım.Anladın mı?
There's no sense in going off half-cocked.
Fırına vermeden gitmenin anlamı yok.
Is your pistol cocked, Mr. Lyndon?
Horozu hazır duruma getirdiniz mi Bay Lyndon?
With one vigilant eye cocked on the doings of willing helpers who run unnecessary risks without the protection of safety footwear.
Bu iş için uygun ayakkabılar giymeyerek gereksiz riskler alan gönüllü yardımcıların yaptıklarını izleyen tetikte bir göz...
Now let's not go off half-cocked now, honey.
Böyle öfkeyle karar vermeyelim hayatım.
- You're half-cocked.
- Öfkeyle karar veren sensin.
You realize if that thing goes off, you'll be going on this robbery half-cocked.
O şey patlarsa, bu soyguna tepesi atmış * halde gideceğinin farkında mısın?
A skull under a minister's top hat... a fireman's helmet, a policeman's cap... a general's cocked hat.
Başlardan her şey çıkarılır, bir bakanın silindir şapkası bir itafyecinin miğferi, bir polisin şapkası bir generalin süslü şapkası.
Now, if this guy goes off half-cocked and gets himself hurt... you're gonna get such bad publicity, you won't believe it.
Bu herif bu öfkeli haliyle kendine zarar verdirirse o kadar kötü bir kamuoyu oluşur ki inanamazsın.
He's got it cocked.
Sağ yumruğu tetikte.
It isn't cocked.
Kurulu mu bu?
Just the automatic where-we're-going system is cocked up.
Sadece otomatik nereye gitsek sistemi bozulmuş.
We've cocked it up.
İşi batırdık.
It's still cocked-up.
Hala içeride kapalı.
Oh, he'll be all right. He's just cold cocked.
O iyi olacak, sadece havaya girdi.
Don't go off half-cocked.
Fevri davranma!
It's been 200 years since an Indian cocked a snook at the British Empire and got away with it.
Bir Hintli İngiltere'ye kafa tutup bundan sıyrılalı 200 sene oldu.
Other day, man, a little boy come down through here... had one of them little hats on all cocked, all sideways.
Geçen gün küçük bir çocuk karşıdan geliyordu,.. ... şu küçük şapkalardan giymişti. Yana çevirip ucunu kaldırmıştı.
"Cocked his shiny eye and said,'Ain't you shamed, you sleepyhead?"'
"Parlayan gözünü yana çevirip dedi ki, Utanmıyor musun, seni gidi uykucu?"
We can't go around half-cocked.
Etrafta düşüncesizce dolaşamayız.
I cold-cocked that guard when he was about to shoot you.
Seni vurmak üzere olan gardiyana vurmuştum hani.
I'm cocked!
Perişan oldum!
We are coming cocked for treetops.
Ağaç seviyesinde, atışa hazır durumda geliyoruz.
Nobody's gonna go off half-cocked... just becauseJoe Mondragon gets arrested.
Kimsenin sadece Joe Mondragon tutuklandı... diye düşüncesizce hareket edeceğini sanmıyorum.
And I'd like you to stop filling his head with such half-cocked theories.
Sende onun aklını saçma sapan teorilerle doldurma.
Ray, what was that you were saying the other day about half-cocked theories?
"Hetcong teorisi" diye bir şeyden bahsediyordun.
I remember the first time he cocked that pipe at me, he couldn't even remember my name.
Kavisli piposuyla beni işaret ettiğini hatırlıyorum..... ismimi hatırlayamamıştı bile.
- You just cocked it up.
- Eline yüzüne bulaştırdın.
Cocked head.
Yanları kalkık başlık.
It's cocked.
Silah dolu.