Colby translate Turkish

Carry on, Colby.

Haydi bakalım, Colby.

Colby and I have been looking too.

Colby ve ben de çok aradık.

- Hello, Colby.

- Merhaba, Colby.

Looked Like Pierce and Colby, too.

Pierce ve Colby'i de gördüm sanki.

Mr Colby?

Bay Colby?

Ben Miller is down the depot with Pierce and Colby.

Ben Miller, Pierce ve Colby ile beraber istasyonda.

My name's Benson. This is Dave Colby.

Benim adım Benson.Bu da Dave Colby.

You and your partner did me a favor, Colby.

Sen ve ortağın bana bir iyilik yaptınız, Colby.

You mean Colby?

Colby'i mi kastediyorsun?

It made a thief of Weston, a pig out of Colby and a fool of you.

Weston'ı, Colby'i ve hepsini başıma bela etmiş olabilirsin.

You'd have been surer of getting to Council City with Colby.

Council City'e Colby ile devam etseydin daha çok şansın olurdu.

- Colby.

- Colby'nin.

Control, this 13 Colby.

- Kontrol, Colby 13 konuşuyor.

Yeah, Colby, come in.

- Evet, Colby, söyle.

Any and all outlaws who of their own free will... apply to the office of Roy W. Colby... U.S. Marshal, Town of Tascosa, territory of New Mexico... will be granted amnesty.

New Mexico topraklarına bağlı, Tascona Kasabası'ndan Şerif Roy W. Colby'nin ofisine kendi özgür iradeleriyle başvuran tüm kanun kaçakları affedilecektir.

Marshal Colby said shoot on sight.

Şerif Colby, gördüğünüz yerde vurun dedi.

You stay here. You'll tangle With Marshal Colby's crowd.

Burada kalırsanız, Şerif Colby'nin adamları başınıza büyük bela olacak.

Marshal Colby.

Şerif Colby.

Marshal Colby's keepin'the law around here... and keepin'the trash out, too.

Şerif Colby, buralarda kanunu kolluyor tabii aynı zamanda serserileri de kolluyor.

He got away from Colby's men the other night in the forest.

Geçen gece ormanda Colby'nin adamlarından kaçıyormuş.

Colby!

Colby!

Colby.

Colby.

Colby's despair entitles him to taunt that celestial non-entity.

Colby'nin umutsuzluğu ona bu göksel saçmalıklarla alay etme hakkını veriyor.

Captain Richard Colby.

Yüzbaşı Richard Colby.

I'm Colby.

Ben Colby.

Colby?

Colby?

John Colby.

John Colby.

Colby, what were you talking to Jerry about?

Colby, Jerry ile ne hakkında konuşuyordun?

Colby insisted on playing the other ranks against the best of the officers.

Colby diğer rütbelilerin en iyi subaylara karşı oynaması için ısrar etti.

Thanks, Colby.

Sağol, Colby.

I'm talking about your escape, Colby.

Kaçışınızdan bahsediyorum, Colby.

It's your duty, Colby, as an officer.

Bu senin görevin, Colby, bir subay olarak.

Now, that will be all, Colby.

Şimdilik bu kadar, Colby.

Hey, Colby.

Hey, Colby.

Colby, I've been looking for you.

Colby, seni arıyordum.

As a matter of fact, you couldn't pay me to be on that football team, Colby.

Aslında, bu takımda oynamam için beni satın alamazsın, Colby.

You got it, Colby?

Anladın mı, Colby?

I don't need this aggravation, Colby.

Karakter atmana gerek yok, Colby.

Captain Colby.

Yüzbaşı Colby.

Captain John Colby.

Yüzbaşı John Colby.

Colby's football team?

Colby'nin futbol takımını mı?

Colby, you forgot to put in for a trainer.

Colby, teknik direktör bulmayı unuttun.

Colby, I'm a ballplayer.

Colby, ben topçuyum.

- Easy, Colby.

- Sakin ol, Colby.

Colby's mine.

Colby benimdir.

Good, Colby.

Güzel, Colby.

Colby, after givin'me ball here, I do this this, this, goal.

Colby, burada topu bana verdikten sonra, böyle yapıp böyle, böyle, gol.

Colby, old chap, Waldron would like a word.

Colby, eski dostum, Waldron birşey duymaktan hoşlanacak.

You are a naive fool, Colby.

Sen saf bir salaksın, Colby.

That's a very good question, Colby.

Güzel soru, Colby.

Colby's escape?

Colby'nin takımı mı?