Colins translate Turkish

The only reason I went airborne is Collins. Who the fuck is Collins?

- Buraya gelmemin tek nedeni Colins.

Collins says... he's not going. And this one strac.

Colins "gitmeyeceğim" dedi.

Though seen in a prudential light, it is a good match for her as well.

Ama Mrs. Colins için de büyük şans tabi.

25 feet from walking down Colliens Avenue and a job bussing dishes.

Colins caddesinde yürümelerine ve bulaşıkçılık işi bulmalarına 25 metre kala.

it jeopardize. - Colins and Kristy jeopardize.

- Colins ve Kristy nişanlı.

I'm Phil Collins. Oh, yeah.

Memnun oldum, ben Phil Colins

Tom Colins

Tom Colins.

That was very nice, Colins.

Çok güzeldi, Colins.

So I'm the same as Colins.

Yani ben Colins ile aynıyım.

Come sit by me, Colins.

Colins, gel yanıma otur.

You've never done anything, Colins, so you're not going to get drunk.

Senin yapmış olduğun bir şey yok, Colins, yani sarhoş olmayacaksın.

Look at the bright side, Colins.

Bir de iyi tarafından baksana, Colins.

But Sara Collins was not.

Ancak Sara Colins yoktu.

Well, it looks like Collins'car was shot at, boss.

- Colins'in arabasına ateş edilmiş gibi görünüyor.

The ambassador promised to call as soon as Collins'statement to the Burmese authorities has been taken and Chris is released.

Elçi, Birman yetkililerine Colins'in ifadesi alındığı gibi Chris'i salmaları için arayacağına söz verdi.

Bottom line, Dr. Collins.

Sonuç, Dr. Colins.

It's the gun that killed Anabelle Collins.

Anabelle Colins'i öldüren silah.

Stephanie Frye, you're under arrest for the murder of Anabelle Collins.

Anabelle Colins'i öldürmekten tutuklusun. Oh, oh, oh, oh,

Doris Co...

Doris Colins mi?

Colins, how about you?

Colins, seninki nasıl?