Come back in an hour translate Turkish
143 parallel translation
- Come back in an hour. I'll be crazy by then.
- Bir sat sonra gelin. O ana kadar çıldırırım.
- Come back in an hour.
- Bir saat sonra gel.
Come back in an hour.
Bir saate kadar dön.
Come back in an hour.
Bir saat sonra gel.
I could come back in an hour or so if....
- Bir saat sonra tekrar gelebilirim ya da...
Take any room and come back in an hour.
İstediğiniz odaya yerleşin ve bir saat sonra yine gelin.
Come back in an hour.
Bir saat sonra gelin.
- Come back in an hour and dry me off.
- Bir saat sonra kuruIamak için geI.
Tommy, would you come back in an hour for me?
Tommy, beni almaya bir saat sonra gelir misin?
But if you come back in an hour you can eat.
Ama bir saat içinde bir şeyler yiyebilirsiniz.
Could you come back in an hour? .
Bir saat sonra gelebilirmisin?
If he traveled at the speed of light, He would come back in an hour, He would be an hour older,
ışık hızıyla gitse ve bir saatte geri dönse, bir saat yaşlanırdı.
Come back in an hour. "
Bir saat sonra teşrif edin.
Do you want me to come back in an hour or something?
Bir saat sonra falan gelmemi ister misin?
Listen, why don't you just relax, take a break, come back in an hour or so, and then see if you can keep that winning streak going?
Dinle, neden biraz rahatlamıyorsun... Mola ver, bir kaç saat sonra tekrar gelirsin. Bakalım yine kazanmaya devam edebilecek misin?
- Won't you come back in an hour?
- Bir saat sonra tekrar gelir misin?
Come back in an hour. I'll be gone.
Bir saate kadar dön. Ben gitmiş olurum.
If you're here to order lunch you'll have to come back in an hour.
Öğle yemeği için geldiysen bir saat sonra gel. - Az önce yedim.
- You know, but we could come back in an hour or so, - # they really do come true # if you got a wash goin'or somethin'.
- Biz 1 saat sonra geri gelebilir, gerçekten gerçek olur Yıkanan şey varsa.
Come back in an hour.
- Bir saat sonra gel.
- Come back in an hour for it.
- Bir saat sonra gel.
I'll come back in an hour and a half.
1,5 saat sonra dönerim.
Go out for a walk and come back in an hour!
çıksanıza dışarı 1 saat sonra görüşürüz!
And when I come back in an hour, it better be done.
Bir saat sonra geldiğimde bu iş bitmiş olsun.
So why don't you and the band go get a cup of coffee and come back in an hour or two.
Arkadaşını alıp neden bir kahve içip birkaç saat sonra gelmiyorsunuz.
Come back in an hour. I'll check on your progress.
1 saat sonra bidaha gelin bakalım.
We roll out, come back in an hour, catch everybody dirty.
Tamam, gidelim, bir saat sonra gelip herkesi üzerinde bir şeyler varken yakalarız.
Come back in an hour or two and I'll have some more for you.
Bir - iki saat sonra gel, biraz daha vereceğim.
Would you come back in an hour?
Bir saat içinde tekrar gelebilir misiniz?
Come back in half an hour and maybe you will. Get lost.
Yarım saat sonra gel, belki izlersin.
I'll come back for you in an hour.
Bir saat içinde senin için döneceğim.
- Could you come back in half an hour?
- Yarım saat sonra, gelebilir misiniz?
Come back in half an hour.
Yarım saate kadar dönerim.
I'm gonna be through in an hour. Come back then?
O zaman birdaha gel.
You can come back in half an hour.
Yarım saat sonra geri gelebilirsin.
I'll come back in about an hour or so when you've added up all the damages.
Ben bir saate kadar dönmüş olurum, bu arada sen de tüm hasarı belirlemiş olursun.
a chair and a bed and some writing instrumentation, and I told him that I will come, in an hour's time, back.
Oda bir masa, bir sandalye, bir yatak ve bazı yazı aletleri ile döşenmişti.
If you have something to do, I can come back and pick you up in an hour.
İşin varsa geri gelip seni bir saat sonra alabilirim.
I'll come back in about an hour?
Bir saat sonra gelsem, olur mu?
Come back in half an hour.
Yarım saat sonra gelin.
Look, I'll come back and check on you in an hour.
Bak, bir saat içinde geri geleceğim ve seni kontrol edeceğim.
Come back in one hour and make an appointment.
Bir saat sonra gel ve randevu al.
But it's odd. He wanted me to go away and come back again in about an hour.
Ama tuhaftır, gidip 1 saat sonra geri gelmemi istedi.
- Can you come back here in an hour?
- Bir saat sonra gelebilir misin?
Go to your room and think it over, and in half an hour, come back and tell me you've been a fool.
Odana git ve bir daha düşün. Sonrada buraya gel ve budala olduğunu söyle
Come back in half an hour. I'll be happy to take your complaint then.
O zaman şikayetini memnuniyetle dinlerim.
Come back in half an hour.
Yarım saat sonra geri gelin.
We'll have your results in an hour if you'd like to come back when you're through upstairs.
Bir saat sonra test sonuçların gelir. Yukarıda işin bitince buraya gelip alabilirsin.
You'll come back in an hour?
Evet.
- Come back, in an hour.
- Bir saat içinde geri dönün.
Yeah, let's make a time with Vera, you'll come back in tomorrow... I got some openings in the afternoon, and we'll kick it around for an hour.
Evet, Vera zamanı ayarlasın, yarın yine gelirsin... Öğlen bir açılış var, sonra bir saat falan konuşuruz.