English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Conduct

Conduct translate Turkish

3,012 parallel translation
Right, so you are aware of the Law Society's Guide to the Professional Conduct of Solicitors?
Vekiller için Profesyonel Hukuki Yardım Kılavuzu'nu biliyor musun? - Evet.
Although U.S. forces conduct hundreds of search and destroy operations, including massive sweeps involving up to 30.000 soldiers at a time,
ABD kuvvetleri, aynı anda otuz bin askerle büyük süpürme harekâtları da dahil yüzlerce "Ara ve Yok et" operasyonu düzenlemesine rağmen başarılı olamıyordu.
The Illinois Code of Judicial Conduct.
İllinois'in Adli İrtibat Kanunu.
Now you'll excuse me, I have urgent business to conduct.
Şimdi bana izin verirsen, ilgilenmem gereken önemli bir işim var.
He knew how to conduct a fair fight.
Hakkıyla edilen kavgaları bilirdi.
He is here to take over conduct of the case.
Bu vakada çalışmak için burada.
Will the dynasty members now conduct their treachery from there?
Hanedan mensupları şimdi de oradan mı yürütecekler hainliklerini?
She violated every oath and code of conduct that matters.
Önemli olan her yemini ve kuralı ihlal etti.
For the next 60 seconds, this station will conduct a test of the Emergency Broadcast System.
Bu kanal, 60 saniye boyunca Acil Yayın Dizgesi'nin deneme yayınını sunacaktır.
This incentivizes police departments to set up specialized SWAT teams so police can conduct more drug raids.
Bu teşvik edici departman, polisler daha çok satıcı yakalasın diye... SWAT ekiplerince ayarlandı.
You forget about Boris or my report will reflect that your conduct has been unbecoming.
Boris'i unut yoksa raporumda tavırlarının kabul edilemez olduğunu yazarım.
I will not accept authority, jealousy, questioning my conduct.
Yetkiyi, kıskançlığı davranışlarımın sorgulanmasını kabul etmem.
You broke so many codes of conduct Last night...
Sen dün akşam birçok idari kuralı ihlal ettin ki...
Rather than tell me how to do my job why not take a look at your own professional conduct?
Bana işimi öğretmeye kalkacağına kendi mesleki yaklaşımına baksana.
My conduct has been that of a British gentleman.
Britanyalı bir beyefendi nasıl davranması gerekiyorsa öyle davranıyorum.
And then you were court-martialed for insubordination and unbecoming conduct.
Sonra, itaatsizlik ve uygunsuz davranış suçundan askeri mahkemeye çıkarıldın.
We'll never break the code of conduct.
Aile kurallarını asla çiğneyemeyiz.
We can arrest you for this conduct.
Bu davranisin icin seni tutuklayabiliriz.
You have a safe-conduct?
İzniniz var mı?
Is there a reason why you haven't allowed Mr. Monroe's investigator to conduct his own analysis?
Bay Monroe'nin araştırmacısına kendi analizini yapmasına izin vermemenizin özel bir sebebi var mı?
Grand larceny, driving without a license, refusing to obey a police officer, malicious destruction of property, disorderly conduct, possession of a concealed weapon, attempted felonious assault with a deadly weapon, habitual truancy.
Hırsızlık, ehliyetsiz araç kullanma, polis memuruna itaatsizlik.. .. özel mülke zarar, ahlaka aykırı davranış.. .. ölümcül silah barındrıma, adam yaralamaya teşebbüs..
Your conduct was improper.
Davranışların uygunsuzdu.
A few weeks later you filed a formal complaint about this individual's conduct.
Birkaç hafta sonra bu kişinin davranışları hakkında resmi bir şikayette bulunmuşsunuz.
Now I will conduct the veneration and give you your reward.
Şimdi yücelme yapacak ve size ödüllerinizi vereceğim.
In the mean time I will issue the temporary order of protection requiring this defendant to refrain from violent, offensive, assaultive, or... harassing conduct, and to remain away from the complainee.
Bu esnada, davalının karşı tarafa şiddette bulunması saldırması ya da rahatsızlık vermesi gibi durumlar söz konusu olabileceği için geçici bir koruma emri çıkartıyorum.
State law requires Marcus to conduct daily random searches.
Eyalet yasalarına göre Marcus'un her gün oda kontrolü yapması lazım.
Why do you have to conduct a local investigation...
Neden bir istihbarat bürosu davası hakkında..
We have to conduct a human sacrifice.
Bir insanı kurban etmeliyiz.
Now, boy, remember your station and let your conduct be a credit as to those which brought you up by hand.
Dinle, çocuk. Yerini unutma ve büyürken aldığın terbiyenin dışına çıkma.
I'm simply a customer trying to conduct a transaction.
Ben sadece alışveriş yapma amacı güden bir müşteriyim.
Yeah, but for disorderly conduct.
Evet ama etrafa rahatsızlık verdiğimden.
We, uh, have a code of conduct and bylaws - -
Bir yönetmeliğimiz ve tüzüğümüz var...
Mr. Piper, can you please read aloud to the court The last rule on your league's code of conduct and honor?
Mr. Piper, mahkemeye yüksek sesle okuyabilir misiniz lütfen sizin takımın yönetmeliğinin son kuralını?
Your honor, based on the officer's testimony, we'd ask that you reverse a ruling of the pitchess motion and provide us with officer Cowell's conduct file.
Sayın yargıç, memurenin şahitliğinden yola çıkarak polis dosyasını yeniden görmeyi talep ediyor ve idari dosyasının temin edilmesini istiyoruz.
What happened between us... was an incredible breach of professionalism... and is not the way I want to conduct myself.
Aramızda olanlar profesyonellik sınırlarını büyük ölçüde aşan olaylardı ve benim istediğim türden davranışlar değildi.
Your Honor, it's come to our attention that the crime lab used to conduct the DNA analysis is under investigation.
Sayın Yargıç, DNA analizi için kullanılan laboratuvar soruşturma sürecinde.
I don't know where that line gets crossed, but surely, the conduct in this case comes close.
Çizginin nerede aşıldığını bilmiyorum ama biliyorum ki bu davanın sonuna yaklaştık.
Your Honour, given that this is a first arrest, the government offers a plea to the lesser charge of disorderly conduct.
Sayın Yargıç, bu ilk tutuklanması olduğu için savcılık, hafif yüz kızartıcı suçtan yargılanmasını öneriyor.
In that case, Miss Lafleur, on the misdemeanour charge of disorderly conduct, how do you plead?
- Bu durumda Bayan Lafleur hafif yüz kızartıcı suçtan yargılanacaksınız yorumunuz nedir?
Our rules, our code of conduct...
Kurallarımız, iş ahlâkımız...
So I'd agreed to meet Nicholas at the San Antonio missing children's centre to conduct our first interview.
O nedenle ilk görüşmemizi yapmak üzere San Antonio'daki kayıp çocuklar bürosunda Nicholas'la görüşmek istedim.
You aren't helping us conduct our investigation.
Bu soruşturmanın devamı için yardımcı olmuyorsun.
"Any commissioned officer who is convicted " of conduct unbecoming an officer and a gentleman shall be punished as a court-martial may direct. "
Yetkilendirilmiş her subay uygunsuz davranışlarda bulunduğu takdirde askeri mahkemeye yönlendirilerek, cezalandırılır.
We'll conduct by divide into four section
4 bölüme ayrılmalıyız.
If Homeland Security shuts down this fence... your bosses are gonna have to find another place to conduct their affairs.
Eğer İç Güvenlik burayı kapatırsa patronların işlerini yürütmek için başka yer bulmak zorunda kalacaklar.
Deceit is how we must conduct ourselves, it seems.
Görülüyor ki, kendimizi hilekârlık ile idare ettirmek durumundayız.
You're going to tell me how to conduct myself in my own house with a whore?
Kendi evimde bir fahişeyle kendimi nasıl yönlendireceğimi mi söylüyorsun bana?
And Kif. One of a captain's many superpowers is the ability to conduct marriage.
Kaptanların süper güçlerinden biri de nikâh kıyabilmeleridir.
Can't you tell them to conduct their sexcapades elsewhere?
Seks yaramazlıklarını başka bir yerde yapmalarını söyleyemez misin?
Our intention is to conduct a raid on what used to be the old miller warehouse.
Niyetimiz, eski değirmen ambarına baskın yapmak.
There was a lot of clowny conduct on my behalf back then.
Çok budala davranışlar sergilediğim olurdu o zamanlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]