Conny translate Turkish

I'm afraid he's paying too little attention to his studies, and too much to Connie Bailey.

Eğitimine çok az konsantre oluyor ve fazlasıyla Conny Bailey'e.

- I got to look my best to the crowd, Conny.

- Kalabalığa en yakışıkklı halimle görünmeliyim, Conny.

And, shortly, we'll see how he introduces the town - and a man named conny miller, in particular - to the twilight zone.

Az sonra, tüm kasabayı, özellikle de Conny Miller adındaki bir adamı... götüreceği yer, Alacakaranlık Kuşağı.

It's me, conny.

Benim Conny.

Same, conny?

Her zamankinden mi?

Did you notice our little fence out in the street, conny?

Sokaktaki küçük çiti gördün mü, Conny?

Reckon you're some disappointed, conny, being as how you spent so much time trying to find him for yourself.

Hayal kırıklığına uğradın galiba. Ne de olsa uzun süredir onun peşindeydin.

I reckon that conny deserves to hear it all.

Bence Conny hepsini duymayı hak ediyor.

We got a new circuit judge, conny - a young fellow named ed thackeray.

Yeni bir yargıcımız var, Conny. Ed Thackery adında genç bir adam.

And we tell how we hired you - conny miller - to track him down, but we ain't had much results.

Sonra seni işe aldığımızı anlattık. Conny Miller onu yakalayacaktı dedik. Ama pek sonuç alamadık dedik.

You been chasing him for so long, conny, you ought to feel lucky tonight.

Uzun süredir peşindeydin, Conny. Bu gece şanslı hissediyorsundur.

Tell me something, conny.

Söylesene, Conny.

Hold it, conny.

Silahsızım!

Let's not have any bloodshed.

Sakin ol, Conny olay çıkartmaya gerek yok.

Now, you didn't let me finish what i was going to say, conny.

Sözümü bitirmeme izin vermedin ki.

Betting's my business, conny.

- Bahis benim işimdir, Conny.

Sure, conny.

Tamam, Conny.

I reckon i'd bet aging you, conny.

Sanırım sana karşı, Conny.

You can draw your gun real fast, conny. We've seen you.

Hızlı silah çekiyorsun, Conny, bunu gördük.

Conny... before you go, we've got to work out a little detail.

Conny... Gitmeden küçük bir detayı konuşmalıyız.

If we see it within five feet of the fresh earth, we'll concede the wager. One thing, conny.

Eğer yeni atılmış toprağın 2 metre yakınındaysa, bahsi sen kazanırsın.

Won't nobody go up there and steal that knife once you've planted it.

İyi yönü şu, Conny. Sen o bıçağı sapladıktan sonra kimse gidip almaz.

So you think conny's death was an accident?

Yani Conny'nin ölümü bir kaza mıydı?

We is nobbig two birds with one conny, ain't it?

Conny, değil mi?

Hey, Conny Contino ever get those washing machines?

- Merhaba. Conny Contino... -... çamaşır makinelerini aldı mı?

Wulf, Conny and Alexandra, neurologists...

Wulf, Conny ve Alexandra nöroloJide...

Conny and the kids knock, so the mice run off and Catweazle can't catch them.

Conny ve çocuklar, oraya tıklıyorlar ki Catweazle onları yakalayamasın.

Conny in her pajamas and me with a carving fork?

Pijamalarıyla Conny ve et çatalıyla ben, olur mu?

If Conny calls, yes...

Conny ararsa, evet ararsa...

Are you involved with Conny?

Conny ile ilgin mi var?

Conny invited me in to see Thurs.

Conny beni Perş'i görmem için içeri davet etti.

- Conny, pick up the phone now.

- Conny, telefona gel hemen.

- Conny...

- Conny...

I though Conny would die and...

Conny ölecek sandım ve...

I'm in an operating room with Conny.

Conny ile ameliyathanedeydim.

The pictures were necessary to satisfy Conny... that the little baby in her arms really was her baby.

Fotoğraflar Conny'yi kollarında kendi bebeğini tuttuğuna inandırmak için gerekliydi.

When did Conny and I stop loving each other?

Conny ile ne zaman birbirimizi sevmeyi bıraktık?

- With Conny?

- Conny ile mi?

No, not Conny.

Hayır, Conny ile değil.

- Is Conny there?

- Conny orada mı?

You should talk to Conny.

Conny ile konuşmalısın.

I ran into Conny, and of course I was completely...

Conny ile karşılaştım, onun yüzündeki ifade...

There's Conny from the garage with my gun.

Garajdan Conny, benim silahımla.

- No, Conny!

- Hayır, Conny!

Conny says he's going to shoot you.

Conny seni vuracağını söylüyor.

Hello, conny.

Rüzgar kimi getirmiş.

Jim.

Merhaba, Conny. - Jim.

But no need to get riled, conny.

Ama sinirlenme, Conny.

Conny.

Conny.

Business is business, conny.

İş iştir, Conny.

I'm standing in the same spot conny was.

Conny'nin durduğu yerde duruyorum.