Costs translate Turkish
4,645 parallel translation
I don't care what it costs, Albert.
Neye mâl olursa olsun, Albert. Duyduğuma sevindim.
Well, if I stay overnight, it costs more.
Eğer bu gece kalırsam, daha fazla tutar.
I don't care what it costs and I won't keep it a secret.
Ne olursa olsun. Bunu saklamayacağım.
Are you calculating your opportunity costs or are you discussing love here?
Fırsat maliyeti mi hesaplıyorsun yoksa aşktan mı bahsediyorsun?
MDMA costs more to make than methamphetamine, so it's common practice to mix the two in creating Ecstasy in order to maximize the profit margins.
MDMA, metamfetamin yapımından daha pahalıya mal olur yani Ecstasy yapmak için ikisinin karışımın ortak uygulaması kâr paylarını en yükseğe çıkartmak içindir.
You have any idea how much it costs?
Bunun ne kadar pahalı olduğunu biliyor musun?
It costs 20 yuan to get in!
Kişi başı bilet 20 yuan.
For less than 80,000 words, 10,000 yuan without publication costs
80 bin kelime ve altı için 10 bin yuan, yayın masrafları hariç.
For more than 80,000 words, 30,000 yuan with publication costs
80 bin kelime ve üzeri için 30 bin yuan, yayın masrafları dâhil.
You should not at all costs want to come on TV.
Televizyona çıkmaya çalışırken fazla ısrarcı olmamaya özen göstermeliyiz.
Minus costs, minus drinks for the chaps who helped us, minus 22 grand for the next job's setup... equal shares, about four grand each.
Giderler eksi, bize yardım eden adamın içkisi eksi sonraki işin organizasyonu için 22 bin dolar eksi eşit paylaşırsak her birimize 4 bin düşüyor.
I'll do any grass that costs me my liberty.
Özgürlüğüme mâl olan her ispiyoncunun işini görürüm.
I know not which costs less.
- Hangisi daha masraflı bilmem.
Bel Air Academy costs $ 33,000 a year in tuition.
Bel Air Akademi'nin okul ücreti yıllık 33 bin dolar.
And if you have to ask me how much it costs today you can't afford it. "-" You can't afford it. "
" Bugün ne kadar para ettiğini soruyorsan... -... paran yetmez! -... paran yetmez!
I'm simply here to remind Councilman Jamm that this ridiculous play palace costs the taxpayers thousands of dollars a year.
Buraya sadece Konsey Üyesi Jamm'e bu gülünç oyun sarayının vergi mükelleflerine yılda binlerce dolara mal olduğunu söylemek istedim. Ne anlaşma ama.
It's also a place that costs the taxpayer $ 9,000 in annual subsidies.
Burası aynı zamanda mükelleflere yılda 9.000 dolara mal olan bir yer.
It costs only 10 Rs.
Bunun ederi 1 dolar.
- The city has to cover legal costs.
- Devlet masraflarını karşılayacaktır.
I avoid it at all costs, and yet I-I offered Lestrade up to it like a sacrificial lamb.
Tüm gücümle bundan kaçarken gidip Lestrade'a ilgiyi altın tepside sundum.
A lot of us are counting on that money for start-up costs.
Çoğumuz başlangıç paralarına güveniyor.
What's the big deal about this pill that it costs 3,000 rupees?
Bu hapların olayı nedir ki tanesi 3,000 rupee?
Now, I've put in five grand already, to start with development costs and stuff.
Ben şimdiden geliştirme süreci için filan beş bin sterlin koydum.
Development costs.
Yapım maliyetleri.
Yeah, no, but what, what are those costs at this stage?
Tamam da şu aşamada ne maliyetleri bunlar?
Yeah, which got me thinking, this town has got tons of cheap seaside real estate, but then I started looking into local insurance costs, and it was like whew!
Evet. Bu bana biraz tuhaf geldi. Bu kasabada, deniz kenarında bir sürü ucuz gayrimenkul var çünkü.
A day-return ticket costs 12 shillings each.
Günlük gidiş-dönüş bileti 12 şilin tutuyor.
But otherwise, your freedom... costs you.
Ama diğer yandan özgürlüğün senin zararına olacak.
And I suggest if you ever see it again, you should avoid it at all costs.
Ve sana tavsiyem Eğer tekrar beni öyle görürsen Ne pahasına olursa olsun bana bulaşma
It's the Hastings, so I'm guessing it costs than your car.
Hastinglerin danışmanı olduğuna göre senin arabandan daha pahalı olmalı.
We can if we reduce our upfront salary costs.
Ön ödeme maaş giderlerini azaltırsak yeter.
She's right about one thing, and that's why I wanted to have this party for Mariana, and why I don't give a damn how much it costs, because I understand what that's like.
Ama bir konuda haklı ve o yüzden Mariana'ya bu partiyi vermek istedim ve neden ne kadar tuttuğu umrumda değil çünkü nasıl olduğunu anlıyorum.
Whatever it costs me, I want to marry Nadia.
Ne pahasına olursa olsun Nadya'yla evlenmek istiyorum.
We covered our costs.
Borçlarımızı kapattık işte.
overtime costs.
Fazla mesai ücretleri falan.
Then you'll be on the hook for $ 3,000, plus moving costs.
Ve üç bin dolar zararda olacaksın, artı taşınma masrafları.
Everybody has their own case that costs.
Herkesin, kendini etkileyen bir davası vardır.
I'll pay whatever it costs.
Ne kadar tutarsa tutsun öderim.
I had accounting do a breakdown of material costs.
Gerekenlerin ne kadar tutacağını muhasebecime hesaplattırdım.
Stop Graham at all costs.
Ne olursa olsun Graham'ı durdur.
But we are both patriots, out to do what's right at all costs.
Ama ikimiz de vatansever kimseleriz. Ne pahasına olursa olsun doğru olanı yaparız biz.
Oscidyne needs to cover the costs.
Masrafları da Oscidyne'nin karşılaması gerek.
The Omega lock must be defended at all costs!
Omega anahtarı ne pahasına olursa olsun savunulmalı!
It costs money.
Pahalıya patlar.
But they want me to quit. It costs too much.
Çünkü çok masraflı.
Don't heat it up, though,'cause it honestly costs a fortune.
Ama sıcak suyu açma, çok pahalı oluyor öyle.
They've gone up $ 1,500 and it's due to higher health care costs.
Prim sağlık bakımının pahalılaşması sebebiyle 1,500 dolara çıktı.
Wedding costs worrying you?
Düğün masrafları mı?
We'll protect you at all costs!
Önceliğimiz ; seni gerçekleşebilecek tüm tehditlerden korumak. Sana güveniyoruz!
At all costs!
Sakın!
Costs double.
Fiyat ikiye katlanır.