Could i talk to you for a minute translate Turkish
68 parallel translation
- Could I talk to you for a minute?
- Biraz konuşabilir miyiz?
Could I talk to you for a minute?
Bir dakika konuşabilir miyiz?
Mr Vincent, could I talk to you for a minute?
Bay Vincent, sizinle bir dakika konuşabilir miyiz?
Could I talk to you for a minute, please?
Seninle bir dakika konuşabilir miyim, lütfen?
Could I talk to you for a minute? Please.
Sizinle bir dakika konuşabilir miyiz?
Manfield, could I talk to you for a minute?
Manfield, bir dakika konuşabilir miyiz?
- Could I talk to you for a minute?
- Sizinle bir dakika konuşabilir miyim?
Burt, could I talk to you for a minute?
Burt, biraz konuşabilir miyiz?
- Lois, could I talk to you for a minute? - These are Clark's parents.
- Lois, bir dakika konuşabilir miyiz?
Could l- -? Could I talk to you for a minute?
Seninle bir dakika konuşabilir miyim?
Ted, could I talk to you for a minute?
Ted, biraz konuşabilir miyiz?
Mom, could I talk to you for a minute?
Anne, seninle bir dakika konuşabilir miyim?
- Could I talk to you for a minute?
Sana adını veren de o.
Could I talk to you for a minute please, sir?
Bay Pelson, konuşabilir miyiz efendim?
Could I talk to you for a minute?
Seninle bir dakika konuşabilir miyim?
Tom, could I talk to you for a minute?
Tom, seninle bir dakika konuşabilir miyiz? Tabii.
Um, Actually, Could I Talk To You For A Minute?
Aslında, biraz konuşabilir miyiz?
Could I talk to you for a minute?
Sizinle bir dakikalığına konuşabilir miyiz?
Could I talk to you for a minute?
Biraz konuşabilir miyiz?
Olivia, could I talk to you for a minute, please?
- Olivia, seninle bir dakika konuşabilir miyiz lütfen?
Could I talk to you for a minute, please?
Sizinle bir dakika konuşabilir miyim, lütfen?
Ann, could I talk to you for a minute?
Ann, seninle bir dakika konuşabilir miyim?
Sir, could I talk to you for a minute?
Efendim, biraz konuşabilir miyiz?
Could I talk to you for a minute? Yeah.
- Biraz konuşabilir miyiz?
Danny, could I talk to you for a minute? Yeah, um...
Danny, bir dakika konuşalım mı?
Could I talk to you for a minute? My name is Jack Griffith.
- Ben Jack Griffith
I'd like to talk to you for a minute if I could, sir.
İzin verirseniz bir dakika konuşmak istiyorum efendim.
Could I come in and talk to you for a minute?
Bir dakika girip sizinle konuşabilir miyim?
Uh... Jimmy, could I talk to you just for a minute?
Jimmy, seninle biraz konuşabilir miyiz?
- Um, I was wondering. Could I come up there and talk to you for a minute?
- Size gelip konuşablir miyiz?
Ed, could I talk to you just for a minute? Yeah, sure. What?
Afedersin Ed, Seninle biraz konuşabilir miyim?
I was wondering if I could talk to you for a minute... before you go.
Gitmeden önce seninle konuşabilir miyim?
Could i talk to you in the kitchen for a minute?
Sizinle biraz mutfakta konuşabilir miyim?
Okay. Mom, could I maybe talk to you for a minute?
Anne, seninle bir dakika konuşabilir miyiz?
I was wondering if I could maybe talk to you for a minute.
Seninle bir dakika konuşabilir miyim acaba? - Çalışıyorum.
I'd really like to talk to you for a minute, if I could.
Eğer bir sakıncası yoksa sizinle bir dakikalığına konuşmam lazım.
uh, mom, could i just talk to you in the family room for a minute?
Ah, anne, seninle oturma odasında... bir dakikalığına konuşabilir miyim?
Could I talk to you alone for a minute?
Seninle biraz yalnız konuşabilir miyim?
I was wondering if I could talk to you for a minute.
Bir dakika konuşmamız mümkün mü acaba?
If I could just talk to you for a minute, please.
Sizinle birkaç dakika konuşabilir miyiz lütfen.
Look, I was wondering if I could talk to you for a minute.
Bak, seninle bir dakika konuşmak istiyordum.
I was hoping I could talk to you for a minute.
Umarım benimle biraz konuşabilirsiniz.
Coach, I was wondering if I could talk to you for a minute.
Koç, acaba birkaç dakika konuşabilir miyiz?
I wanted to talk to you for a minute, if I could.
Seninle biraz konuşmak istemiştim.
Could i talk to you for a minute? What's going on?
Hey, bir sorun mu var?
Sage, do you think that I could, um, talk to Rose for a minute alone, please?
Sage, Rose ile biraz yalnız konuşabilir miyiz, lütfen?
Yeah. Um, I was just wondering if I could talk to you for a minute.
- Evet, sadece seninle bir dakika konuşabilir miyim diye merak ediyordum.
Actually, I was hoping that I could talk to you for a minute.
Aslinda, seninle birkac dakik konusabilmeyi umuyordum.
Could I talk to you for a minute?
Özel olarak konuşabilir miyiz?
It's great, but if I could, um, talk to you for just a minute.
Harika. Fakat mümkünsen seninle bir dakika konuşabilir miyim?
Could I just talk to you for a minute?
Bir dakikalığına konuşabilir miyiz?