Could you give us a second translate Turkish
53 parallel translation
Could you give us a second?
Bize izin verir misiniz?
- Could you give us a second?
- Aslında, ahh, bize bir saniye izin verir misin? - Elbette.
Could you give us a second?
Bize bir saniye izin verir misin?
- Could you give us a second?
Bize bir saniye izin verir misiniz?
Could you give us a second, guys?
Bize biraz müsaade eder misiniz, beyler?
- Could you give us a second?
- Bize biraz izin verir misin?
Could you give us a second? Sure.
- Bize bir saniye izin verir misin?
- Could you give us a second?
- Bir saniye müsade eder misiniz?
Could you give us a second?
- Bir saniye müsade eder misiniz? Hayır.
Hey, could you give us a second?
Bize biraz müsaade eder misin?
Could you give us a second just to talk this over?
Konuşmak için biraz müsaade edebilir misiniz?
could you give us a second?
Bize bir dakika izin verir misiniz?
Could you give us a second, sweetheart?
Bize bir dakika izin verir misin, canım?
Could you give us a second?
Bize biraz izin verebilir misin?
Could you give us a second, please?
Bize bir dakika izin verebilir misin, lütfen?
He says to tell he's Katie's father. Could you give us a second, please?
Her şeyi en baştan yaşamak gibi bir şey bu.
Could you give us a second?
Bizi biraz yalnız bırakabilir misin?
Hey, boo, could you give us a second?
Bize biraz müsaade etsene hanım.
Ladies, could you give us a second?
Bayanlar, bize biraz izin verir misiniz?
Uh, could you give us a second?
- Pembe. Bize biraz müsaade edebilir misin?
Uh, could you give us a second?
Bize bir saniye izin verebilir misin?
Guys, could you give us a second?
Bize biraz müsade eder misiniz?
Zach, could you give us a second?
Zach, müsaade eder misin?
Could you give us a second, please?
Bize bir saniye izin verir misiniz, lütfen?
Detective, could you give us a second please?
Dedektif, bize biraz izin verir misin lütfen?
Cat, could you give us a second, please?
Cat bize bir saniye verir misin lütfen?
Brian, could you give us a second?
Brian, bize biraz izin verir misin?
Could you give us a second, honey?
Bize bir dakika izin verir misin tatlım?
Maura, could you give us a second?
Maura, bize biraz izin verir misin?
Todd, could you give us a second?
Todd bizi biraz yalnız bırakabilir misin?
Liz, could you give us a second?
- Liz bize biraz müsaade eder misin?
Could you just give us a second, please?
Rica etsem bizi biraz yalnız bırakabilir misin?
Hey, Evie, could you just give us a little second?
Evie, bize biraz izin verir misin?
- Could you just, give us a second?
- Bize bir dakika verebilir misin?
Could you, uh- - Could you guys give us a second?
Biraz izin verir misiniz?
Could you just give us a quick second, please?
Bizi biraz yalnız bırakır mısınız?
Could you give us just a second?
Biraz müsaade eder misiniz?
Kev, could you just please give us a second?
Kev, bize bir saniye izin verir misin? Neden?
Uh, Dani, could you give us just a second, please?
Dani, lütfen bize biraz izin verir misin?
Joanna, could you just give us a second? - Sure.
Joanna bizi biraz yalnız bırakır mısın?
But I- - Could you give us a little privacy for just a second?
Bizi bir saniyecik yalnız bırakır mısın?
Eh? Er... could you just give us a second.
Bize bir saniye verebilir misiniz?
Could you give us a quick second?
Bir saniye müsade eder misiniz bize?
So we were wondering if you could find it in your hearts to give us a second chance?
Acaba bize ikinci bir şans verebilir misiniz, ne dersiniz?
Maybe you three could just give us a second.
Üçünüz bize biraz izin verebilir misiniz?
Could you give us the room a second?
Bize biraz müsaade eder misin?
Uh, could you just give us a second?
- Biraz sonra gelebilir misiniz?
Sweetheart, could you maybe give us a second?
Tatlım, bize bir kaç dakika verebilir misin?
Could you guys give us a second?
Bize birkaç saniye verir misiniz?
Could you give us a second?
Bize biraz izin verir misin?
Could you just give us a second, Summer?
Bize biraz izin verir misin, Summer?