Cousin translate Turkish
13,083 parallel translation
Einar's cousin from home.
Einar'ın kuzeni
Man, I got a cousin Mookie.
- Dostum, Mookie adında bir kuzenim var.
And, um, also, I told her you're my cousin.
Ve birde, kuzenim olduğunu söyledim.
He's my cousin and also an executive with Oceanbird.
Kuzenim ve aynı zamanda Oceanbird'in yöneticisi olur.
I'd do anything for my cousin.
Kuzenim için ne gerekirse yaparım.
This is our cousin, Mr. Collins.
Kuzenimiz Bay Collins'i tanıştırayım.
A parson may no longer lead a chaste life, my fair cousin.
Rahip bundan sonra belki de iffetli bir hayat sürmeyecek, sevgili kuzenim.
He's my cousin.
Benim kuzenim.
I didn't realise she was your second cousin, man.
İkinci derece kuzenin olduğunu bilmiyordum.
When Lalita's parents died, her cousin sold her into the brothel.
Lalita'nın anne babası öldüğünde kuzeni onu geneleve satmış.
But, Gita's heart has been stolen by my cousin Bandhu.
Ama maalesef, kuzenim Bandhu Gita'nın kalbini çaldı.
My cousin, he's the police.
Kuzenim polis.
I stay with his cousin, Timmy, down the lane.
Kuzeni Timmy'yle kalıyordum
How about Cousin Nick? Dad?
Kuzen Nick'e ne dersin baba?
- Well, it occurs naturally in my cousin's basement in Baltimore, if you know what I mean.
- Şey, doğal oluyor tabii... Baltimore'daki kuzenimim bodrumunda yapılıyor yani.
Can you please go tell Meredith that my cousin Jason is very sorry, but they cannot get married?
Lütfen gidip Meredith'e söyler misin..... kuzenim Jason'ın çok üzgün olduğunu ama onunla evlenemeyeceğini.
You can just go back and tell him... that I fucked his cousin Nick while he was gone.
Dönüp ona şunu söyleyebilirsin..... o gittiğinde kuzeni Nick ile yatmıştım.
Happy Birthday. Cousin Jake.
Doğum günün kutlu olsun, kuzen Jake.
Well, his cousin, Rebecca, is an old friend of mine.
Kuzeni Rebecca eski bir dostumdur.
My cousin, she would always tell me, "Margaret, " you are never, ever going to meet the King.
Kuzenim hep derdi, "Margaret, asla ama asla Kral'la tanışmayacaksın."
You marry your first cousin?
İlk kuzeninle mi evlisin?
She's my cousin!
O benim kuzenim
I mean... She's your cousin!
O senin kuzenin!
Yeah, your fucking cousin, my ass.
Kuzeniymiş, götümün kenarı.
My cousin Lupita.
Kuzenim Lupita.
This is my cousin.
Sıkıntı yok beyler. Bu benim kuzenim.
Come on, man, let me in. Chuy's my cousin.
- Beni de alın, Chuy benim kuzenim.
Hey, my cousin. Come on.
İşte kuzenim.
- My cousin.
- Kuzenim.
Okay, cousin?
Tamam mı kuzen?
Gotta get the Chiquita back to my cousin.
Siz gidin, ben Çikita'yı kuzenime geri götüreyim.
And I saw this... other man, a distant cousin of the deceased.
Sonra başka bir adam gördüm. Onun uzaktan bir kuzeniydi.
My cousin's girlfriend's brother is also serving in Iraq.
Kuzenimin kız arkadaşının erkek kardeşi de Irak'ta hizmet ediyor.
A frightened Franco seeks help from Hitler and his Condor Legion, led by Von Richthofen, cousin of the Red Baron himself.
Hitler'den ve Kızıl Baron'un bizzat kendisinin kuzeni olan ; Korkan Franco ; Kondor Lejyonu lideri Von Richtofen'den yardım bekliyor.
This is my cousin, Isabel.
Bu kuzenim Isabel.
My cousin wants to know the opinion of a famous writer about her dress.
Kuzenim, ünlü bir yazarın elbisesi hakkında ne düşündüğünü bilmek istiyor.
I'm looking for your cousin, Teresa.
Kuzenin Teresa'yı arıyorum.
So, this guy admits that his broker's his cousin.
Bu adam borsacının onun kuzeni olduğunu söylüyor.
I'm Eric's best man, his cousin...
Merhaba, adım Keith. Eric'in sağdıcı, kuzeni... ve en iyi arkadaşıyım.
Tatiana, this is my cousin, Mike.
Tatiana, bu kuzenim Mike.
Cousin of the bride. Get at me later, we'll make a Terry sandwich.
Bir ara gelin de Terry sandviçi yapalım.
Suck on that, cousin.
Kapak geliyor kuziş.
Tatiana was jerking off our cousin Terry.
Tatiana kuzenimiz Terry'ye otuzbir çekiyordu.
Cousin Terry has a dick?
Kuzen Terry'nin ç.kü mü var?
L'm going to "wedding crash" cousin Terry.
Kuzen Terry'ye sabotaj düzenleyeceğim.
But we shouldn't wedding crash our own cousin.
Öz kuzenimizi sabote etmemeliyiz.
You just tried to poison our cousin Terry!
Az evvel Terry'yi zehirlemeye çalıştın!
Why were you trying to poison your cousin?
Neden kuzenini zehirlemeye çalıştın?
But you tried to poison your cousin.
Sen de kuzenini zehirlemeye çalıştın.
Anyway, that's what I was thinking when I was knuckles deep into cousin Terry.
İşte kuzen Terry'yi parmaklarken aklımdan geçen buydu.
That cousin of yours, he's laid out on a slab.
Kuzenin lime lime edilmiş.