Crise translate Turkish
7 parallel translation
Evidemment, j'ai une crise de nerfs.
Güzel bir gece için, çok güzel bir gece!
Now, we must talk. We have une petite crise.
Tam da bu yüzden John Jacob ile konuşmamız gerek.
- Crise?
- Kriz mi?
Ah, well, tell me something, Mr. Hobson. How is it you always seem to manage to turn up at the moment du crise, as it were.
Söyler misiniz Bay Hobson nasıl oluyorda, şimdi olduğu gibi kriz anlarında ortaya çıkıp olayı halletmeye çalışıyorsunuz?
The whole family gathered and held a crise meeting.
Aile meclisi bir araya geldi ve acilen bir toplantı yapıldı.
"Okay," crise cardiaque.
"Tamam," kalp krizi.
When he tries to explain the profound nature of his identity crise.
Kimlik krizinin anlaşılmaz doğasını açıklamaya çalışması?