Crisis averted translate Turkish
78 parallel translation
Another crisis averted.
Bir kriz daha önlendi.
- Crisis averted.
- Kriz önlendi.
Crisis averted.
Kriz önlendi.
Yeah, but crisis averted.
Evet. Kriz geçti.
Well, crisis averted.
Evet, kriz önlendi.
- Crisis averted.
- Kriz atlatıldı.
CRISIS AVERTED! YEAH!
Kriz önlendi!
See? Another crisis averted.
İşte bir kriz daha önlendi.
Crisis averted.
Kriz önlenmiş oldu.
Crisis averted.
Kriz aşıldı.
Crisis averted.
Sorun çözüldü.
Major personnel crisis averted.
Böylece oluşabilecek personel sıkıntılarının önüne geçtim.
Crisis averted.
Ah, teşekkür ederim. - Bir şey değil.
Ooh! Crisis averted.
Kriz önlendi..
There are huge huge amounts of trans - dimensional energy out there just waiting for us to throw the switch, energy crisis averted.
Enerji krizini ortadan kaldıracak kadar dev miktarda boyutlararası enerji orada sadece bizim bulmamızı bekliyor.
- Crisis averted, I'm driving.
- Kriz durumu bitti, arabayla geliyorum.
All crisis averted.
Sorunu çözdük.
Crisis averted.
İşimize yarayabilirdi.
Crisis averted. Let's - -
Paçayı kurtardım.
Crisis averted.
Kriz bertaraf edildi.
Crisis averted.
Kriz çözüldü.
Crisis averted.
Kriz engellendi.
Crisis averted.
Kriz atlatıldı.
Success, artifact retrieved, crisis averted, day saved.
Başarı! Obje getirildi kriz önlendi, gün kurtarıldı.
Crisis averted!
Kriz engellendi!
We'll continue to monitor the SEAL training facility but it looks like that is one crisis averted.
Mühürleme ekibinin eğitim tesisini gözetlemeye devam edeceğiz ama şimdilik bir kriz engellenmiş gibi görünüyor.
Okay, crisis averted.
Kriz önlendi.
We redirect the water to an alternate source, it's crisis averted.
Suyu diğer kaynaklara yönlendireceğiz.
- Crisis averted?
Kriz önlendi mi?
Crisis averted.
Sorun halledildi.
Crisis averted, Carlton.
Kriz önlendi, Carlton.
Crisis averted?
Kriz önlendi?
One crisis averted.
Bir krizin önüne geçildi.
Crisis averted, huh?
Kriz önlendi demek?
So, crisis averted. [chuckles]
Kriz çözüldü.
But then I realized I was on the shorter side, so career crisis averted.
Sonra yeteneğimin olmadığını fark ettim ama. Kariyer krizi önlendi böylece.
Yes, a minor crisis has been averted.
Küçük bir kriz önlendi.
Crisis has been averted.
Kriz sona erdi.
I believe my prompt arrival may have averted any crisis, but it was a timely reminder.
Hızlıca varmam sayesinde bir krizden dönüldüğünü düşünüyorum. Ama bu bir şeyi anlamamı sağladı.
Crisis averted.
- Kriz bitmiştir.
Thank goodness this crisis was averted.
Tanrıya şükür bu krizi de atlattık.
I thought you said that crisis was averted.
Krizin önlendiğini söylemiştin.
But now that the crisis has been averted, I simply must take my leave.
Ama kriz önlendiğine göre, gerçekten iznimi istemem gerek.
It appears the crisis has been averted.
Göründüğü kadarıyla kriz atlatıldı.
If Adrian and I can solve the energy crisis, war may be averted.
Adrian ile enerji krizini çözebilirsek savaşı önleyebiliriz.
The crisis has been averted, so let's go talk to the chief.
Kriz önlendi, şimdi gidip şefle konuşalım.
The Cuban assistant crisis has been averted.
Kübalı asistan krizi atlatıldı.
Look, we just averted the student council crisis.
Bak, öğrenci konseyi krizini yeni önledik.
'He said that the Health Department's contingency planning has'potentially averted a crisis that none of us could even be to imagine.'
Sağlık Bakanlığı'nın beklenmedik durum planının kimsenin hayal bile edemeyeceği bir krizi önlediğini söyledi.
A crisis for the monarchy has been averted, although given his character, I wonder if we won't see another before he's finished.
Monarşi için bir kriz atlatıldı,... ancak karakterini düşününce bir tane daha çıkacak mı diye merak etmiyor değilim.
Perhaps you should retire until the... Crisis is averted.
Sanırım sorununuz geçene kadar istirahat etmelisiniz.