Curriculum translate Turkish
306 parallel translation
The curriculum is tough and demanding.
Müfredat oldukça zor şeyler talep ediyor.
The curriculum gets more and more demanding.
Müfredat gittikçe, daha çok çaba gerektiren bir hâle dönüşüyor.
His tools... curiosity, dedication, and the nerve of a riverboat gambler, as he ripped into studies which read like the curriculum of a medical university.
Araçları : Merak, kendini adama. "Tıp fakültesi müfredatına benzer şeyler okudu ve bunlarda hızla ilerledi..."
This is the academy curriculum.
Bu program Akademideki
The curriculum deals mainly with revolutionary warfare in Algeria, Cuba, Vietnam.
Kesinlikle programda çok daha fazla yer alır. Devrimci savaş Küba, Arjantin, Vietnam.
That's the curriculum of that specialization.
Uzmanlık programı bu.
Scottsdale High School, did not complete curriculum.
Scottsdale Lisesine gitmiş ama mezun olamamış.
They form the backbone of a curriculum which has produced a long and illustrious line of soldiers and statesmen who have served the United States with distinction since before the Civil War.
Onlar bir müfredat programının belkemiğini oluştururlar... bu program uzun ve ünlü bir askerler, devlet adamları listesi üretmiştir... İç Savaş'tan beri Amerika Birleşik Devletleri'ne seçkin hizmetlerde bulunmuş insanlardan oluşan bir liste.
And after a while, the school worked it into the curriculum. [AUDIENCE LAUGHS]
Ve bir süre sonra okulda dersler girmeye başladı.
I was too busy with my medical curriculum.
Tıp derslerimle meşguldüm.
Nevertheless, certain antiquated skills such as reading and writing, remain a part of the curriculum.
Yine de okumak ve yazmak gibi bazı önemli... yetenekler de bu işin bir parçasıdır.
WellJohn the curriculum here is set.
Okulumuzdaki müfredat değişmez. Kanıtlanmıştır.
Our curriculum will be impotent if we sell out every time they threaten us.
Bizi her tehdit ettiklerinde, onları dışlasak, aciz bir özgeçmişimiz olur.
Tomás's curriculum vitae.
Tomás'ın özgeçmişi.
Oh, did I neglect to give you my curriculum vitae?
Yoksa sana öz geçmişimi vermedim mi?
I have a curriculum to follow.
- Ders programına uymalıyım.
I did, but the occult wasn't on the curriculum.
Gittim, ama müfredatta böyle bir şey yoktu.
Look. Let's start with the curriculum.
Önce ders planlarından başlayalım.
My curriculum will take a much broader approach.
Müfredatım daha geniş kapsamlı olacak.
Some revisions in the curriculum might be appropriate.
Sanırım, eğitim sisteminde biraz düzeltme yapmak uygun olabilir.
Perhaps they may be even dropped from the curriculum, or made optional extras.
Hatta belki ders programından çıkarıIırlar. Ya da seçmeli ders yapıIır.
But you can avoid this kind of error... you simply follow the curriculum... dictated by the Board of Education.
Bu tip hatalara düşmemek için Eğitim Bakanlığı müfredatını izlemenizi tavsiye ederim.
Miss Johnson, that is the approved curriculum for second period.
Bayan Johnson, bu sınıfınız için onaylanmış bir müfredattır.
In fact, I'm about to challenge the entire curriculum.
Hayır. Hepsini karşıma alacağım.
We're forming a textbook committee for next year's curriculum.
Gelecek yıla ders kitapları kurulu oluşturuyoruz.
Mr. Holland, I do not want to interfere in the curriculum of any teacher.
Hiçbir öğretmenin ders programına karışmak istemem.
I think I'm a familiar face to most of you here, and you've already received a copy of my proposal for curriculum reform, so I don't really think I have anything to add at this time.
Bir hayli tanıdık yüz görüyorum halihazırda müfredat önergemin kopyasını almış bulunmaktasınız bu sefer eklenecek bir şey olduğunu zannetmiyorum gerçekten.
Limited as my curriculum was.
CV'imde ihtiyacım var ya.
- Is that off the curriculum?
- Müfredattan çıktı mı?
I guess I'm gonna have time to work on my curriculum vitae.
Curriculum vitaem üzerinde çalışmaya vaktim olacak.
You forgot your curriculum vitae.
- Curriculum vitaeni unuttun.
So, from now on you will not enter that hospital... unless under the supervision of the attendant, as part of the curriculum... and you will steer clear of Dean Walcott.
Yani bundan sonra hastaneye girmeyeceksin. Ders gereği dışında tabi. Ve Dekan Walcott'dan uzak duracaksın.
Just the approved 1 0th-grade reading curriculum.
10. sınıf kitap listesine göz atıyordum.
- I'll call about your curriculum.
- Ders programıyla ilgili ararım.
And I can design my own curriculum.
Ayrıca alacağım dersleri ben belirleyebilirim.
This may not be approved curriculum, but guess what.
Müfredatta yazmıyor olabilir ama bilin bakalım gerçek ne?
Well, this may not be approved curriculum, but guess what.
Müfredatta yazmıyor olabilir ama bil bakalım gerçek ne?
I started teaching there in'89 because at Brown the best literature was being run out of the curriculum.
Orada 89'da öğretime başladım. Brown'da en iyi edebi eserler müfredattan kaldırılıyordu.
I fought with Hadley but I realised, to him, the curriculum was a way to contact rich conservative donors.
Hadley'le mücadele ettim ama anladım ki bir araçtan başka bir şey değildi.
The PTA must acknowledge that pornography is being taught in our curriculum!
OAB'nin müfredatımızda pornografi öğretildiğinin farkına varması lazım.
I initiated a six-month curriculum of rock history... lyrics... grooming... and vocal training.
6 aylık rock tarihi kursu verdim... şarkı sözleri... eğitim... vocal çalışmaları.
I've offered it to the curriculum committee at the Academy.
Akademideki Müfredat Kurulu'na önerdim.
Curriculum vitae.
Curriculum vitae. ( CV )
IS THIS PART OF YOUR CURRICULUM?
Bu da programının bir parçası mı? Eminim kıçın bi parçasıdır.
I'm preparing a curriculum for you to follow while you're here.
Senin için, bir müfredat programı hazırlıyorum.
Her cardinal rule was to give the children the maximum amount of freedom and the curriculum consisted largely of encouraging creativity teaching music and exploring the mysteries of the human body.
Başlıca kuralı, çocuklara mümkün olduğunca özgürlük vermek ve müzik öğretip, insan bedeninin sırlarını keşfettirmek suretiyle çoğunlukla yaratıcılıklarını teşvik eden bir öğretim izlencesi uygulamaktı.
Well. it's what the district thinks is necessary for the children to keep pace with the curriculum.
Çocukların müfredatın gerisinde kalmaması için ilçe eğitim müdürlüğü bunu uygun görüyor.
Oh. curriculum. Curriculum.
Müfredatmış ya.
Uh, curriculum, schedule and, uh, whatnot.
Müfredat. Program ve ilgili bilgiler.
" Eight--All elementary and high school curriculum...
Sekiz.
THAT'S PART OF THE CURRICULUM.
Gay Porno Yıldızları...