English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Custard

Custard translate Turkish

295 parallel translation
It's chocolate custard. I'm dripping.
Çikolatalı turta.
Gonna have the missus bake you a nice coconut custard pie with Savaloi pudding.
Benim hanım size, nefis bir hindistan cevizli kremalı pasta ve sosisli puding yapar.
We'd still be making Keystone chases, bathing beauties, custard pie...
Sessiz dönem komedileri yapmaya devam ederdik... - Ve bir servet.
The professor's custard.
Profesörün tatlısı.
But we baked you an egg custard, sir.
Ama size de muhallebi yaptık efendim.
Custard, pineapple, roast turkey.
Koyu krema, ananas, kızarmış hindi.
She appreciated your sending over that custard.
Gönderdiğin muhallebi, onu çok memnun etmiş.
And then you get A great big custard pie in the face
# Ve sonra alacaksın suratının ortasına büyük kremalı bir pasta #
I ought to shake the custard out of your skull.
Senin kafatasından çırpıp kremayı çıkarmam gerek.
Do you have caramel custard?
Evet, beyefendi. Sizde krem karamel var mı?
Beef broth and baked custard,
Çorba ve krem karamel.
I usually cook rosted meat and custard cream...
Et kavurmayı ve kremalı bisküvi yapmayı bilirim.
And what about that famous custard cream of yours?
Peki şu senin lezzettli kremalı bisküvilerinden de yapar mısın?
My custard cream.
Kremam!
Have they burnt your custard? Really!
Sizin kremayı da yaktılar mı?
Rubber-eyes chocolat custard with flavoured dolly-mixtures on top.
Üzerinde aromalı süslü püslü karışımlar ile kauçuk gözenekli çikolatalı muhallebi.
Cowardy Custard.
Korkak tavuk.
"Braised steak, carrots, sprouts," roast and mashed potatoes, "steamed pudding, apple pie and custard."
"Et kavurma, havuç, lahana salatası... rosto, patates püresi... puding, elmalı turta ve muhallebi."
They blow you out a bit, but it does do a marvellous egg custard.
Şişmanlatıcı yemekler.
Don't let your custard spoil.
Tatlını soğutma.
You still make a superlative custard, Alice.
Yaptığın çörekler hala enfes Alice.
And now for the custard pie in the mush.
Şimdi de surata pasta.
No frozen custard.
Donmuş muhallebi de yasak.
Italian priests in custard Discussing vital matters of the day.
Kremaya batmış İtalyan rahipler önemli şeyler konuşuyor.
One custard pie for one dollar!
Bir dolara kremalı pasta.
One pack of Co-op soap powder, three or four pounds of cabbage two swedes, custard powder baked beans, sometimes, tinned tomatoes, sometimes tinned spaghetti, sometimes, lettuce, when cheap.
- Yarından ümidi kesmemeli. Bir paket kooperatif sabunu, bir buçuk iki kilo lahana iki adet şalgam, krema tozu kuru fasulye, bazen, konserve domates, bazen spagetti, bazen, marul, eğer indirimdeyse.
Mel, would you like some caramel custard?
Mel, karamelli tatlı ister misin?
Bread with jam, bread with custard... bread with melon...
Reçelli çörek, kremalı kavunlu...
I make custard.
Ben kaymak yaparım.
I use custard.
Kaymak kullanıyorum.
I don't give a custard.
Güvenmiyorum.
Double apple pie and custard?
Çifte kavrulmuş elmalı ve muhallebili turta var mıydı?
- Yeah, four dozen of the general's custard specials.
Evet, dört düzine General'in özel kremalı pastaları.
- Oh, well, custard.
Krema.
Cowardly cowardly custard!
Korkak! Korkak!
You're from the north, your father's a doctor, you spend much time writing, and you're fond of custard tarts. Am I correct?
Kuzeydensin, baban doktor, zamanının çoğunu yazmaya ayırırsın, ve kremalı turtayı çok seversin.
- And the custard tarts?
- Peki ya kremalı turta?
There's a stain of yellow custard used in making tarts on your lapel, and your shape convinced me you've eaten many before.
Yakanda turta yapımında kullanılan sarı krema lekesi var, ve görünüşüne bakılırsa, epeyce yemiş olmalısın.
There's treacle tart and custard or cold bread and butter pudding.
Kremalı melas pudingi ya da Tereyağlı ekmek pudingi.
Oh Lord, bless the chicken soup... the sole meunière... and the custard which we are about to partake.
Tanrım, bu gece paylaştığımız çorba... yemek ve... - Muhallebi... muhallebi için sana şükürler olsun..
That's frightened you, you lily-livered, caramel-kidneyed, custard-coloured cad.
Korkudan ödün patladı, seni korkak, karamel böbrekli, krema renkli aşağılık.
The Yorkshire pudding, custard cream, boiled meat.
Yorkshire pudingi, krema, haşlanmış et.
I go crazy about zuppa inglese! [cake-custard dessert]
İngiliz Çorbasına bayılıyorum!
And your cream custard has the texture of cat's vomit.
Yaptığın kremaların tadı da, aynı kedi kusmuğu gibi.
Everything will be all right once the cream custard arrives.
Her şey yoluna girecek. Hele bir kremalı muhallebi gelsin.
How did you manage to get so much custard out of such a small cat?
Ufacık bir kediden, nasıl oldu da bu kadar çok krema çıkartabildin?
- This custard's salty.
- Bu krema tuzlu.
You can get free custard here any time you want!
İstediğiniz zaman gelip beleşe kek yiyebilirsiniz.
Just sits in a draw. Out of the draw, into the peas, stir the custard, into the wash, out of the wash, on the hooks with all the other spoons. And all the time, just waiting for the fatal day when it can drastically alter the course of a man's life.
Bir çekmecede durmuş çekmeceden çıkmış bezelyelerin içine girmiş muhallebiyi karıştırmış bulaşığa gitmiş, bulaşıktan çıkmış diğer kaşıklarla asılmış ve bu süre zarfında, o ölümcül günü beklemiş zorla girip, bir adamın hayatını değiştireceği günü.
Ooh... custard.
Ooh... koyu kremalı.
- Cyanide custard pie.
- Güzel!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]