English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Cv

Cv translate Turkish

323 parallel translation
I was on a CV. That's a flattop.
Uçak gemisindeydim.
- It's not doing it now, is it?
- Ve bunu internetteki CV mi okuduğun için mi biliyorsun?
You're not even working on your resume, are you?
CV'ni bile hazırlamıyorsun, değil mi?
"Resume"
"CV"
I have my 2 CV.
Arabam var.
You must look funny in your 2 CV.
Şaka yapıyor olmalısın.
Why can't we raise anybody on the CV...
Neden telsizde birini bulamadık ki?
Did anybody try the CV while I was gone?
Ben gittikten sonra telsizi deneyen oldu mu?
You said you heard heavy breathing on the CV.
Telsizde nefes alış sesi duyduğunu söyledin.
I haven't unpacked, I almost greased three boy scouts and a pimp on the way over here, I haven't shown anyone my résumé, I could be a janitor.
Daha bavullarımı açmadım, buraya kadar üç izci çocuğa ve bir pezevenge rüşvet verdim, kimseye CV'mi göstermedim, hademelik bile yapabilirim.
You're on board an 11 CV Citroen.
Altınızdaki bir Citroen 1 1 CV.
About you, about those two dead bodies, about everything. They said you have clinched a deal.
Senden, içinde bir ceset bulunan 2 CV Citroen'den kurşun izlerinden, işte bunların hepsinden...
I'll be walking around like a ghost with a resume.
Elinde CV'yle ortalıkta dolaşan bir hayalete dönüşeceğim.
Limited as my curriculum was.
CV'imde ihtiyacım var ya.
You know when I read your CV I thought "Hello" he's a lemon
Özgeçmişini okuyunca şöyle düşündüm... Bu adam pek işe yaramaz.
- Have you looked at her CV?
- Özgeçmişine baktın mı? Evet.
So, why don't you just leave me your resume... and I'll get back to you if something comes up.
Siz yine de CV'nizi bırakın.
You have impeccable credentials.
Mükemmel bir CV'n var.
Oh, I've brought you another resume. I've updated my special skills.
Bazı özel yeteneklerimin eklenmiş olduğu yeni CV'mi getirdim.
- Hello. - That's quite an impressive resume.
- Çok etkileyici bir CV.
Pryce can either get with that program or start e-mailing his résumé.
Pryce, ya bu gerçeği kabul eder, ya da CV'sini sağa sola e-postalamaya başlar.
( Noel ) OK, so this is my genius idea... to try and catch up with my four-year plan and get, like, a gem on my résumé,
Pekâlâ, işte dahiyane fikrim. 4 yıllık planımı yakalamak ve CV'ime de harika bir şey eklemek için Ice Box'a bir fikir satmaya karar verdim.
This French bloke dropped off a CV a fortnight ago,
Gitmekte özgürsün. Bu Fransız istilası ve dünden beri sürüyor.
It's on her CV.
Bu onun CV'si.
- Probably just my résumé.
- Muhtemelen sadece CV'mi.
- I need to meet the Surgicenter director. - You gave him my CV, right?
Cerrahinin başındaki kişiyle görüşmem gerekiyor.
Curriculum vitae.
Curriculum vitae. ( CV )
I thought I saw your father drive by in a 2 CV.
Babanı Jiple geçerken gördüğümü sandım.
With a pulsor of air of 1 CV, you will gain one hour.
1 cv lik hava akımı ile bir saat kazanırsınız.
Since the introduction of the CV 2000, we've been working toward the development of a colour videotape recorder.
CV 2000 çıktığından beri renkli bir video... üzerine çalışıyorduk...
Case CV-34259.
Dava numarası 34259.
And that's hard to put on a resume.
Bunu CV'ye yazmak çok zor.
I'll pull up his CV and run a background check.
A-U-D-A. Tamam, CV'sini çekip araştırayım.
'Although it could've sounded like I just did it for my CV.'
Ama sadece CV'mde göstermek için yapmışım gibi görünebilirdi.
SO I WROTE A LETTER TO THE HEAD OF YOUR ART DEPARTMENT SAYING I WANTED TO INTERN,
Ben de Sanat Departmanı'nıza, CV'min ve çalışmalarımdan örneklerin de..... ekli olduğu bir dilekçe yazıp staj yapmak istediğimi belirttim ve işe başladım.
FROM THE RESUME YOU SENT ME, YOU SEEM A LITTLE OVERQUALIFIED.
Gönderdiğin CV bu iş için biraz fazla nitelikli. Fark etmez.
Malcolm will give you a legend and a great CV and Ruth'll teach you share trading.
Malcolm sana mükemmel bir CV hazırlayacak ve Ruth ise sana hisse simsarlığını öğretecek.
My God. What about, er, schools on her CV from the bank?
Tanrım.Ya bankadan aldığımız Cv deki okullar?
- You have a CV?
- Özgeçmişin var mı?
- You don't have a CV?
- Bir özgeçmişin yok mu?
It's a good CV, but I mean, your presentation is just...
İyi bir özgeçmiş, sanırım sunumun...
Listen, listen, this better idea... I was thinking, we could have a drink back at my flat and I could go over your CV with you.
Dinle hani şu iyi fikir vardı ya, dairemde birer içki içip özgeçmişin üstünde biraz çalışırız diye düşünmüştüm.
Oh, now, before too many, let's get your CV.
Şimdi, çok içmeden, özgeçmişine bakalım.
It's not just for the CV, you know, it's for everything, really.
Bu özgeçmiş için değil, bilirsin, bu gerçekten her şey için.
Because I have your CV.
Çünkü özgeçmişin bende.
- He's typing Zoe's CV.
- Zoe'nin özgeçmişini yazıyor.
Her CV has every letter on a QWERTY keyboard covered, plus symbols.
Onun özgeçmişi Q klavyeye ait bütün harf ve sembolleri içeriyor.
You're commercially aware, you've got management skills and you're great at influencing, your CV is full of results delivery.
Piyasanın farkındasın, Yönetimde ve ikna etmede yeteneklisin, özgeçmişin kârlı işlerle dolu.
I've brought you my resume.
CV'mi getirdim.
But they see no connection.
Pradier'yi de 2 CV'de bulmuşlar ama henüz bir bağlantı kuramamışlar.
I am woman!
CV'im yanımda. Cesur ol!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]