English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Daisy

Daisy translate Turkish

4,045 parallel translation
He's done his Driving Miss Daisy.
He's done hisözel sürücülük rolünü de bitirdi
This kid's as soft as a daisy.
Çocuk tamamen sütten çıkmış ak kaşık.
Who am I? Miss Daisy?
Bayan Daisy mi?
And we call that our Daisy Great Gatsby room.
Ve buraya bizim Papatya Muhteşem Gatsby odası diyoruz.
That is Daisy's busiest time.
Daisy'nin en meşgul zamanı o.
She was giving a lesson to Daisy and she's still here.
Daisy'ye ders veriyordu ve hala orada.
Daisy's singing the praises of Miss Bunting and her teaching.
Daisy Bayan Bunting'e ve öğretimine dualar şakıyordu.
Daisy's worried she's been infected with a cold from the delivery boy.
- Diasy teslimatçı çocuktan soğuk kaptığından endişeleniyordu.
I hear you're getting on well with your mathematics, Daisy.
Matematik derslerin iyi gidiyormuş diye duydum Daisy.
That's enough, Daisy.
Yeter bu kadar Daisy.
Yes, Daisy.
- Evet, Daisy.
My advice Daisy is to go as far in life as God and luck allow.
Sana tavsiyem Daisy, hayatta tanrının ve şansın izin verdiği kadar ilerlemen.
Daisy, are you ready?
- Daisy, hazır mısın?
Daisy's busy I'm afraid.
- Korkarım Daisy meşgul.
Still teaching Daisy downstairs?
Hala aşağıda Daisy'e derse geliyor mu?
You are nudging impertinence, Daisy.
Küstahlık ediyorsun Daisy.
I am, but the situation is not quite as Daisy recounted it.
Gidiyorum ancak durum Daisy'nin anlattığı gibi değil.
Don't let Daisy give up her studies.
Daisy'nin çalışmaları bırakmasına izin vermeyin.
- Daisy... - I mean it.
- Daisy...
Daisy?
- Daisy?
Daisy!
Daisy!
Of course he does. Daisy.
- Tabii ki biliyor.
Bring Daisy in and ask her yourself.
Daisy'yi getirin ve kendiniz sorun.
Mrs Patmore, Carson tells me you feel Daisy's lessons have disturbed the peace of the kitchen.
Bayan Patmore, Carson bana Daisy'nin derslerinin mutfaktaki huzuru kaçırdığını hissettiğinizi söyledi.
Daisy?
- Daisy.
And a Daisy.
Ve Daisy.
Daisy Livingstone was your parishioner too.
Daisy Livingstone da senin cemaatindendi.
Daisy Livingstone?
Daisy Livingstone?
Daisy was a wild girl.
Daisy çok haşin bir kızdı.
Daisy was shipped off.
Daisy'i göndermişlerdi.
Oh, say hello to my Daisy.
Daisy'ime merhaba deyin.
Say hello to my Daisy.
Daisy'ime merhaba deyin.
Mm-hmm. You know, when the, uh, first bomb hit, a daisy cutter, The concussion rolled my humvee I was in right over.
İlk bomba, bir "papatya kesici",... düştüğünde sarsıntı tankımızı devirdi.
- What are you studying now, Daisy?
- Sanırım. - Şimdi ne çalışıyorsun Daisy?
Ah, Daisy, there you are.
Daisy, işte buradasın.
Ah, Daisy.
Daisy.
Tell Daisy.
Daisy'ye söyleyin.
How lovely, Daisy, to have such a beautiful place to come to.
Gelecek böyle güzel bir yere sahip olmak ne hoş Daisy.
She's always welcome is Daisy.
- Daisy her daim hoş karşılanır.
Daisy and I are your hosts.
Daisy ve ben ev sahibiyiz.
Well, it's as much Daisy's work as mine.
Benim olduğu kadar Daisy'nin de emeği var.
Daisy?
Daisy?
Daisy, the wedding is on Friday!
- Daisy, düğün bu Cuma!
Do you, Daisy?
Ya sen Daisy?
Oh, Daisy.
Ah, Daisy.
If you've a moment, Daisy?
Biraz vaktin var mı, Daisy?
It'll be nice for you too, Daisy, to have the memorial so near.
Anıtın bu kadar yakında olması senin için iyi oldu, Daisy.
Daisy may not be here forever, but that won't mean she's any the less proud of our William.
Daisy her zaman burada olmayabilir,... ama bu William'la daha az gurur duyduğu anlamına gelmiyor. - Ne?
- Oopsy-daisy, I got it.
- Ben alırım.
Hello, Daisy.
Merhaba Daisy.
- Daisy.
- Daisy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]