English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Danish

Danish translate Turkish

1,122 parallel translation
Come and get it, Danish scum!
Gel ve al Danimarka pisliği!
Danish crap.
- Danimarka saçmalığı.
I didn ´ t admit Mrs. Drusse, the entire Danish medical profession did.
Bayan Drusse'yi ben kabul etmedim. Danimarka Tıbbı kabul etti.
I presume that the Danish medical profession has a plan.
Danimarka Tıbbı'nın bir planı olduğunu düşünüyorum.
Danish scum.
Danimarkalı pislikler.
I said I wanted a Danish.!
- Puf çöreği istiyorum dedim!
Now, where am I gonna get a Danish?
Nereden puf çöreği bulacağım ben?
Here's a Danish, Krusty.
- İşte puf çöreğin, Krusty.
Now, that's Danish.
İşte puf çöreği budur.
I got you that Danish.
- Elindeki puf çöreğini buldum.
I don't read the news until I get my Danish.
Puf çöreğim gelene kadar haberleri okumayacağım.
"Danish Methodists have published a complaint against the Bishop."
"Danimarkalı Metodistler, Piskopos aleyhinde bir şikayet yayınladılar."
- She's Danish, right?
- Danimarkalı, değil mi?
Usually Danish isn't so hard.
Genelde Danimarka dilinin çok da zor olmadığından bahsetti.
The Danish doctors, have applied a treatment of castration to their criminal psychopaths.
Danimarkalı doktorlar, suçlu ruh hastalarına hadım etme tedavisi uygulamaya karar verdi.
Danish prince, couldn't make decisions.
Kararsız Danimarka Prensi.
And England if my love thou hold'st at aught - My great power thereof may give thee sense since yet thy cicatrice looks raw and red after the Danish sword, and thy free awe pays homage to us.
Sen de İngiltere dostluğuma değer veriyorsan ki vermen gerek, güçlü olduğumu bildiğine göre daha dipdiri durduğuma göre Danimarka kılıcından yediğin yaralar korkuyla önümüzde eğildiğine göre gevşek davranamazsın emrime uymakla.
From me, greet the Danish king.
Danimarka kralına selam söyle benden.
O, this is counter, you false Danish dogs! The doors are broke.
Yanlış yoldasınız hain Danimarka köpekleri!
I had my father's signet in my purse which was the model of that Danish seal.
Her şeyi. Kesemde babamın mührü vardı Danimarka mührünün aynı.
That's the French bet against the Danish.
- Takım taklavat. Danimarka'ya karşı Fransa.
Both of these, plus the three Danish, the two packets of cocoa and the two dinner rolls in her pocket.
Bunlar, ayrıca onun cebindeki üç poğaça, iki paket kakao ve iki çörek.
- When you eat Danish.
- Kırıntılı şeyler yediğin zaman.
How do you say "I'm not here" in Danish?
Danimarkaca'da "Burada yokum" nasıl denir?
I'm just up here at Oxford brushing up on a little Danish.
Ben Oxford'dayım, - Biraz Danimarkaca çalışıyorum.
Dietary supplement, since they took the Vitamin C out of Danish lager.
Danimarka birasından C vitaminini çıkardıkları için yedek besin olarak alıyorum.
Danish scum!
Danimarkalı pislikler!
Most Danish doctors ask to be cremated.
Pek çok Danimarkalı doktor yakılmak ister.
I am rid of you and these Danish scum.
Hem senden hem de bu Danimarkalı pisliklerden kurtuldum.
Culture, Finesse and Refinement resting on the bottom of a Danish crapper.
Kültürel zarafet ve incelik bir Danimarka tuvaletinin dibine çökmüş durumda.
Come and get it, Danish scum!
Göreceksiniz, Danimarkalı pislikler!
Yes, when you ´ ve explained how I ended up in the archives again with another Danish cretin.
Neden arşivde tekrar yakalandığım sorusunu cevapladığında bırakacağım.
If the word "Danish" didn ´ t sound so hollow, I ´ d have called you that.
'Danimarkalı'sözcüğü kulağa o kadar boş gelmeseydi sana kesinlikle uyardı.
Danny, I saved you your favorite Danish pastry, the one you like.
Danny, en sevdiğin Danimarka pastasından ayırdım sana.
- Just give him the fuckin'danish.
- O kahrolası çöreği ver ona.
Helge, friend, Danish stepfather, the audience is yours.
Helge, dostum, Danimarkalı üvey babam, seyirciler senin.
If the birthdayboy is my Danish father... then Elsie is my Danish mother.
Doğum günü çocuğu Danimarkalı babam ise o zaman Elsie de Danimarkalı annemdir.
Didn't you have... that Danish... Why take it like that anyway?
Bunu neden böyle anladın?
- Like all great romantics, he finally realized that life was a lot more likely to end up with a bunch of dead Danish people on stage than with a kiss.
- Bütün büyük romantikler gibi, en sonunda anladı ki hayat, büyük olasılıkla sahnede son bir öpücük ile ölen bir grup Danimarkalı'nın hayatları gibi bitecek.
In an effort to get her mind off sex... Miranda had rented a five-hour Danish documentary... on the Nuremberg trial.
Aklından seksi çıkarmaya çalışan Miranda Nuremberg Mahkemeleri üzerine yazılmış Danimarka belgeleri kiralamıştı.
Some Danish?
Kurabiye?
For example, the Danish illustrator Kay Nielsen drew these sketches for a segment inspired by Wagner's Ride of the Valkyries.
Örneğin : Danimarkalı çizer Kay Nielsen skeçlerini çizerken ilham kaynağı Wagner'ın "Ride of the Valkyries" ıydı.
- l've got the Danish.
- Danimarkalılar burada.
I might get French-Danish-Swedish funding for my film.
Filmim için Fransa, Danimarka ve İsveç'ten maddi destek alabilirim.
I felt better in a red dress than a cheese danish.
Bir sandviç yemektense o kırmızı elbiseyi giymeyi tercih edersin.
Strawberry Danish.
Danimarka çileği.
I've found some Danish salmon and a bottle of aquavit for those who like it.
Harika Danimarka somonundan buldum. Ve sevenler için de bir şişe aquavit.
- We've got rum Danish?
- Danimarka romumuz var.
- No. I want two rum Danish.
- Hayır, iki Danimarka romu istiyorum.
What is that, Danish?
Bu ne, oradaki kek?
How do you say it in Danish?
Nasıl söylesem. Köpek yavrusu gibi küçük bir hayvan geliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]