English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Danke

Danke translate Turkish

282 parallel translation
Danke, he's fine.
Sağol, o iyi.
- Danke.
- Teşekkürler.
- Danke.
- Danke.
Danke.
Danke.
Danke, mein Herr.
Danke, mein Herr.
- Oh, danke. Danke, Fraulein.
- Teşekkür ederim, hanımefendi.
- I can translate. - Nein, danke.
- Ben çevirebilirim.
Danke schön.
Teşekkür ederim.
Danke schön.
Harika bir iş çıkardı.
- Danke. Guten Nacht.
- Teşekkür ederim, iyi geceler.
Nein, danke. Nein.
Hayır, teşekkürler hayır.
Danke schön.
Danke schön.
Danke schön, Fritz.
Teşekkürler, Fritz.
Danke schön.
Teşekkürler.
Danke schön already!
Teşekkürler dedik ya.
- Danke schön.
Teşekkür ederim.
- Danke schön.
Teşekkür ederim, teşekkür ederim.
- Very good, Schwester Elizabeth. - Danke schön.
Çok iyi, Schwester Elizabeth.
"Thank you." Thank you. Danke schön.
"Teşekkür ederim." Teşekkür ederim.
Danke dir Gott, für diesen Segen.
Sana çok teşekkür ederiz.
- Danke schon.
- Teşekkür ederim.
Danke schön.
Danke schoen.
Well, danke.
Pekala. Teşekkürler.
Danke.
Teşekkürler.
Danke.
Sağ ol.
Danke had a puppy.
Dankenin yavrusu oldu.
Now, you take that dachsie of yours, Danke.
Ve sizin dachsie cinsi Danke'yi ele alırsak.
Oh, Danke, I bet you're glad to be home again, huh?
Oh, Danke, eminim eve geldiğin için mutlusundur.
Danke!
Danke!
I'll warm some milk for Danke.
Danke için biraz süt ısıtayım.
You know, Mark, you really ought to be nicer to Danke now.
Biliyorsun, Mark, Danke'ye şimdi daha iyi davranmalısın.
- Mm-hmm... but you should be using Danke and the puppies for models.
- Hı-hıı... Ama model olarak Danke ve yavruları kullanmalıydın.
Oh... When Danke had her pups, well, she had too much milk, so, uh,
Oh... danke doğurduğunda çok sütü vardı böylece, uh,
Come on, Danke!
Gel, Danke!
Well, Danke and the girls.
şey, Danke ve kızlar.
Come on, Danke.
Hadi, Danke.
Well... this is from Danke.
Ve... bu Danke'den.
From Danke?
Danke'den?
Well, Danke didn't know what to buy you, so she took her favorite bone and had it bronzed.
danke sana ne alacağına karar veremedi, bu yüzden en sevdiği kemiği bronz kaplatıp sana verdi.
I was willing to put up with Danke.
Danke'ye tahammül ettim.
" Danke this, Danke that.
" Danke şöyle, Danke böyle.
Danke wins a two-cent piece of ribbon. "
Danke iki sentlik kurdela parçası kazandı. "
Come on, Danke, we'll try on your sweater.
Gel, Danke, Süveterini deneyelim.
Danke, come!
Danke, gel!
Well, here, show me with Danke.
Peki, ozaman Dankeyle göster.
- Come on, Danke, you look silly.
- Gel, Danke, aptal görünüyorsun.
Come on, Danke, we'll go make lunch.
Gel, Danke, gidip yemek yapalım.
Ja, danke schon, danke schon.
Teşekkür ederim. Daha sonra.
"Danke schön, baby."
Teşekkür ederim, bebek.
- Um zehn Uhr werde ich Sie wieder abholen. - Danke.
Teşekkür ederim.
- Danke sehr.
Çok teşekkür ederim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]