Daphné translate Turkish
3,305 parallel translation
That's Daphne Zimmer, editor of "Society Fair" magazine.
Bu'Society Fair'dergisinin editörü Daphne Zimmer.
Is that Daphne's?
Daphne'nin mi?
Daphne was reading here, someone came in to rob the place, came on Daphne by surprise, they fought, and our bad guy vanished into this morning's traffic.
Bence Daphne burada bir şeyler okuyordu, hırsız içeri girdi, Daphne'yi görünce panikledi, kavga ettiler ve adam da bu sabah trafikte kayıplara karıştı.
Daphne Zimmer... born in rural Ohio, educated at Wellesley and Harvard Business School.
Daphne Zimmer Ohio kırsalında doğmuş, Wellesly ve Harvard'da eğitim görmüş.
Uh, Daphne Zimmer... never married, no kids.
Evlenmemiş, çocuğu yok.
There she is... Daphne Zimmer. Modest.
İşte Daphne Zimmer... mütevazi kendine güvenen
- Daphne.
Daphne.
Daphne Zimmer, the head of the magazine.
Daphne Zimmer derginin yöneticisi.
Who's Daphne's assistant?
Daphne'nin asistanı hanginiz?
I want you to focus on Daphne Zimmer.
Daphne Zimmer davasına yoğunlaşmanı istiyorum.
Daphne Zimmer was very well-respected in this community.
Daphne Zimmer toplumda saygı duyulan biriydi.
You told the interns to say Daphne was in a meeting?
Stajyerlerden Daphne'nin toplantıda olduğunu söylemelerini istedin.
Daphne went out to society.
Daphne sosyetedendi.
Daphne trusted me, and we got along great, but she didn't tell me everything.
Daphne bana güvenirdi, iyi anlaşırdık ama her şeyini bana anlatmazdı.
It appears that your hair twirler, Stephen Burkett, was the last person to see Daphne alive.
Şu saçlarıyla oynayan Stephen Burkett, Daphne'yi gören son kişiymiş.
- Did you hear about Daphne?
Daphne'ye olanları duydun mu?
Daphne was a, uh... force of nature.
Daphne güçlü biriydi.
Every year, uh, Daphne let her top writers enter this city journalism competition that she'd won.
Her yıl en iyi yazarlarının kendisinin daha önce kazandığı gazetecilik yarışmasına katılmasına izin verir.
You don't complain to Daphne.
Daphne'ye şikayet edemezsiniz.
I don't have what Daphne has.
Ben Daphne gibi değildim.
So we think Daphne died two days ago, but we have no idea what killed her?
Daphne'nin 2 gün önce öldüğünü düşünüyoruz ama onu neyin öldürdüğünü bilmiyoruz.
So maybe Daphne couldn't help her behavior in the office.
Belki de Daphne ofisteki davranışlarını kontrol edemiyordu.
Don't reduce Daphne's.
Daphne'ye karşı bu kadar acımasız olma.
This is Stephen Burkett on the phone with Daphne Zimmer five days ago.
5 gün önce Daphne Zimmer Stephen Burkett ile konuşuyor.
Oh, Daphne's not the only one with anger issues.
Öfke kontrol sorunları olan sadece Daphne değilmiş.
Daphne tells me that I have to get a scarf for the mayor's wife's birthday, and I spent my whole weekend in Chicago.
Daphne başkanın eşinin doğum günü için şal almamı söyledi ve ben de bütün hafta sonumu Chicago'da geçirmek zorunda kaldım.
Daphne has a favorite designer there...
Orada Daphne'nin sevdiği bir modacı var.
You think I killed Daphne over a writing competition?
Bir yarışma yüzünden Daphne'yi öldürdüğümü mü düşünüyorsun?
Do you have any idea how many rich people Daphne's pissed off in this city?
Bu şehirde Daphne'nin kızdırdığı kaç zengin insan var biliyor musun?
Still no DNA on the hair from Daphne's pool.
Daphne'nin havuzundaki saçta DNA bulamadık.
Daphne, uh, sent him to Chicago to pick up some scarf.
Daphne onu şal almak için Chicago'ya göndermiş.
Daphne's potassium levels are way too high for somebody who was dead for only two days.
Daphne'nin potasyum seviyeleri 2 gün önce ölen birine göre çok yüksekti.
I think Daphne's health problems started after somebody beat her up.
Bence Daphne'nin sağlık problemleri birileri onu dövdükten sonra başladı.
Daphne took down some very big names in the past two years, so I'm guessing one of these guys was trying to get revenge.
Daphne geçtiğimiz 2 yılda bir sürü önemli ismi devirmişti. Ben de bunlardan birinin intikam almaya çalıştığını düşünüyorum.
Convicted of assaulting Daphne a year ago.
Bir yıl önce Daphne'ye saldırıdan hüküm giymiş.
- Well, Daphne refused to testify.
Daphne şahitlik yapmamış.
So he sends Tillman to beat up Daphne, - and then a year later, he kills her?
O zaman Daphne'yi dövdürmek için Tillman'ı yolluyor, bir yıl sonra da öldürüyor mu?
- Did you hear about Daphne Zimmer?
Daphne Zimmer'a olanları biliyor musun?
He was convicted of assaulting Daphne Zimmer after she ran that expose on you.
Daphne senin kirli çamaşırlarını ortaya çıkardıktan sonra, Daphne Zimmer'a saldırıdan hüküm giydi.
You are aware that she was recently murdered?
Kısa bir süre önce Daphne'nin öldürüldüğünü biliyorsundur.
Timmy Akers, the intern at Daphne's magazine, is Colin Lloyd's son.
Daphne'nin dergisindeki stajyer Timmy Akers, Colin Lloyd'un oğlu.
Strange timing, you joining the magazine a year ago, right after Daphne's written that article skewering your father.
İşe 1 yıl önce başlamışsın. Daphne babanı mahveden yazıyı yazdıktan hemen sonra. İlginç zamanlama.
I was the one that came to Daphne with the story on my father.
Daphne'nin babam hakkında yazmasını sağlayan bendim.
Daphne was assaulted after that article came out.
Yazı yayınlandıktan sonra Daphne saldırıya uğradı.
You expensed travel to and from Daphne's house?
Daphne'nin evine gider gelirmişsin.
I liked Daphne.
Daphne'yi severdim.
I thought Daphne was your friend.
Daphne'nin arkadaşın olduğunu düşünüyordum.
And Daphne was my friend.
Daphne arkadaşımdı.
Daphne's killer is high on opium, poisoned by various metals, and puts resin in their hair for reasons unknown.
Daphne'nin katilinde yüksek doz afyon vardı, çeşitli metallerle zehirlenmişti ve bilinmeyen bir nedenle saçlarına reçine sürüyordu.
Wait. So Daphne was dead for two days after all?
Ama Daphne 2 gün önce ölmüştü.
Only two of these people had access to Daphne's medical records.
Bunlardan sadece ikisi Daphne'nin sağlık bilgilerine ulaşabilir.