Daughter translate Turkish
64,302 parallel translation
This Lily chick? Says that her daughter was human.
Kızının bir insan olduğunu söyledi.
Lily sunder's daughter, was she human?
Lily Sunder'ın kızı bir insan mıydı?
Um, we'd like to ask your daughter a few questions.
Kızınıza birkaç soru sormak istiyorum.
They have a daughter.
Bir de kızları var.
I'm sleeping in my daughter's box room while she works herself to death.
Kızım ölümüne çalışırken ben de onun evinde uyuyorum.
Not many dads would have done that for their daughter.
- Her baba kızı için böyle bir şey yapmaz.
My daughter helped me with the profiles.
- Profilimi kızımla düzenlemiştik.
I mean, there was... It was my daughter who set me up.
- Bunu kızım ayarlamıştı.
- I don't know. Your daughter.
Ben nereden bileyim, senin kızın sonuçta.
My daughter got it for me.
- Kızımdan rica ettim.
Cost me pretty much everything : my marriage, my daughter.
Bana her şeye mal oldu evliliğime, kızıma.
Who of you shared the photos of my daughter around the school?
Okulda kızımın fotoğraflarını herkese dağıtan hanginiz?
Any of you come near, in fact, you even talk to... no, no, you even talk about my daughter ever again let alone do anything to make her unhappy, I will find you, and I will cut your tiny little cocks off.
Bir daha kızımın yanına yaklaşır ya da onunla konuşursanız hatta başkasıyla hakkında tek kelime ederseniz onu mutsuz edecek tek bir şey yaparsanız sizi bulur, o küçük siklerinizi kesip koparırım.
And I will do whatever is necessary to protect my daughter.
Kızımı korumak için ne gerekiyorsa yaparım.
But I worry about sending my daughter out into it, with men like you around.
Ama kızımı senin gibi erkeklerle o dünyaya göndermek konusunda endişeleniyorum.
Lord Aethelred, she is the King's daughter, she is not without means.
Lord Aethelred, kendisi kralın kızıdır ve çaresiz biri değildir.
Well, you may not be my wife, but you are still my daughter.
Karım olmayabilirsin ama hâlâ kızımsın.
16 years of a daughter who loves you and who hates...
16 yıldır kızımız seni seviyor, benden nefret...
Find my wife and daughter.
Karımı ve kızımı bulacağım.
Now, your daughter built herself a cute little frame, but there's no way this ends in anything but a civil suit that buys me your fucking house.
Kızın kandırılmış resmen. Bu mesele tazminat davasıyla sonuçlanır ve evini elinden alırım.
All my failed marriages, my own daughter hates me.
Başarısız evliliklerim oldu. Kızım benden nefret ediyor.
Even my daughter knows that.
Kızım bile bunu biliyor.
You can go to your wife. You can explain to her you're about to lose your job, your pension, and whatever pinhole of a reputation you've got at the bowling alley on Glow-ball Sundays, or let my friend here visit his sick daughter in the hospital,
Ya karının yanına gidip ona işini kaybetmek üzere olduğunu maaşının kesileceğini ve her pazar gittiğin dandirik bowling salonundaki ufacık itibarının yerle bir olacağını söylersin.
She has a daughter who's actually an actress, you know.
Gerçekten oyuncu olan bir kızı var sonuçta.
Your daughter was corrupting my twins.
Kızın, ikizlerime kötü örnek oluyordu.
And the truth is, I hear your daughter stinks on ice.
Ve şu da bir gerçek ki kızının çok kötü oynadığını duydum.
Well, I'm afraid my costar felt it more urgent to travel to Maine to visit her daughter.
Maalesef başrolü paylaştığım arkadaşım kızını ziyaret etmek için aceleyle Maine'e gitti.
"Big Sam approaches " the painting of his daughter, Charlotte, dressed in virginal white. "
Koca Sam, kızı Charlotte'un beyazlar içinde olduğu resmine doğru yaklaşır.
Your daughter ain't a little girl anymore. "
- Kızın artık ufak bir kız değil.
Old enough to give your daughter everything she deserves.
Kızınıza hak ettiği her şeyi vermeye yetecek yaştayım.
Fine! Force your daughter into a life of sin, - if that's what you want.
İstediğin buysa kızını günahkar bir yaşam sürmeye it!
Jesus, Bette. It's not a competition, she's your daughter.
Abartma Bette, bu bir rekabet değil ki.
My daughter is a singer.
Kızım bir şarkıcı.
All due respect, Nez is like a daughter to Howard, which means she's like a sister to me.
Nez Howard'ın kızı gibidir, bu da benim kız kardeşim olduğu anlamına geliyor.
You know, my daughter turns... she turns 1 next week.
Biliyor musun, kızım önümüzdeki hafta 1'ine girecek.
For now, I am going home to my daughter's birthday.
Şimdilik, eve kızımın doğum gününe gidiyorum.
My daughter was born.
Kızım doğdu.
Hey, your daughter... what's her name?
Hey, kızın... onun adı ne?
Smithers, I'd like to introduce you to my daughter, Veronica.
Smithers, seni kızım Veronica'yla tanıştırmak isterim.
You know, I think my daughter's going to school with your son, isn't that funny?
Biliyor musun, kızım oğlunla okula gidecek, sanırım. Komik değil mi?
Said Polly wasn't her daughter anymore, said all these awful things to her.
Polly'e artık kızım değilsin dedi, Bu berbat şeyleri söyledi.
The perfect daughter, the perfect sister, the perfect student...
Mükemmel kız, mükemmel kardeş, mükemmel öğrenci...
Hermione Lodge's daughter?
Hermione Lodge'ın kızı mı?
Now please, join me in welcoming to the field our very own River Vixens, and their special guest stars, my daughter, Josie and her Pussycats!
Şimdi sahaya River Kızlarını ve özel yıldız konukları kızım Josie ve Pussycats'i alkışlarla çağırıyoruz.
My son is dead, and neither of you have done anything to catch his killer, except, of course, harass my daughter.
Oğlum öldü ve ikiniz de katilini yakalamak için hiçbir şey yapmadınız, kızıma yüklenmek dışında tabii.
The things that they're saying about your daughter at school?
Okulda kızın hakkında söyledikleri şeyleri?
What's wrong is my daughter is hiding a gun in her bedroom, and that's just for starters.
Sorun kızımın odasında bir silah saklıyor oluşu Ve bu sadece başlangıç.
I'm selfish, and I'm stupid, and I don't deserve to be your daughter's friend.
Bencilim ben. ve aptalım. Kızınızın arkadaşı olmayı da hak etmiyorum.
Like mother, like daughter.
Anasına bak, kızını al.
And I'd die before I let them steal my daughter, too.
Kızımı da çalmalarına izin vermeden önce ölüyordum.
Perhaps we should cast my daughter as the neighbor girl.
Belki benim kızıma da komşu kızı rolünü vermeliyiz.