Debby translate Turkish

Is Debby in bed yet?

Debby yattı mı?

We used to have such fun, you, Debby and I.

Ne kadar eğleniyorduk, sen, Debby ve ben.

I'll tell Matilda to take the day off, and I'll take care of Debby.

Pekala, Matilda'ya Debby'e benim bakacağımı ve Noel alışverişi için çıkabileceğini söyleyeceğim.

- Hello, Debby.

- Merhaba, Debby.

- That'll be enough out of you, Debby.

- Bu kadar yeter Debby.

- Bye-bye, Debby.

- Güle-güle, Debby.

Come on.

Hadi Debby.

Matilda's off Christmas shopping so I have to look after Debby.

Matilda Noel alışverişinde, bu yüzden Debby'e ben bakmalıyım.

If you wish, I'll take Debby home.

Dilerseniz Debby'i eve götürürüm.

- And Debby?

- Ya Debby?

Are my wife and Debby home?

Karım ve Debby evde mi?

- Debby's here, sir.

- Debby burada efendim.

- You must tell Debby about him.

- Debby'e anlatmalısın.

- Debby told me about the snow fights.

- Debby, kartopu savaşından söz etti.

We sent to see Professor Wutheridge and then had lunch at Michel's.

Profesör Wutheridge'i görmeye gittik, sonra da Michel'ste öğle yemeği yedik. - Debby yattı mı?

- Is Debby in bed yet? - She's waiting to see you.

- Seni görmek için bekliyor.

- Bye, Debby.

- Hoşça kal Debby.

I want to see Debby before she goes to sleep.

Yatmadan önce Debby'i görmek istiyorum.

Debby wants to say good night to Dudley.

Debby, Dudley'e iyi geceler demek istiyor.

Come along, Debby.

Hadi gel, Debby.

Debby's been so worried and Mrs. Brougham...

Debby çok endişelendi, Bayan Brougham da...

Tell Debby I'll see her later.

Debby'e onu daha sonra göreceğimi söyle.

Dudley's presence only confirmed that I'd already lost Julia and Debby's love.

Dudley'in varlığı, sadece Julia ile Debby'nin sevgisini çoktan kaybettiğimi kesinleştirdi.

Nor will Debby, the professor or anyone else.

Ne Debby, ne profesör, ne de başka biri hatırlayacak.

Did you get that for Debby?

Bunu Debby'e sen mi aldın?

Debby, darling, we'll have to stop station.

Debby, hayatım, istasyonda durabilir miyiz.

Dearest Debby, Lora Mae and Rita.

Sevgili Debby, Lora Mae ve Rita.

Debby, Rita and George Phipps.

Debby, Rita ile George Phipps.

Look, why don't I save you a lot of trouble and tell you what you want to know... and you can tell Debby and that'll keep you busy until I'm dressed.

Bak, niçin seni bir sürü zahmetten kurtarıp bilmek istediğini söylemiyorum. Sen de Debby'e anlatırsın. Bu sizi ben giyinene kadar meşgul eder.

- Why not spend the night with us, Debby?

- Geceyi niçin bizimle geçirmiyorsun?

This is not a social call, Debby.

Laflamak için aramadım Debby.

Debby!

Debby!

- Hi, Debby.

- Merhaba Debby.

Putting on a vaudeville act?

Vodvil mi oynuyorsun Debby?

Now it's Debby.

Şimdi sıra Debby'de.

Hup, Debby!

Hop Debby!

- Hello, Debby.

- Merhaba Debby.

Debby isn't your problem anymore. She's ours.

Debby artık senin değil hepimizin başına bela.

- Debby Marsh!

- Debby Marsh!

Debby?

Ya Debby?

She doesn't worry me.

Debby beni endişelendirmiyor.

I'm Vince Stone's girl, Debby Marsh.

Vince Stone'un sevgilisiyim. Adım Debby Marsh.

No, Debby.

Hayır Debby.

The school nurse called today to say that Debby's gotta have those teeth braces.

Okul hemşiresi, bugün Debby'nin diş teli takması gerektiğini söylemek için aradı.

What about Debby?

Debby ne durumda?

Where's Debby?

Debby nerede?

Debby, come here!

Debby, buraya gel!

- Turn that down, Debby.

- Kıs şunun sesini, Debby.

- Debby.

- Debby.

It was now 7 : 00... and I would have liked nothing better than to go home and have my girlfriend Debby... cook me a nice, delicious dinner.

Saat şimdi 19.00 oldu en çok istediğim şey eve dönmek ve kız arkadaşım Debby'nin bana güzel lezzetli bir yemek pişirmesi.

Debby.

Debby.