Deborah translate Turkish

Well, anyway, this house belongs to Brad and Deborah Bishop... two of my dearest friends.

Her neyse, bu ev Brad ve Deborah Bishop'a ait çok değerli dostlarımdan ikisine.

Well, when he came home from the war, he came home with a wife... Deborah.

Savaştan eve dönerken yanında bir eş getirmişti, Deborah'ı.

What are you afraid of, anyway, Deborah?

Hem neden korkuyorsun ki, Deborah?

Deborah didn't happen to mention why Brad had to go to the city, did she?

Deborah, Brad'in niçin şehre gitmek zorunda olduğundan söz etmedi, değil mi?

Rita and George, Deborah.

Rita ve George, Deborah.

- Hello, Deborah.

- Merhaba, Deborah.

- How do you do, Deborah?

- Nasılsın, Deborah?

- How about some coffee?

Biraz kahveye ne dersin, Deborah?

Isn't it fun, Deborah? We're all pals.

Ne eğlenceli, değil mi Deborah?

Isn't it fun, Deborah, when the boys all agree? On Addie Ross and George Washington... nobody else.

Erkeklerin, sadece Addie Ross ve George Washington için hemfikir olabilmesi ne tuhaf değil mi Deborah?

First half of the glass to Deborah.

Kadehin yarısı Deborah'ın şerefine.

Deborah, what on earth have you done to yourself?

Deborah, kendine ne yaptın böyle?

Uh, Deborah, why are you letting all this nice, cold champagne fizz itself to death?

Deborah, niçin bu güzelim şampanyanın gazının kaçıp ölmesine izin veriyorsun?

- I'll drive you, Deborah.

- Seni bırakayım.

Deborah!

Deborah!

I'm Deborah.

Ben Deborah'yım.

Deborah, you too!

Sen de Deborah!

Where Deborah gathered her armies.

Hatırlıyorum. Deborah'ın ordularını topladığı yer.

But when he came here, he took the name of Deborah's general.

Buraya geldiğinde Deborah'ın generalinin adını aldı.

" Miss Deborah Vaughn, the star of this piece, is no actress.

"Bu oyunun yıldızı, Bayan Deborah Vaughn oyuncu değil..."

- I'm Deborah Vaughn.

- Ben, Deborah Vaughn.

So when Miss Deborah Vaughn slapped my face at Sardi's yesterday I abhorred it plenty.

"Dün, Bayan Deborah Vaughn'un Sardi Restoran'da beni tokatlaması..." "... çok iğrençti. "

Deborah Vaughn.

Deborah Vaughn.

I fell asleep at Pete's and then I ran into Deborah Vaughn.

Pete Restoran'da uyuyakalmışım, sonra Deborah Vaughn'a rastladım.

- He just happened to run into Deborah.

- "Deborah'a rastlamak" oluyor adı.

- Oh, Deborah.

- Deborah.

Miss Deborah Vaughn, Joe Positano.

Bayan Deborah Vaughn, Joe Positano.

Miss Deborah Vaughn.

Bayan Deborah Vaughn.

- No, I'm Deborah.

- Hayır, ben Deborah.

Deborah, they're here already.

Deborah, daha şimdiden hepsi gelmiş.

- Good morning, friend Deborah.

- Günaydın, arkadaş Deborah.

Friend Deborah, where do you want the senator's chair?

Arkadaş Deborah, Senatörün sandalyesini nereye koyayım?

Friend Deborah, leave this place.

Arkadaş Deborah, buradan git.

Deborah, look, will you take the blinders off just for once?

Deborah, bir kez olsun şu at gözlüklerini çıkarırmısın?

" Deborah Wright.

" Deborah Wright.

Good-bye, Deborah.

Hoşça kal Deborah.

Miss Deborah Yates?

Bayan Deborah Yates mi?

Another daughter, Deborah, was born shortly after they were committed.

Diğer kızları Deborah, yakalandıklarından kısa bir süre sonra doğdu.

'Deborah Yates, aged 15 and wanted for questioning'in connection with the murder of Douglas Mecik on February 27th...'is missing from her home in Beaufort Street, SW10.

Deborah Yates, 15 yaşında, Beaufort Sokağı, SW10 adresindeki evinden kayboldu, 27 Şubat tarihinde işlenen Douglas Mecik cinayeti nedeniyle sorgu için aranıyor.

This has gone too far, Deborah.

Bu iş çok ileri gitti Deborah.

We both feel closer to Deborah.

İkimiz de Deborah'a yakın hissediyoruz.

Deborah's looking after her.

Onunla Deborah ilgileniyor.

Deborah, tell them to come in.

Deborah, söyle içeri gelsinler.

Says Deborah Ann ate a full meal an hour before she was admitted to the hospital.

Deborah Ann'in hastaneye kabulünden bir saat önce iyi bir yemek yediğini söylüyor.

Uh... I'm representing Deborah Ann Kaye.

Deborah Ann Kaye'in avukatıyım.

Yeah, Frank Galvin, representing Deborah Ann Kaye.

Frank Galvin, Deborah Ann Kaye'in avukatıyım.

- You were Deborah Ann Kaye's doctor?

- Deborah Ann Kaye'in doktoru musunuz?

Come on, Deborah.

Hadi, Deborah.

- Deborah...

- Deborah...

Deborah?

Deborah mı?

Deborah Ann Kaye?

Deborah Ann Kaye?