English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Debts

Debts translate Turkish

1,916 parallel translation
- Like I said, I got debts.
Söylediğim gibi, borçlarım var.
I can pay my debts.
Borçlarımı ödeyebilirim.
- I can talk to the agency and get them to clear your debts.
Merkezi arayıp kumar borcunu ödemelerini isteyebilirim.
I can take care of my own debts.
Borcumu ben öderim.
He left me and Julie with nothing but massive debts.
Beni ve Julie'yi büyük bir borç altında bıraktı.
Enough to pay your debts, get you out of here, back to australia, and to get you started there.
Borçlarınızı ödeyip, sizi buradan kurtaracak ve Avustralya'ya dönüp yeni bir hayata başlamanıza yetecek kadar.
And to that end I have recommended to the president that Congress adopt all the debts incurred by the individual states during the war through a national bank.
Ve bu noktada başkana önerim, her bir eyaletin savaş esnasında oluşan borçlarını kongrenin ulusal bir banka vasıtasıyla toplamasıdır.
I think I'd gotten Catherine to agree to pay off the archibald debts and leave town in exchange for my silence.
Sessizliğim karşılığında Catherine, Archibald'ların borçlarını ödeyecek ve şehri terk edecekti.
We should pay our debts first.
Önce var olan borçlarımızı ödeyelim de.
I don't know anything about the debts that brought him here.
Onun bu duruma gelmesine neden olan borçları hakkında hiç bir şey bilmiyorum.
A gentleman paid his debts, but he would not allow us to know his name.
Bir beyefendi borçlarını ödemiş, fakat bizden ismini sakladı.
A gentleman paid his debts, but he would not allow us to know his name.
Bir beyefendi onun borçlarını ödedi ama ismini öğrenmemizi istemiyor.
Will you let me use my fortune to pay all your debts?
Bütün borçlarını ödemek için servetimi kullanmama izin verecek misin?
Have you any idea who got your debts paid?
Senin borçlarını kimin ödediği hakkında bir fikrin var mı?
From what I can make out, Henry will be relieved from his debts and the father will give them an allowance, which, in Italy...
Ne diyebilirim ki, Henry borçlarından kurtulmuş olacak ve kızın babası onlara aylık bağlayacak, İtalya'da...
We retrieve unpaid debts for you!
Ödenmemiş alacaklarınızı tahsil ediyoruz!
Therefore, if everyone in the country were able to pay off all debts including the government, there would not be one dollar in circulation.
Bu nedenle, eğer ülkedeki herkes, hükümet dahil borçlarını ödeyebilecek olsaydı, Tedavülde tek bir dolar bile olmazdı.
"If there were no debts in our money system, there wouldn't be any money."
"Eğer para sistemimizde borç olmasaydı, hiç para da olmazdı."
In fact, by the year 2000, 50 % of Ecuador's national budget had to be allocated for paying its debts.
Aslında, 2000 yılına gelindiğinde Ekvador milli bütçesinin % 50'sinin borç ödemeye ayrılması zorunlu hale gelmiştir.
'We collect unpaid debts for you'?
"Ödenmemiş borçlarınızı, sizin için toplarız" mı?
"I repaid all the debts." How could I not yell when he says that? !
"Bütün borçları ödedim." Nasıl bana bağırırsın gibi demesi gerekmez mi?
So why'd you bring up debts?
İyi de borçlar ödendi bitti.
Our Ae Ra... after separating from you, trying to repay all the debts, she worked not knowing whether it was day or night!
Bizim Ae Ra... senden boşandıktan sonra tüm borçlarını ödeyebilmek için gece gündüz bilmeden çalıştı!
She took over the household for 4 years right from the beginning of her newlywed years, wouldn't it be strange not to have debts?
4 yıl boyunca evde oturdu. Borcunun olması garip değil mi?
While she was living with her friend, do you know how hard it was for me watch her pay off those debts?
Borçlarını ödeyebilmek için arkadaşlarıyla beraber yaşaması benim için ne kadar zordu biliyor musun? !
About Ae Ra repaying all my debts, and Mother-in-law who's very upset about that,
Ae Ra'nın benim borçlarımı ödemesi ve annemin bu konuda üzgün olması...
I've paid your debts by Hiroshi.
Hiroshi'ye olan borçlarını ödedim.
Always pay your debts to Billy Wings.
Billy Wings'e borcunu daima öde.
So our debts are paid, and more.
Böylece borçlarımız ödendi, ve ilaveten...
I paid my way back into school, paid my debts, and Caroline is actually telling people I'm her boyfriend.
Okula devam edebilirim, borçlarımı ödedim, ve duyduğuma göre Caroline, hakkımda ciddi düşünüyormuş.
He still has to pay his debts like everyone else.
Yine de herkes gibi borcunu ödemek zorunda.
- Look. I used the money to pay off some old debts which, if anything, should reassure you.
Parayı bazı eski borçları kapatmak için harcadım sırf güvenini tazelemek için.
My friend, if you can't pay your debts, don't buy presents. Excuse me.
Dostum, borçlarını ödeyemiyorsan hediye de almamalısın.
They're just trying to collect some debts.
Alacak tahsil etmeye çalışıyorlar sadece.
I - I couldn't pay his debts in the United States. That's why I came here.
Amerika'daki borçlarını ödeyemediğim için buraya geldim.
I can't survive, I'm strapped with debts.
Yapamam. Boğazıma kadar borca battım.
So far, all we've done is pay our debts.
Şu ana kadar tek yaptığımız borçlarımızı kapatmak oldu.
Debts.
Borçlar.
You'll die before your debts are repaid.
Borçlarını ödeyene kadar ölürsün.
Say that you once bought a heart or new corneas, but somehow never managed to square away your debts?
Diyelim ki zamanında bir kalp satın aldın veya yeni kornealar, ama ne yazık borçlarını kapatamadın?
New body parts were needed to perfect our image, and until our debts are clear, we will live in fear of the...
Yeni vücut parçaları gerekliydi görüntümüzü mükemmelleştirmek için, ve borçlarımız bitene kadar, onun korkusuyla yaşayacağız...
All debts are paid
Tüm borçlar ödendi
Tonight I will settle all mu debts
Bu gece tüm borçlarım kapanacak
She knew everything about me and paid my debts.
Hakkımdaki herşeyi biliyordu ve borçlarımı ödedi.
You're not bound to pay your son's debts.
Oğlunuzun borçlarını ödemek gibi bir zorunluluğunuz yok.
My client agrees to reimburse the defendant's debts.
Müvekkilim sanığın borçlarını kapatmak istiyor.
Papa, it was that day in court when she paid off my debts so I'd disappear, that I knew she hated my guts.
Baba, Elizabeth'in mahkemede ortadan kaybolmam kaydıyla borcumu ödediği gün metanetimden nefret ettiğini anladım ben işte.
- Peabodys don't have debts, darling.
Peabody'lerin borcu olmaz hayatım.
If we save 5,000 tomans per day, we'll pay our debts in three months.
Her gün için 5,000 toman ayırırsak, üç ayda borçlarımızı öderiz.
But I had no choice. Without that advance, I'd have ended up in jail, for my debts.
O avansı almasaydım borçlarımdan dolayı hapsi boylayacaktım.
Gambling debts getting you down?
Kumar borçları neşeni mi kaçırıyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]