English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Decaf

Decaf translate Turkish

542 parallel translation
Some coffee and a decaf...
Bir normal, bir tane kafeinsiz kahve. Teşekkürler.
But you're mixing the regular with the decaf.
Ama normal olanı kafeinsiz olanla karıştırıyorsun.
I need two vodka gimlets, one straight up, one blended, rocks, Chivas rocks, soda, a Comfort Manhattan, no cherry, a white wine spritzer, an Old Bushmill Irish decaf, no sugar.
Bana 2 votka, biri sek, biri karışık buzlu bir Chivas sodası, bir kirazsız Comfort Manhattan, köpüklü bir beyaz şarap, bir de kafeinsiz ve şekersiz Old Bushmill Irish.
Chivas rocks, soda, a Comfort Manhattan, no cherry, a white wine spritzer with a twist, one Old Bushmill Irish decaf, hold the sugar.
... köpüklü bir beyaz şarap, ve bir de kafeinsiz ve şekersiz Old Bushmill lrish.
I've been serving Dad decaf.
Babana kafeinsiz veriyordum.
Do we have decaf?
Kafeinsiz var mı?
We offer decaf on all of those.
Hepsi için şekersiz seçeneği mevcut.
We're out of decaf, petty cash and requisition forms.
Önemsiz gibi gözüken nakitimiz ve başvuru formlarımız bitti.
I should have made decaf.
Kafeinsizinden yapmalıydım.
- Come on, come on. - Try decaf.
Neden bu kadar kızdın?
Decaf.
Kafeinsiz.
Decaf?
Kafeinsiz mi?
I'm standing there with a pot of brewed decaf- -
Elimde bir demlik dolusu kafeinsiz kahve vardı.
He only drank brewed decaf- -
Yalnız kafeinsiz kahve içerdi.
No, no. The decaf, over there.
Hayır, hayır, kafeinsiz olanından, orada.
Is decaf okay?
Kafeinsiz olur mu?
Decaf's fine.
Kafeinsiz olur.
- No. Thank you. - It's decaf.
- Hayır, teşekkür ederim.
Time to switch to decaf, April.
Değiştirme zamanı geldi, April.
There's extra jelly doughnuts for Agent Cooper and there's some extra decaf.
Ekstra donutlar Ajan Cooper için ve kafeinsiz kahve de var.
Yeah, well, I'm switching you to decaf, man.
Evet, şey, sana kafeinsiz kahve almanı öneriyorum adamım.
- Yes, it is. it's decaf.
- Hayır. - Evet öyle. Kafeinsiz.
I only drink decaf.
Sadece kafeinsiz içerim.
Muesli, and decaf.
- Evet. Kafeinsiz kahve içiyor.
It's decaf.
Kafeinsiz.
I'll have a decaf coffee.
- Kafeinsiz kahve alacağım.
I'll have a decaf espresso.
- Ben kafeinsiz espresso alacağım.
I'll have a double decaf cappuccino.
Duble kafeinsiz capuccino alacağım.
It makes rock look like decaf.
Kokain, yanında kafeinsiz kahve gibi kalır.
Decaf or regular?
- Kafeinsiz mi, normal mi?
Get me a cup of decaf.
Kafeinsiz bir kahve söylesenize bana.
I'd like to pick up some decaf.
Kafeinsiz kahve almak istiyorum.
I'll have a decaf and toast.
Kafeinsiz kahve ve tost alacağım.
Cliff, I need another double latte, no cream, skim milk, decaf.
Cliff, bir bol sütlü kahve daha. Kremasız, yağsız süt, kafeinsiz.
- Decaf?
- Kafeinsiz mi?
So I wound up going out for a decaf cappuccino with her.
Böylece kendimi, onunla kafeinsiz kapuçino içerken buldum.
I'll have a... Do you have a decaf cappuccino?
Acaba sizde kafeinsiz kapuçino var mıdır?
It was decaf, right?
Kafeinsiz, değil mi?
Well, yeah, as long as it's a decaf, one sugar, two cream, no skim, and hot... your lawsuit hot.
Şey, evet, kafein içermediği sürece, bir şekerli, bol kremalı, köpüksüz, ve sıcak. Sizin yer sıcaktır.
- Decaf, please.
- Kafeinsiz olsun lütfen.
That's decaf, right?
Kafeinsiz, değil mi?
Maybe you ought to try a little decaf?
Belki biraz daha denersen olur?
Make it decaf, caffeine make me jumpy.
Kafeinsin olsun, kafein beni gergin yapıyor.
Coffee keeps me awake, Doug. Even decaf.
Kahve uykumu kaçırır Doug, kafeinsiz olanı bile.
Decaf, please.
Kafeinsiz, lütfen.
Decaf it is!
Kafeinsiz!
- He ended up saying decaf.
- Kafeinsiz dedi.
I asked for a decaf caffe latte, you incompetent imbecile!
Ben senden kremasız, sütlü bir kahve istedim, seni embesil!
Double double decaf to go.
Duble kafeinsiz.
- Did I say decaf? - No.
Affedersiniz, kafeinsiz demiş miydim?
- Decaf Zimbabwe latte.
- Kafeinsiz Zimbabwe latte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]