English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Deer

Deer translate Turkish

2,585 parallel translation
Jimmy, you look so freaked out, like a deer caught in his girlfriend's high beams.
Jimmy, kız arkadaşının füzelerine gözü takılan geyik gibi donakaldın.
And as we hiked... a little deer appeared on the path.
Yürürken önümüze küçük bir geyik çıktı.
It is like being a hunter and having the deer walk up, tie itself to the hood of your car and beg to get mounted.
Sanki bir geyik bir avcıya doğru yaklaşıyor ve kendisini arabanın kaputuna bağlayıp "işi pişirmeniz" için yalvarıyor.
The deer slowed the bullet down, which certainly saved his life. But it did not go through clean.
Geyik yavaşlatmış kurşunu bu da hayatını kurtarmış ama yine de zarar vermiş.
The deer.
Geyik.
Before it happened we were standing there in the woods and this deer just crossed right in front of us.
Olay olmadan önce ormanda oturuyorduk. Sonra bir geyik birden bire karşımıza çıktı.
And I looked at Carl looking at that deer, and that deer looking right back at Carl.
Ben de Carl'a baktım. Geyiğe bakıyordu. Geyik de Carl'a bakıyordu.
He talked about the deer, Lori.
Çünkü sana geyiği anlattı, Lori.
He talked about the deer.
Sana geyiği anlattı.
You tore up a lot of deer in these woods, my friend.
Bu ormanda çok geyik avlamışsın, dostum.
But where else are you gonna find deer?
Ancak başka nerede geyik bulabilirsin ki?
That is a deer.
O bir geyik.
That's a different deer.
O farklı bir geyik türü.
- I hit a deer.
Bir geyiğe vurdum.
Yeah, I was just driving along, talking on the phone and all of a sudden I look up and there's this fucking deer coming at me in the wrong lane.
Tek başıma arabadayken telefonla konuşuyordum ve ne göreyim siktiğimin geyiği yanlış yönden bana doğru geliyor.
- What's the right lane for a deer? - Oh...
Bir geyik için doğru yön nedir ki?
Oh, uh, I meant, like, there's a deer in my lane.
Yani, benim yönümde bir geyik vardı diyorum.
And the deer?
Ya geyik?
Maybe it was the same deer. - Maybe.
- Belki aynı geyik vurmuştur.
Before the migration begins, Elle helps split the deer into smaller groups so they can give them vital medicine.
Göç başlamadan önce Elle geyikleri küçük gruplara ayırmak için yardım ediyor bu sayede onlara önemli ilaçları verebiliyorlar.
It will take nearly a month for these deer to migrate to their winter pastures.
Bu geyikleri kış otlaklarına göç ettirmek neredeyse bir ayı bulacak.
But today is the toughest day of all, because the deer have to swim two and a half kilometres across the channel.
Ama bugün en zor gün. Çünkü geyikler kanal boyunca 2.5 kilometre yüzmek zorunda.
It won't be long before Elle's deer will be grazing on the lichen they need to get them through the winter.
Elle'nin ren geyiklerinin kış boyunca ihtiyaçları olacak likenlerle otlanmaları uzun sürmeyecek.
Even the deer are happy.
Buna geyikler bile seviniyor.
For making the deer happy?
Geyikleri mutlu ettiğin için?
No deer is safe from him.
Elinden hiçbir geyik kurtulamaz.
Pity the poor deer then.
Zavallı geyikler.
He is brave with those deer.
Geyiklere karşı cesur.
We have plenty of deer in the fridge.
Dolapta bolca geyiğimiz mevcut.
It's just a deer.
Sıradan bir geyikti.
I saw the body, the deer came running.
Ben cesedi gördüm, ardından geyikler koşarak geldiler.
The boys are probably running in the hills like the deer.
Oğlanlar muhtemelen dere kenarında ceylanlar gibi sektiriyordur.
Deer God, thank you for this venison.
Geyik tanrısı, bu geyik eti için teşekkür ederiz.
"Saw a baby deer!" Three exclamation points.
"Bir bebek geyik gördüm" - - üç ünlem işareti var.
We are not hunting deer.
Geyik miyiz yahu.
I brought this deer from Africa.
Bu geyiği Afrika'dan aldım.
I can see the squirrels, from time to time, running. Sometimes the deer are running.
Zaman zaman sincapları bazen ise bir geyiği koşarken görebilirim.
Lions don't eat deer'cause they're sassy.
Aslanlar geyik eti yemezler çünkü şımarıklar.
Hunting deer?
Geyik avı mı?
Why is that man eating a deer?
Şu adam neden geyik yiyor?
All deer everything.
Geyikleri koyacağım.
We should buy deer.
Biz de geyik almayız.
Where do you buy deer at?
Geyikleri neden alıyorsun?
I already had Colleen move the washer / dryer combo to make way for my new deer fridge.
Yeni geyik buzdolabıma yer açsın diye... Collen'e çamaşır makinesinin yerini değiştirttim
A man once, he comes to my shop with a deer, wants me to cut off the head for $ 7.
Bir keresinde bir adam bir geyikle dükkânıma geldi 7 dolara kafasını kesmemi istedi.
So I ask him how he come to kill this deer.
Ona bu geyiği nasıl öldürdüğünü sordum.
Maybe he hunts deer.
Belki de geyik avlıyordur.
Well, it's deer hunting season.
Geyik avlama sezonundayız.
- Huh? - You probably just hit a deer. - Mm-hmm.
Muhtemelen bir geyiğe çarptın.
Okay, there are a lot of deer in those woods.
- Ormanda bir çok geyik var.
Most likely it was a deer.
- Genelde geyik çıkar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]